kapat

07.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Halkla ilişkiler konusunda kendimi aştım..

Okurla ilişki kurma konusunda uyguladığım taktikleri bir gün gelip kitap haline getirecekler ve bütün "Halkla İlişkiler" öğrencilerine ders diye okutacaklar.. Bundan yüzde yüz eminim.. Çünkü uyguladığım taktikler hem yaratıcı hem de çalışma hayatını kolaylaştırıcı..

Köşen var mı derdin var! Seni bir türlü rahat bırakmazlar ki "kafana göre" yazasın, memleketi akıllarınla fikirlerinde ihya edesin..

Muhakkak birileri haksızlığa uğramıştır.. Ve o haksızlığa uğrayan da "başına gelen olayı" tek örnek zanneder.. Yaşadıkları kendisiyle ilgili olduğundan "elifi elifine" yazılmasını ister..

Sabahın köründe gelmişim gazeteye.. Daha saat 14.00 bile olmamış.. Üzerimde geceden kalma mahmurluk var. Zııırrr! Telefon..

Yeşim de çay içmeye gitmiş.. Arazi yani.. İster istemez telefonu kendim açmak zorunda kaldım.. Ağlamaklı bir genç kız sesi.. "Selahattin Bey ile görüşmek istiyorum.."

***

Genellikle telefonu kendim açtığım zaman aynı savunma taktiğini uygularım. Beni arayanlara "Selahattin Bey yok.." derim.. Karşımdaki ısrar eder de "İlle de bir yetkiliyle görüşmek istiyorum" diye tutturursa; bu duruma karşı da tedbirim var..

- Ayrılmayın.. Sizi bir yetkiliye bağlıyorum, der demez telefonu kapatırım..

Bu durumda karşımdaki "telefon kesildi" zanneder.. Genellikle de vazgeçer.. Tabii vazgeçmeyen kararlı tipler de çıkıyor.. Onlara yine olabildiğince nazik bir sesle "Ayrılmayın.. Bağlıyorum.." der "Küt.." diye bir daha kapatırım telefonu..

Arayan her kimse; haliyle "Bunların santralinde bir tuhaflık var.." diye düşünür ve bizim telefon şebekesini suçlu bulur..

Halkla ilişkiler
Bazıları da aşırı ısrarcı olur.. Vazgeçmez.. Bir daha arar.. Elinden kurtulamayacağımı anlamışsam taktiği değiştiririm. O sıralarda kime gıcık kapmışsam "kurban olarak" onu seçerim..

Diyelim ki arayanın derdi, aldığı bir malla ilgili.. Yani tüketici sorunu.. Normal olarak, onu bizim "Tüketici köşesine" bağlamam gerekir.. Ama ben "tavla alacağı" yüzünden Ahmet Vardar'a gıcık kapmışım..

Kurbanım Ahmet Vardar olur.. Vardar'ın telefonunu çevirir "Abi, sana bir sürprizim var.. Bakalım tanıyabilecek misin?" diyerek; konuyu ona havale ederim..

Hakemlerin haksızlık yaptığından şikayetçi olan bir okuru, televizyon servisine; bir TV programını eleştirmek için telefona sarılan bir okuru da "sağlık köşesinin" yöneticisine havale etme basiretini çok sık gösteririm.

Bu yüzden de gazetemizin ne kadar servis yöneticisi varsa "halkla ilişkiler" konusunda gösterdiğim titizlik yüzünden bana hayır duası ederler..

En sıkıştığım zamanlar ise "telefonu aktaracak" kimseyi bulamadığım saatlerdir.. Akşam geç saatlerde "telefona yakalanmışsam" en son taktiğimi uygularım..

Kastamonu şivesiyle konuşup "Mödürlerin hepisi geetti.. Ben odacıyım.. Temizlik yapıyoom.." diyerek, okuru aydınlatırım.

***

Dün telefonda yakalandığım kızın sesi ağlamaklı olmasaydı, belki yukarıda saydığım taktikleri dener, elinden sıyrılırdım. Yapamadım.. Yapamadığım için de "Buyrun, Selahattin Duman benim.." diyerek, kendimi ihbar ettim.

Kızcağız, Yeni Bosna taraflarında bir yerde oturuyormuş.. Bir süre önce kısmeti çıkmış. Görücü usulü yani.. Aileler "evet" deyince de nişanlanmışlar. İşler de yolunda gidiyormuş.. Ama bir süre sonra ağızlarının tadı bozulmuş..

Anladığıma göre oğlan, nişanlısını sık sık ziyaret etmek istiyormuş.. Ama babası "Mesut Yılmazlık" yapıp "hayır" diyormuş..

Oğlan "peki dışarda buluşalım" diyecek olmuş.. Bu kez de kızın annesi "Tansu Çillerlik" yapıp, engelleme taktikleri uygulamaya başlamış..

Genç çifte, bir kez dışarıda buluşma izni vermiş kaynana.. Ona da kendisiyle beraber akrabadan altı kadın daha eşlik etmiş..

Görümce, elti, kızkardeş kim varsa almış yanına; kızıyla nişanlısının çay bahçesindeki buluşmasını canlı yayın gibi izlemişler.

Bu da oğlanı; kız tarafının ailesinden soğutmuş.. Kıza muhtıra niteliğinde bir mektup yazıp "Böyle giderse nişanı bozarım" demeye getirmiş..

Tehlikeli durum..
Benim yazılarımı çok seviyor, kişiliğime hayranlık duyuyormuş. Yazılarım o kadar sıcakmış ki derdini benimle paylaşmak istemiş.. İşte bu yüzden benden yardım istiyor. "Ne yapması gerektiğini" soruyor..

Yazılarımla ilgili söyledikleri hoşuma gittiğinden yardım etmeye karar verdim.. Ama içimden de "Tam adamını buldun" diye geçiriyorum.. Birkaç saniye ya düşündüm ya düşünmedim. Aklıma gelen ilk fikri takdim ettim..

- Ayrıl nişanlından, o kurtulsun, sen de..

İtiraz etti.. "Ama Selahattin Bey.. Benim durumumdaki bir kız nişan bozarsa bir daha zor kısmeti çıkar.." diye. Haklı! İkinci el eşya muamelesi görmekten çekiniyor..

Peki ben ne tatkik vereyim şimdi.. "Babanın cebine esrar koy.. Polise ihbar et.." demeyi düşündüm, vazgeçtim.. Genç bir kız esrarı nasıl bulacak. Üstelik esrar arayayım derken başına iş getirecek..

Kızcağız da karşıda "Ne olur bir akıl verin.." diye sızlanıyor..

"Peki.." dedim.. "Git bir eczaneden uyku hapı al.. Nişanlını akşam yemeğinden sonra oturmaya davet et.. Uyku haplarından makul bir miktar hazırlanan yemeğe kat.. Bütün ev uyusun.. Sen de nişanlınla oturup güzel güzel konuş.."

Kıkırdamasından anladım ki aklı yattı.. Gerçi "Ay nasıl olur.. Çok şakacısınız.." diye bir şeyler geveledi ama fikri tuttuğuna eminim.. Telefonu kapatırken içime "bir vatandaşın derdine çare olmanın" derin huzuru doldu..

Ara sıra çıkacağım telefonlara..

***

Fakat aklım bir şeye takılıyor.. Telefonda kızcağıza "Sakın içine ilaç koyduğun yemekten kendin yeme.." demeyi unuttum.. İnşallah oğlan, bütün gece kapıda beklememiştir..

Yazarımız Selahattin Duman, bir iş gezisine çıktığından bir süre için köşesinde, yazarın 'özel koleksiyonu'nda yer alan geçmiş yazıları yayımlanacaktır.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır