kapat

09.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Canları yandı
Denizer'i onbinlerce madenci güllerle uğurladı. Eşi Şennur Denizer "Gerçek açığa çıksın" diye haykırırken, Meral "Git, nur içinde yat" sözleriyle ağlattı

Evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu genç yaşta yaşamını yitiren Genel Maden-İş Sendikası Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer, dün madenci arkadaşları tarafından son yolculuğa uğurlandı. Denizer'in ailesi, yakınları, madenciler, işçiler, sendikacılar, siyasetçiler ve çok sayıda vatandaş cenaze töreni nedeniyle dün Zonguldak'ta bir araya geldi.

Sabah Devlet Hastanesi'nden alınan naaş, ilk tören için hastane önündeki katafalka konuldu. Denizer'in kardeşleri Vedat, Ramazan, Nurten ve babası Hüseyin Sarıbaş erken saatlerde hastaneye gelirken, onları Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, Devlet Bakanı Hasan Gemici, Emek Platformu'nu oluşturan sendikaların genel başkanları, birlik başkanları, politikacı ve milletvekilleri ile çoğunluğunu madenciler ve işçilerin oluşturduğu kalabalık bir vatandaş topluluğu izledi.

Madenciler korteji
Denizer'in naaşı daha sonra onbinlerce kişinin omuzlarında, Madenci Anıtı önüne getirildi. Denizer'i anıtın önünde kalabalık bir madenci topluluğu karşıladı. Ahtapotun kolları gibi her sokakta eklenerek büyüyen kortej, madencilerin "Şemsi'ler ölmez, emekçiler bölünmez", "Madenci feneri sönmeyecek", "Suçlular bulunsun" sloganları arasında Genel Maden-İş Sendikası'nın önüne ulaştı. Türk bayrağına ve Genel Maden-İş Sendikası'nın madenci amblemli bayrağına sarılan tabut, burada katafalka konuldu.

Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Rahmi Yaman, gözyaşları içinde yaptığı konuşmada, "Başkanım, bize her şeyi öğrettin. Madenciye, işçiye çok şey öğrettin. Ama bu emekçilere, acına nasıl dayanacağını öğretmedin. Yatağında rahat yat. 1990'da başlattığın mücadeleyi devam ettireceğiz" dedi. Yaman'ın konuşması, madencilerin alkışları ve sloganlarıyla kesildi.

Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral de konuşmasını güçlükle yaptı. Gözyaşlarını tutmakta zorlanan Meral, "Merhumu sağlığında bu kapıdan çok defalar uğurladınız. Uğurlarken, (Güle güle git, güle güle gel) dediniz. Bugün farklı. Bugün (Güle güle git) yerine, (Git, nur içinde yat) diyoruz, (Mekanın cennet olsun) diyoruz" dedi. Devlet Bakanı Hasan Gemici, de "Devlet, konuyla ilgili soruşturmayı gerektiği gibi yürütmektedir. Yakalanan kişi, birisi tarafından kullanılmış olabilir. Olayı sosyal güvenlik yasa tasarısıyla, bazı kişi ve kurumlarla bağdaştırarak töhmet altında bırakmak yanlış" dedi.

"Canların seni unutmaz"
Zonguldak müftüsü ise duadan önceki konuşmasında "İşçi aleminde gözünü açtın, onlarla gülüp, onlarla ağladın. Şimdi işçi senin için ağlıyor. Gözyaşlarımızı teskin eyle Ya Rabbim. Aramızdaki barışı sürekli kıl" sözleriyle ağlattı. Denizer için daha sonra Ulu Camii'nde kılınan namazdan sonra yine omuzlarda "Canların seni unutmayacak" sloganlarıyla Çaycuma ilçesine bağlı Gökcehatipler köyüne götürülmek üzere arabaya teslim edildi. Cenazeye uzun bir araç konvoyu eşlik etti.

Yeraltında yerüstünde yas var...
Mehmet ÇETİNGÜLEÇ

ZONGULDAK ağlıyor... Karaelmas şehrinde kömür işçilerinin kahramanı için yerin hem altında, hem üstünde yas var. Arabaların antenlerine, işçilerin kollarına, Denizer'in masasına bağlanan siyah kurdelelerle dile getiriliyor acı.

Zonguldak kızıyor... Yıllardır Şemsi Denizer'den beslenen Cengiz Balık'ın ihanetine kızıyor ve olayın arkasında başka güçler olduğuna inanıyor. Ama yetkililer; Milletvekilleri ve Vali cinayeti kişisel bir husumete ve katilin ruhundaki çalkantıya bağlıyor. Türk-İş yöneticileri, Denizer'in kısa bir süre önce Ankara'ya gelen katilini kendileriyle "Alın size bir Karadenizli" diye tanıştırdığını söylüyorlar ve Denizer'in son bir haftadır çok dalgın göründüğü, yakın çevresine, kendisinden 1 milyar lira isteyen Cengiz Balık'tan yakınarak, "Bunlara elini kaptırdın mı kolunu alamıyorsun" dediği bildiriliyor. Sendikacılar, Denizer'in şimdiye kadar Cengiz Balık'a yaptığı yardımlara dikkat çekerek, "Şemsi Denizer'i, Cengiz Balık'a bu kadar fazla yardım yapmaya iten sır neydi? Denizer, kısa bir süre korumalığını yapan Balık'la ilişkilerini neden bu dereceye getirdi ve neden kolaylıkla koparıp atamadı?" diye soruyorlar.

Zonguldaklı ise katilin arkasındaki güçleri arıyor. Denizer'in, rövonans sistemiyle mücadele ettiği için öldürüldüğüne inanıyor ve Cengiz Balık'a tetiği çektiren güçleri arıyor. Zonguldak'ta küçük madenlerin işletilmesi, rövonans denilen bir sistemle özel sektöre kiralandıktan sonra bu firmalar, çıkardıkları kömürü belli bir fiyat üzerinden TTK'ya satıyor. Özel sektörün işlettiği ocaklarda sendikasız işçi çalıştırılıyor. Madencilerin kahramanı Denizer ise sendikasız işçi çalıştırılmasına karşı çıkarak, özel sektörle mücadele ediyor. Bu mücadele, Denizer'in, çıkarlarıyla oynanılan gruplar tarafından öldürüldüğü iddiasını gündeme getiriyor. Zonguldaklı soruyor... Mafya kanunu daha yeni çıktı. Devlet bu mafyayı hemen ortaya çıkarabilecek mi? Tetiği çeken belli. Çektirenler yakalanacak mı? Kömür şehrindeki iddialar, ilk günün tansiyonu diye algılansa da Denizer'in başkanı olduğu Genel Maden-İş Sendikası, bu soruların peşini bırakmayacak gibi görünüyor: Tetiği kim çektirdi, neden çektirdi? Bu arada bugüne kadar kongrelerde hep rakipleriyle yarışan Denizer'in ilk kez rakipsiz ve sorunsuz bir kongreye gittiği, ancak sonucunu göremeden öldüğü konuşuluyor.

"Azmettiren var da diyemem yok da..."
ZONGULDAK Valisi İsmet Metin, cinayetle ilgili iddia ve ihtimallerin, titizlikle incelendiğini belirterek, "Denizer'in, sanıkla geçmişten gelen ve halen devam eden ilişkilerden doğan, sorunlar ve sıkıntılardan doğan bir olay görünümü arzetmektedir" dedi. Bir gazetecinin, "Olaya azmettirenler var mı?" diye sorması üzerine de Metin, "Azmettiren var da demiyorum, yok da demiyorum" karşılığını verdi.

İçişleri Bakanlığı'ndan 2 müfettişin Zonguldak'a gelerek soruşturma başlattığı bildirildi.

Bir gözaltı daha
Öte yandan, Balık'ın, üzerinden çıkan 100 milyar liralık senedi, Fethiye'de Kadriye Ataçocuğu isimli bir kadından aldığı öğrenildi. Ataçocuğu'nun gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltındaki 'Abaza Engin' lakaplı Engin Girgin'in ise, Denizer'in öldürülmesinden önce Cengiz Balık ile sık sık cep telefonuyla görüştüğü, Zonguldak-Ankara Karayolu üstündeki Çardak Restoran'da da saat 17.00 sıralarında içki içerek yemek yedikleri belirlendi.

Bu arada, Denizer'in korumalığını yaptığı öne sürülen ve Beycuma Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan "Onbaşı Hasan" lakaplı kişinin, "O kişiyi buraya getirmesinler. Ant içtim. Ben de onu vuracağım" dediği öğrenildi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır