kapat

28.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Anadolu çıtayı yükseltti
Krizin en olumlu yanı, Anadolulu sanayicilerin yapısal dönüşüm yaşaması. Kimi gıdanın yanında Sikorsky'ye helikopter parçası üretiyor, kimi ise marka yaratıp dünya pazarlarına ismini yazdırıyor

Manisa, diğer Anadolu illerine göre daha şanslı. Sebebi ildeki sektör çeşitliliği. Nasıl ki bir işletmenin ürün yelpazesi ne kadar geniş olursa, krizi atlatma şansı da daha yüksek olursa, bir ilde de ne kadar çok sektör varsa kriz yarası da o kadar çabuk iyileşiyor. Şimdi Manisalı sanayiciler de yapısal dönüşüm için kolları sıvamış. Kimisi Üçel Ayakkabı örneğinde olduğu gibi özel, kaliteli üretimle markalaşmaya gidiyor.

Üçel, işçi alıyor
Üçel, "anti-stres" ayakkabılarıyla ihracatı katlamayı hedefliyor. Amaç, ortopedik ve özel nitelikleri olan ayakkabılarla dünya pazarından pay kapmak. Üçel'in ortaklarından Rıfat Sarı, geçen yıl 2.5 milyon dolar olan ihracatlarını bu yıl 3.5 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. İsrail ve Kanada pazarlarına yenilerini eklemek için de fırsat kolluyorlar. Ve kriz ortamında yeni işçi almaya hazırlanıyorlar.

Manisalı, bir diğer firma Daussan-Çukurova Kimya ise krizin gidişatını takip edip, önlem almanın avantajını yaşıyor. Sektöründeki daralmayı önceden saptayan firma, ürün çeşitliliğine giderek pazar payını korumayı başarmış. Krizin en çok vurduğu sektörlerden olan demir-çelikte sadece yüzde 20'lik bir daralmayla, hafif sıyrıklar alarak çıkmış durgunluktan. Kriz bittiğinde ise bu yapısal dönüşümün meyvelerini toplayacak.

Bir örnek de kriz vurgunu tekstilden. Yılda 800 milyar kredi faizi ödeyen May Tekstil, küçülerek krizi aşanlardan. İki pazarlama ve bir kozmetik firmasını kapatan May Tekstil'in sahibi Tolga Pulcuoğlu'nun stratejisi, yatay büyümekten vazgeçip, dikey büyümeye yönelmek.

Markalaşma ve kaliteli üretim için teknolojisini yenileyen May Tekstil, 25 milyon mark ihracat yapıyor. Tümüyle ihracata yönelik çalışan firma, aslında Türk tekstil sektörünün tek kurtuluş yolunu deniyor. Ucuz Uzakdoğu ve Doğu Avrupa ürünleriyle rekabet etme şansı ortadan kalkan sektörün kurtuluşu da burada yatıyor zaten.

Manisa'nın Yonca'sı
Manisa'dan son örnek de gıdadan. Ege Yağ Sanayi, kriz sürecinde markalaşmanın gerekliliğini kavrayanlardan. Daha önce fason üretime ağırlık veren firma artık markalı üretime yönelmiş. Kâr oranları yüzde 5'ten yüzde 2'ye gerilemesine gerilemiş, ama ayaktalar. Ve Yonca Ayçiçek Yağı da yavaş yavaş tanınıyor. Manisa'nın Yoncası Mart ayından beri İstanbul marketlerinde de boy gösteriyor. Üstelik herkes yatırımları ertelerken, onlar 7.5 milyon dolara yeni tesis yapmışlar. İhracatı da unutmamışlar. Bu yıl 7-8 milyon dolar ihracat gerçekleştirecekler.

Kaliteye kriz mriz işlemez
Gıda ve ev tekstili sektöründe önemli bir yere sahip olan Kayseri özellikle tekstil alanında dönüşüm yaşıyor. Şehrin ekonomisinde önemli bir yere sahip olan mobilyacılık sektörünün önde gelen firması İstikbal, tekstilin devi Birlik Mensucat, Yataş kaliteli ürünle,yeni ihracat pazarlarına yöneliyorlar.

İstikbal Mobilya Genel Müdürü Memduh Boydak krizin büyütüldüğü kadar olmadığı ve kaliteli ürüne yönelen firmaların mevcut durumu kolaylıkla atlattığını söylüyor. Boydak bu kadar çok kriz lafı edilmesini biraz da üretici enflasyonuna bağlıyor.

Yüksek kâr artık hayal
Son yılların en hızlı büyüyen şirketlerinden olan İstikbal'in ortaklarından olan ve genel müdürlüğünü yapan Boydak grubun 35 milyon dolarlık ihracat yaptığını belirterek şu yorumda bulunuyor: 'Bundan sonra hiçbir sanayici 85-97 arasındaki kârları kolay kolay göremez. Zaman profesyonellik zamanı, zaman kalite zamanı, zaman, dışa açılma zamanı. Bu stratejiler doğrultusunda geleceği planlıyoruz. Herkes kriz diyor ama bizim böyle bir sorunumuz yok. Hatta bazı birimlerimiz 24 saat çalışıyor.'

Lüks mobilyaya yöneldi
Bir aya kadar Alman Hucla markasını Türkiye'de üretmeye başlayacaklarını belirten Memduh Boydak, Hucla ile üst gelir grubuna hitap eden lüks mobilya yapacaklarını söyledi. Hucla markasıyla ihracata ağırlık vereceklerini vurgulayan Boydak böylelikle ithal edilen İtalyan mobilyaların önünü keseceklerini belirtti.

Birlik, yatak üretecek
Kayseri'nin en eski iplik fabrikalarından Birlik Mensucat da 'Soley' markasının yanında eylül ayından itibaren yatak üretimine geçmeyi planlıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nevzat Özhamurkar, sadece iplik satarak tekstil sektörünün düze çıkamayacağını belirterek, kalite ve katma değeri olan ürünlerin yönelinmesi gerektiğini söyledi. Özhamurkar, Soley markası ile ev tekstiline girdiklerini eylül ayında da yatak üretimine geçeceklerini açıkladı.

İnternet'ten müşteri
Krizden en az seviyede etkilenen şirketlerden biri de Atlas Halı. Şirket 21 ülkeye ihracat yapıyor. Atlas Halı Genel Müdürü Menmet Aykut, ihracata yönelmelerinin krizi az hasarla geçirmelerini sağladıklarını belirtiyor. Aykut önümüzdeki dönemde teknolojiyi iyi takip eden kaliteli mal üreten şirketlerin kalıcı olacaklarını söylüyor. Aykut İnternet'i kullanarak ticaret yaptıklarını bunun büyük kolaylık sağladığını ifade ediyor.

Durgunluğun yarattığı güç
Anadolu'nun dört yol ağzı Eskişehir de, krizin vurgununu yiyenlerden. Eğer ki, bir mucize gibi yokluklardan doğan Anadolu Üniversitesi'nin öğrencileri olmasa, batan 541 esnaf gibi kalanlar da iflas bayrağını çekecekti. Tıpkı kapısına kilit vuran 38 firma gibi. Kalanlarsa savaşmayı ve daha güçlü bir yapıyla krizden çıkmayı kafalarına koymuşlar.

Eskişehir'in önde gelen kuruluşlarından Sarar, kriz öncesinde Hugo Boss'a 10 milyon marklık fason üretim yaparken, bu işi kaybedince, Cemalettin Sarar almış çantayı eline, kardeşleriyle birlikte yurtdışında kapı kapı iş bağlantısı kurmuş. Şimdi Hugo Boss ile anlaşmanın bozulmasına neredeyse sevinecek. Çünkü kurduğu bağlantılar sayesinde, 3 bin 500 takım elbise üretiyor günde. Fabrikada 3 bin kişi çalışıyor.

Sarar'ın gözü dışarda
Sarar'ın hedefi dünya çapında markalaşmak ve mağazalaşmak. Böylece sadece fason üretime bağlı kalmaktan kurtulacak. Ama asıl önemlisi, Sarar markası ve mağazaları yakında yurtdışında da boy gösterecek. Cemalettin Sarar, bu hedefini gerçekleştirmek için geceyarılarına kadar çalışıyor.

Eskişehir'de krizden ders çıkartan bir diğer örnek de Alpata. Gıda dağıtımından inşaata pekçok sektörde faaliyet gösteren Eskişehir'in köklü sanayi grubu Alpata, Alp Havacılık'la dünya savunma sanayinde isim yapmaya kararlı. Şu ünlü Sikorsky helikopterlerinin aksamını üretiyor Alp Havacılık. Üstelik Sikorsky Aircraft'ı şaşkınlık ve hayranlık içinde bırakan "sıfır" hatayla. Amerikan şirketiyle yılda 1 milyon dolarlık iş bağlantısıyla başlayan ilişki, şimdi 10 yılda tamamlanacak 50 milyon dolarlık bir siparişe dönüşmüş. Kriz, Eskişehir'e bir yüksek teknoloji şirketi armağan etmiş. Genel müdür Dr. Mustafa Cavcar, Türkiye'nin helikopter aksamı üreten ilk özel şirketini kurduklarını vurgulayarak, "Belki ters bir zamanda yatırım yaptık. Ama artık bu yatırımların zamanı gelmişti" diyor.

Sıra dondurulmuş ekmekte
Eskişehir'in 72 yıllık geçmişe sahip sanayi grubu Kılıçoğlu ise, iki farklı alanda üretim yapıyor. Kiremit ve tuğla üretiminde ülke çapında önde gelen firmalardan. Diğer faaliyet alanı ise beyaz eşya aksamı. Ama Kılıçoğlu, yeni bir yatırıma hazır. 2000 yılında krizden çıkılacağını hesaplayan Savaş Özaydemir, vefa ve milliyetperverlik duygularıyla yoğurduğu yeni projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Ne mi üretecek? Dünyada sadece Fransa'da üretimi gerçekleştirilen dondurulmuş ekmek. Eğer büyük bir talihsizlik olmazsa 'Esmek'ler gelecek yıl fırın ve market reyonlarında boy gösterecek.

"Tekstil bitiyor"
Aynı zamanda Eskişehir Sanayi Odası Başkanlığı yapan Özaydemir, krize ilişkin de şu saptamada bulunuyor: "Tekstil sektörü zaten çökecekti. İşçilik ücretleri 1.5 doları aşınca, rekabet gücü kalmaz. Kore örneğinde olduğu gibi. Onlar 1983'te tekstili terk edip, elektroniğe geçtiler. Tekstil yatırımları Türkiye'ye kayarken, bizleri kutlamışlardı. Şimdi bizde de üretim 3.5-4 dolarlarda. Yüzde 100 develüasyon yapsanız bile 2 dolara iner ve ancak bir yıl gider. Yatırımları Bulgaristan'a, Romanya'ya gidecek. Alternatif sektörlere yönelmemizin zamanı geldi de geçiyor."

İş aşkı da olmasa
Anadolulu sanayiciyi ayakta tutan tek birşey var aslında; iş aşkı. Buna en güzel örnek, geceyarısı bile işinin başında olan Cemalettin Sarar. Tam 3 bin 500 çalışanıyla krize direnen ve dimdik ayakta kalmayı başaran Sarar, sabah 7'de işinin başında. Akşamsa, kimi zaman 9.00-10.00'a kadar, kimi zamansa geceyarısı 12.00'ye kadar. Nitekim, söyleşiyi yapacağımız gün üç yıl önce Sümerbank'tan satın alıp, yüzde 40'ını yenilediği basma fabrikasını saatler geceyarısını çoktan geçtiğinde gezdirebildi... İşçiler üçüncü vardiyadaydı. Ve onlar için Cemalettin Sarar'ın o saatte fabrikada olması onların o saatte çalışması kadar doğaldı...


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır