Mecburuz
Çalışanlar ayakta.. İşçiler, kazanılmış hakları bırakmak istemiyor, sürünmekten bıkan memurlar isyan ediyor.

Güçlü bir ülke olmak, Türkiye'nin kaderidir.

Ama hesapsız kitapsız, sorumsuz, ahlâksız siyasetçi dokusu ülkeyi, hukuka dayalı çağdaş bir yönetimden uzaklaştırıyor.

Parlamento çoğunluğuna dayalı Ecevit hükümeti, şimdi heba edilmemesi gereken tarihi bir şans.. Bu hükümetin bileşimi ve gücü, çok şeyi değiştirebilir. Oy kaygıları ile bu şansın heba edilmesi ise, ülkeyi nasıl biteceği belli olmayan bir kaosa sürükleyebilir.

Bu yıl sosyal güvenlik kurumlarının bütçeden finanse edilecek açıkları en az 2 katrilyon lira tutacak. Belki daha da fazla..

Açık, Milli Savunma bütçesi hariç, Milli Eğitim de dahil bütün bakanlıkların bütçelerini aşıyor. Çare bulunmazsa, bir-iki yıla kadar sosyal güvenlik harcamaları, devletin tüm gelirlerinin üstüne çıkacak.

İnsanlar çocukları için çalışır. Biz, çocuklarımızın geleceğini yiyoruz.

İki milyon memur

Artık şu noktadayız:
Emekli yaşını yükseltmek bile yeterli olmayacaktır. Meclis, işçilerin itirazlarını dikkate alan makul düzeltmelerle bu yasayı çıkarmak zorundadır. Çünkü kitleleri yarın sokağa dökecek sebepler, bugünkünden çok daha haklı olacak.

Memurları düşük zamlarla fakirleştirmek de çare değil. Devlet, rüşvet yemeye mahkum memur kalabalığı ile hizmeti üretemez.

İki milyon memur, maaşları bir kat arttırılarak 500 bine indirilmeli, tasarruf edilecek para, ekonomiye yönlendirilmelidir.

O zaman işini kaybeden memur sayısının en az bir kat fazlası insana, daha yüksek gelirli iş alanları açacaktır.

Reform yapmaktan korkan toplum hastalanır. Siyasetçiler devleti, mesleği olmayan yığınlara yoksul maaşı ödeyen müflis bir vakıf durumuna getirdi.

Türkiye, Çetin Altan'ın dediği gibi bir "teknik devlet" kimliği kazanmazsa, bu coğrafyada bağımsız yaşayamaz.

80 bin makam otosu
Ulusal boyutlu bir özveri döneminin eşiğindeyiz.. Seferberliğe iktidar karar verecek ve meclis onaylayacak.

Memuruna ortalama 300 dolar maaş ödeyen bir devletin hükümeti ve meclisi, lüks ve israf içinde yüzerken halkın olmazsa olmaz desteğini alamaz.

İktidar, KİT'leri arpalık yapan arsız saldırganlıklara "dur" demelidir..

Milletvekilleri, kıyak emeklilik tamahından vazgeçmelidir..

Takvim gazetesinde geçen gün manşetti:

İngiltere'de 12 bin, Fransa'da 9 bin, Almanya'da 11 bin, Japonya'da 10 bin makam aracı var. Ya bizde?.

Bizde 82 bin makam aracı var.

Onların milli geliri bizden 7 ile 17 kat daha fazla, ama bizdeki fiyaka israfı, hepsini 8 defa katlıyor.. Bu rezaleti ivedi ve sert bir önlemle bitirmek lâzım!

Türkiye'yi siyasetçilerin sergilediği kötü örnekler batırdı. Siyasetçi düzelirse Türkiye de düzelecektir.

Bu bir tercih değil, artık mecburiyet!