kapat

18.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ASAF SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


AB'ye alternatif var mı?

1960'ların başında Kıbrıs sorunu yeniden canlanmıştı. Kesin tarihi hatırlamıyorum ama herhalde 1964 olmalı. Başkan Kennedy Texas'ta suikaste kurban gidince yerine Johnson ABD Başkanı olmuştu.

O sıralarda İsmet İnönü başbakandı. Johnson'un tehditkar bir mektubu karşısında İsmet Paşa "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerini alır" dedi. Bu cümle benim neslimi çok etkiledi.

Çünkü, özellikle bürokraside ve aydınlarda, Türkiye'nin Batı ittifakında yer almasının kısa veya uzun dönemli milli çıkarları ile uyumlu olduğu konusunda ciddi tereddütler mevcuttu.

Yeni palazlanmaya başlayan sol hareket de mutlaka Batı ittifakından ayrılmayı istiyordu. Böylece ülkenin daha devletçi, daha içine kapalı bir kalkınma modeli uygulaması mümkün olacaktı.

O devirde, toplumu zenginliğe ve refaha götürecek yolun devletçilikten, planlamadan ve otarşiden geçtiğine inanılıyordu. Türkiye Batı ittifakını terkedemedi. Ama devletçiliği, planlamayı ve içine kapalılığı becerdi.

Bu yanlış model 1970'li yılların ekonomik açıdan heba olmasına yol açtı. Sonunda 1978-79'de yaşanan büyük ekonomik kriz ile noktalandı. Arada, Yunanistan'la birlikte AB'ye (o zamanki adı ile Ortak Pazara) tam üye olma fırsatını da kaçırdık.

Şu sıralarda AB'ye alternatif arama modasının yeniden canlandığını izliyorum. Başbakan Ecevit her fırsatta Türkiye'nin Batı dışında seçenekleri de olduğunu söylüyor.

Gerçekten var mı?

Bazı sayılar
AB'ye alternatif olarak düşünülen iki küme var. Biri Kafkas ve Orta Asya Cumhuriyetleri. Türkiye'nin buralarda önemli mukayeseli üstünlüklere sahip olduğu doğru. Diğeri de İslamcı kanadın pek sevdiği müslüman Arap dünyası.

Ben sayıları severim. Söz konusu ülkelerin nüfus, milli gelir gibi büyüklüklerini araştırdım. 1995 yılı için buldum. Biraz eski ama bunların son üç yılda bir ekonomik patlama yapmadıkları biliniyor.

1995 yılında Kafkas ve Orta Asya Cumhuriyetlerinin toplam milli geliri 66 milyar dolar. Aynı tarihte Türkiye'nin milli geliri 170 milyar dolar. Neredeyse üç katı.

AB üyesi İrlanda'nın nüfusu 3.5 milyon ama milli geliri 52 milyar dolar. 4.3 milyon nüfuslu Norveç'in milli geliri ise 136 milyar dolar. Yani bütün Kafkas ve Orta Asya cumhuriyetleri toplamının iki katı.

Arap alemi daha zengin. Mısır hariç, nüfusu 63 milyon, milli gelir toplamı ise 250 milyar dolar. AB ile karşılaştırınca, 10 milyon nüfuslu Belçika'nın da 250 milyar dolar milli gelire sahip olduğunu görüyoruz.

AB'nin milli geliri 8 trilyon doların üstünde. Euro'daki son değer kaybı ile şimdi biraz daha düşük çıkacak. Ama sonuç değişmiyor. Dünyanın en büyük pazarı ABD. Onun hemen arkasından AB geliyor.

Tehlikeli hayaller
Türkiye ekonomisi için AB dışında seçenekler olduğunu düşünenlerin çok ciddi bir hata yaptıkları yukarıdaki sayılarda görülmektedir.

"Ya sayı saymasını bilmiyor, yada hiç dayak yememiş" özdeyişi bu bağlamda çok anlamlıdır. Eğer Türkiye böyle hayaller peşinde koşarken AB ile ekonomik ilişkilerini tehlikeye atarsa, ekonomimiz gerçekten çok dayak yiyecektir.

Falcı olmaya gerek yok. Mal ve hizmet üreticileri için AB pazarının daralması ile Türkiye'nin ekonomik büyümesi büyük darbe yiyecektir. Büyük bir ihtimalle milli gelir düşecek, Türkiye fakirleşecektir.

Ekonomi gerçeklerin ve sayıların dünyasıdır. Bütun bunları AB ülkeleri de biliyor. Biz belki blöf yaptığımızı zannediyoruz ama öyle değil. Çünkü elimizdeki kartları onlar da görüyor.

Kamuoyunu bu konuda çok dikkatli olmaya davet ediyorum.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır