kapat

28.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Hop hoop!... Ne oluyoruz?...

Gerçi bu konularda devamlı dedikodular olur ama bana kadar intikal ettiğine göre sanırım artık şu KOSOVALILARA YARDIM işi dedikodudan da öteye gidiyor...

Geçtiğimiz hafta bir otobüs dolusu bayan, Kosovalı kardeşlerimize yardım amaçlı bir geziye katıldılar. Kampa kadar gittiler, beraberlerinde götürdükleri yardım malzemelerini oradaki felaketzedelere vermek istediler. Ama yetkililer onları kampa sokmadıkları gibi getirdikleri malzemelerin Kızılay'a teslim edilmesi gerektiğini söylediler.

Grup Kızılay'a gitmek için tekrar geri dönerken Kosovalı bir bayanla karşılaştı. Onu görünce de, "Şu malzemeleri al da bari içeriye sen götürüver" dediler. Bu işi seve seve kabul edebileceğini söyleyen bu bayan, "Aman yardım için giysi getirmeyin. Çünkü içeriye yani kampa yeni giysi sokmuyorlar. Laf aramızda iyilerini kendilerine ayırıp, bize kötülerine veriyorlar. Onun yerine yiyecek ve telefon kartı verirseniz daha makbule geçer" dedi.

Aklım almıyor... Hiç Kızılay böyle birşey yapabilir mi?... Şu yardım işini kim denetliyorsa, hemen el koysun, hem de hemen... Çok acele... Derhal... Cevap bekliyorum.

Barbaros'un yeni Belediye Başkanı, doğrusu icraatın görülmeye değer!...
Biz bu seçimleri niye yapıyoruz bilemiyorum. Zaman zaman aklım karışıyor vallahi... Adam seçimlere giriyor, seçim konuşmalarında, "Sizlere şunları yapacağım, bunları yapacağım..." diye vaadlerde bulunuyor. Ama koltuğa oturunca nedense bu sözleri unutuyor. Ama yaptığı işler de var yani...

Bakın, Tekirdağ'ın Barbaros Belediye Başkanı Kudret bey göreve gelir gelmez neler yaptı... İlk iş olarak; su, arıtma tesisi ve yazı işlerinde çalışanları değişik görevlere vererek, onları kaçırmaya kalktı. Mesela, yazı işlerinde çalışan bir personeli çöpçü yaptı... Bir başkasını sokak işine verdi. Arıtma tesisinde çalışan bir memuru da mesleği ile hiç alakası olmayan bir işe verdi. Bütün bunlar neden biliyor musunuz, 6-7 senedir o görevlerde çalışan bu insanları istifaya zorlamak... Tabii onlar gururlarına yedirmeyip, istifa edince de boşalan yerlere kendisine rey veren partizanları yerleştirmek...

Hey gidi dünya hey!... İşittiğime göre, Kudret Orhan bey emekli bir öğretmenmiş... Bir insanın bir mesleği ne kadar zamanda öğrenebileceğini ve ne kadar randımanlı bir hale gelebileceğini ondan daha iyi kimse bilemezdi. Ama gelin görün ki, gözü kör olasıca particilik insana neler yaptırıyor... Aslında bu çok eski ve bayat bir taktik. Doğrusu bu işi Kudret öğretmene yakıştıramadım.

Hocam, hocam, sen de zamanında çeşitli kademelerde görev yaptın. Ve hatta hatta sanırım ki, bir takım haksızlıkları protesto ettin. Acaba bu personele yaptığın eziyetin bir katresini sana yapsalar, ne derdin?... Tabii ki isyan ederdin...

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır