Dedektif gibi müdür
Kalkandere, iki ay önce Sarıyer Kadastro Müdürlüğü'nden gelen memurların yaptığı çalışmayı tesadüfen görmesi üzerine olaydan haberdar olduğunu belirterek şunları söyledi: "Çiller ailesi kadastro getirmiş sınırlarını ölçtürüyordu. Bölgede yapılan çalışmalar üzerine ben de yanlarına gidip kadastro çalışmasından bizim haberimiz olmadığını, bu tür çalışmalardan bütün sınır komşularının haberdar edilmesi gerektiğini belirttim. Ardından durumu genel müdürlüğe rapor halinde bildirdim."

Sınır tecavüzünü ortaya çıkartan Kalkandere, "Komşuluk ilişkileri gereği önce bizi bilgilendirmeleri gerekirdi. Sınır komşularının bilgisi dışında arazilerimize müdahale edip kendi sınırlarına dahil ettiler. Hiç kimse mahkeme kararı olmadan böyle bir müdahelede bulunamaz. TURBAN'ın bütün arazisi mahkeme kararıyla tahsislidir. Eğer bizim Çiller ailesinin arazisine herhangi bir işgalimiz olduysa buna da mahkeme karar verir" diye konuştu.

Son söz mahkemenin
Kalkandere, artık son sözü mahkemenin söyleyeceğini belirtiyor ve şunları söylüyor: "Yapılan hareket hukuk dışı. Bizim toplam alanımız 350 dönüm. Bunun 210 dönümü tapulu, 140 dönümü ise mahkeme kararıyla hazine arazisi olup TURBAN tesislerine tahsis edildi. Mahkeme hazineye ait olan yerleri bir devlet kuruluşu olan TURBAN'a tahsis etti. Devlete ve halka ait olan tesislerin bir metrekaresini bile hiç kimseye kaptırmayız."