kapat

18.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ALİ ŞEN(alisen@sabah.com.tr )


Kosova'daki Türkologlar

Hükümetimiz Kosova'daki Türkler'e gereken ilgiyi ve yakınlığı gösterirken Kültür Bakanlığımız da Nimetullah Hafız'ın başında bulunduğu Kosova Türkologları'na yardım etmeli

Tüm dünyada olduğu gibi Balkan yarımadasında da Türkolojiye son derece önem verilmektedir. Eski Yugoslavya'da 1926 yılında Belgrad'da Felsefe Fakültesi'nde Şarkiyat bölümü kuruldu. 1951 yılında Saraybosna'da Şarkiyat Enstitüsü'nün kurulmasıyla Felsefe Fakültesi'nde Şarkiyat bölümü de açıldı. Kosova ve Makedonya Cumhuriyeti'nde Türk azınlığının varoluşu nedeniyle buralarda öteki ulus ve halklara olduğu gibi kadro yetiştirmek için 1972 yılında Priştine'de Felsefe Fakültesi'nde Şarkiyat bölümü, 1 yıl sonra da Üsküp'te Filoloji Fakültesi'nde Türkoloji Bölümü çalışmaya başladı. 1988 yılında Priştine'de Türk Dili ve Edebiyatı kürsüsü çalışmalarını sürdürmüştür. Priştine'de 1972-1988 yıllarında Şarkiyat bölümü ve 1988 yılından günümüze dek Türk Dili ve Edebiyatı kürsüsünden Kosova kent ve köylerinden genel olarak altmıştan fazla Türk bilimcisi mezun olmuştur. Bunlar gazeteci, öğretmen, çevirmen veya diğer görevlerde bulundukları halde gerekli ölçüde Türkolog olarak görevlerini tam yapamamışlardır. Yugoslavya'da sayısını tamamiyle bilemeyeceğimiz Türk tarih anıtları vardır. Bunları inşa edenler ya aydın, ya bilim adamı, ya yazar, ya ozan dil bilimcisi mimar veya sanatkârdır. Ne yazık ki bunlarla ilgili gerektiği kadar bilgi yok. 30 Mayıs 1998 tarihinde Prizren'de "Doğru Yol" güzel sanatlar derneğinde Kosova'da otuz Türkologun biraraya gelmesiyle Türkologlar Birliği kuruldu. Bu birliğin amacı şunlar: Türkoloji alanındaki bilimsel çalışmalarını sürdürmek, Türkoloji ile ilgili seminer, panel, kongre veya sempozyum hazırlamak, Türk tarihi, dili, edebiyatı, folklorü, müziği ile ilgili bilimsel çalışmaları başta Türkçe olmak üzere İngilizce, Almanca gibi dünya dillerinde kitap olarak yayınlamak, Türkoloji ile ilgili her tür yazıları içine alacak gazete, dergi ve ayrıca Türkçe ilkokul, lise veya fakültelerde gereken ders kitap eksikliklerini gidermek ve Türk halk edebiyatı metinlerinin derlemelerini sağlamak. Türkologlar Birliği Türk Demokrat Birliği Partisi'yle yaptığı müşterek çalışmayla Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. yıldönümü kutlamalarını ve Atatürk'ün ölümünün 60. yıldönümünü anma törenlerini örgütleyerek organize etmiştir.

Çocukluk arkadaşım Prof.Dr. Nimetullah Hafız Türkologların başkanı olarak Türkiye'de de tanınan bir kişidir. Özellikle yeni Kosova'da orada yaşayan Türkler'e sahip çıkmamız gereken bu dönemde kültür bakanlığının mutlaka Kosova Türkologları Birliği'ne yardım etmesi gerekmektedir.

Osmanlı devleti 1300 yılında kurulduğunda Avrupa'da Paris Üniversitesi 1200, Oxford 1167, Cambridge 1209 yılında kurulmuştu. İmparatorluğun 2. Padişahı Orhan Gazi'nin emriyle Şeyhzade Süleyman Paşa 1354 yılında Rumeli'ye geçmişti. Osmanlı'da o zaman sadece Ankara ve Bursa gibi şehirler vardı. Daha sonra başkent olan Edirne bile 1361 yılında fethedilmişti. Türkler dünyanın en büyük göç eden milletiydi. Osmanlı'nın Anadolu'yu ele geçirmeden Rumeli'ye gitmesi büyük bir ileri görüşlülüktü. Osmanlı padişahları 590 yıl Rumeli'de hükümdarlık sürerken sınırları o zaman çizmiş olsalardı bugün Türkiye'nin sınırları Anadolu'dan başlar, Kosova'ya kadar giderdi. Ancak Osmanlı hiçbir zaman asimilasyona gitmemiş insanların zorla dinlerini, milliyetlerini değiştirmemiş. İyimi yapmış pek emin değilim. Oralara kadar bir Türkiye olmuş olsaydı, hem Avrupa hem dünya tarihi çok değişirdi.

Türk adı ilk kez altıncı yüzyılda Çinliler'in Tukyu olarak andığı Göktürkler'le birlikte ortaya çıktı. Bugün Kosova'da yaşayan Türkler Orhan Gazi Padişahın Rumeli seferinden sonra gidenlerin torunlarıdır. Bugünkü Kosova'yı ve gerçekleri 6 gün SABAH Gazetesi'nde yazdım. Ali Kırca ile atv programlarında da görüntülediğimiz bu Kosova gerçeklerini özellikle oradan gelen göçmenler çok beğendiler.

Ben gazeteci değilim, ancak ünlü gazetecilerimizden, profösörlerden, diplomatlardan ve milletvekillerinden aldığım telefonlar, fakslar ve e-mail'ime yazılan mesajlarla yazılarımı çok beğendiklerini söylemeleri bana keyif verdi. Eminim ki hükümetimiz Kosova'daki Türkler'e gereken ilgiyi ve yakınlığı gösterirken Kültür Bakanlığımız da Nimetullah Hafız'ın başında bulunduğu Kosova Türkologları'na yardım eder.

TBMM'deki bütünlük
TBMM Kıbrıs özel gündemiyle toplandı. Televizyondan, Cumhurbaşkanı Denktaş'ın da iştirak ettiği yayınları dikkatle izledim. Bütün siyasi partili liderlerimiz konuştu. Aralarında hiç fikir ayrılığı yoktu. Çok etkilendim. Demokratik ülkelerin gücü parlamentonun birlikte hareket etmesinde yatmaktadır. Siyasi partiler arasında iç politikalarda gayet tabiki görüş ayrılıkları olmalıdır. Ancak Kıbrıs konusunda gösterdikleri bütünlüğü siyasilerimiz, ülkemizin tüm sorunlarında ülke hayrına parti menfaatlerini düşünmeksizin gösterebilseler, başka bir ülkeye sahip olmuş olurduk. Enflasyonu tek rakamlı, Avrupa Birliği'nin bizi içlerine alması için nerdeyse yalvaracakları bir ülke olurduk. Parlamento da Kıbrıs için yapılan özel gündem toplantısı, siyasilerimiz beraber ve güçlü bir fikir birliğine vardıklarında Türkiye'nin dünyadaki yerinin ne olacağını çok iyi gösterdi. Keşke meclisimizdeki yayınlarda bu beraberlik ve bütünlükleri hep görebilsek.

Hasan Cemal kendisiyle hesaplaşmış
Hasan Cemal'in yazılarını, yazdığı bütün gazetelerde hep takip etmişimdir. Kibirli bir görüntüsü var. Kendini beğenmiş arogant kişiliğinin altında çok cana yakın tarafı da var. Böyle manalı gülen çok ender insan vardır. Gülerken karşıdaki insanla alay mı ediyor, yoksa içinden gelen duygularla mı gülüyor belli değil. Ancak Hasan Cemal'in gülüşünü çok beğenmişimdir. Bir insan kendisiyle hesaplaşırken kolay olmadığını biliyorum. Hırstan ve tutkudan uzak, dürüst ve sakin olması gerekmektedir. Mümtaz Soysal'ın zaten böyle sözleri de vardı. Kosova'ya giderken ve gelirken Hasan Cemal ile aynı uçaktaydık. Yazdığı "kimse kızmasın, kendimi yazdım" kitabını daha evvel almıştım. Ama okumamıştım. Bana uçakta bir Kosova hatırası olarak verdiği bu kitabı dört günde okudum. Herkese de tavsiye ediyorum. Pekçok insan hayatı boyunca savunduğu ve inandığı fikirleri nasıl bir tarafa bırakıp o fikirlerin tam karşıtı düşüncelerin savunucusu olabilir bunu bu kitapta gördüm. Muhalefette olan siyasiler iktidara gelince fikir değişikliğinde bulunur, tenkit ettiklerini bu kez hükümet olarak icra etmeye başlarlar. Partiler böyle muhalefetle iktidardayken ayrı ayrı görüş ve fikirlere sahip olursa insanların da yıllar içinde değişmemesi mümkün değildir. Bunu kabul eden var, kabul etmeyen var. Hasan Cemal Halk Partinin sevilmediği bir evde büyümüş. 1968 yılındaki o jenerasyonda Türkiye'de devrim yapmak isterlerken hep bizim için yani halk için düşünmüşlerdi. Sosyalistler romantiktir. Romantik olanlar da iş adamıysa aç kalmaya, yazar ise hiç okuyucu bulamamaya mahkumdurlar. Sırf Amerikan patentidir diye Coca-cola dahi içilmeyen 1999 yılındaki bugünkü dünya gerçekleri içinde Hasan Cemal'in kitabını keyifle okudum. Bu kitabı sadece para kazanmak için yazdığını sanmıyorum. Herkesin kendisiyle hesaplaşırken dürüst olması yaptığı işin daha gerçekçi olmasını temin eder. Avrupa'daki siyasiler seçimi kaybederlerse görevlerinden istifa ederler. Belki de kayıp ettikleri fikirleri savunarak hayatlarını devam ettirirler. Ancak bazı gazeteci ve yazarlar fikirlerinde köklü değişiklik yapmalarına rağmen okuyucu farkına varır fakat yazıyı yazanlar bir türlü o değişimi kabul etmezler. Hasan Cemal bir yol açmış. Kendi ile hesaplaşmaya herkesin ihtiyacı var. Özellikle siyasilerimizin ve de usta kalemlerimizin.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır