Rahmetli Barış Manço'nun söylediği şarkıyı hatırlarsınız; "Zürefanın düşkünü, beyaz giyer kış günü... Şifayı kapınca, bana gel, beni dinle, iyi yaz... Defteri kalemi al, iyi yaz," diyordu. Ben de Barış Manço'nun bu güzel yorumlarını dinleyerek aldım kâğıdı kalemi, Pasha'daki "Beyaz Gece"yi yazmaya başladım... Mutlaka biliyorsunuzdur, buradaki zürefa; kibar, zarif kişiler anlamına geliyor (Yemin ederim, gizlice Seda Güler'in odasına girip, Deyimler Sözlüğü'ne bakıp doğruladıktan sonra yazdım).

Ben gazetede kendi kendime atasözleri mırıldanıp dururken, etrafımdakiler durumumun hiç de iyi olmadığını düşünmeye başladılar. Ben aldım sazı elime, yine coştum gidiyorum. İstanbul'un gece yaşantısının ünlü mekânlarından Pasha, uzun süre konuşulacak bir geceye daha imza attı. Power FM tarafından organize edilen "Beyaz Gece"de İstanbul sosyetesinin ve sanat dünyasının ünlüleri bir araya geldi. Yani uzun lafın kısası, yazımın başında şair kesilmemin sebebi buydu.Yenilediği dekorasyonu ile gözle görülür bir değişiklik yapan Pasha, yeni hâliyle geceye gelenlerin beğenisini kazandı.

Bu arada hazır Pasha'nın güzelliklerinden söz ederken, bir de minik sitemi kendilerine iletmek istiyorum. Çoğu kişi; "Bu değişiklikleri niçin yıllardan beri yapmıyorladı? Şimdi karşılarına Havana gibi rakipleri çıktığı için mi süslenip püsleniyorlar?" diye konuşuyor. Yani müşterilerinizin birçoğu kırılmış, haberiniz ola... Benden söylemesi, ne demişler; elçiye zeval olmazmış. Bu arada Power'cılar bir-iki de hata yapmışlar. Mesela ben geceyi organize eden ekibin içinde olsam, mutlaka Beyaz'ı çağırırdım geceye. Beyaz Gece'de, Beyaz olmaz mı yahu?

Şimdi gelelim gecenin notlarına:

Geceye gelen tüm konuklar bembeyazdı. Bir-iki aykırı konuk vardı, o kadar...

Davetli olanlar içeri girerlerken, acayip sıkı bir arama-tarama seansından sonra girebildiler. (10 puan)

Vakko'nun Halkla İlişkiler Müdiresi Berna Etkin Sağlam ve ekibi, güler yüzleriyle konukları tek tek kapıda karşıladılar. (10 puan)

Avrupa'nın en ünlü televizyon kanallarından bazıları çekim yapıyordu. (10+10+10 puan)

Davetiyeler kişiye özel olduğu için bu davetiyeyi bir şekilde eline geçiren hiç kimse içeri giremedi. (10 puan)

Gelelim davete: Pasha'ya adım attıkları andan itibaren eğlenmeyi kafalarına koyanlar; "Kapı gıcırtısı duysam oynarım" diyen Romanlar gibi, daha piste 40 metre kala oynamaya başlıyorlardı.

Sabah Keyfi programımızın sunucularından Esracığım da kız kardeşini alarak gelmişti. Bu arada televizyon programımızın benden sonraki yakışıklısı Şafak Karaman'a baktım; tabii göremedim. Sevgilisi Harika Avcı ile kimbilir gizlendikleri hangi köşeden izliyorlardı bizleri.

Gecede sahne alan Flamenko sanatçısı Alex Fox'ın dansçısı Lisa'nın güzelliği pek öyle izah edilebilecek gibi değildi. Erkeklerin yüzde 80'i sahneye dönük vaziyette, üzerlerine alçı dökülmüş gibiydiler.

Ve sıra geldi gecenin asıl beklenen kişisine... Tam 50 yıldan bu yana dünyanın dört bir tarafında Latin müziğini sevdirmeye çalışan Tito Puente'ye... Konseri yaklaşık bir saat sürdü.