kapat

28.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Korkutucu Fal..!

Neyse halin çıksın falin... Bak işte; siyaset dünyası yeni sezon için "perdeee...." dedi. Bak işte; yeni hükümeti de öyle gelip geçici, nem kapıcı, en ufak bir sarsıntıda gidici olarak değil, 5 yıllığına köklemesine kuruyorlar.

Size iyi seyirler...

Hepimize bol seyirli günler...

Şimdi bizlere karakterleri en canlı yerlerinden yakalama fırsatı doğdu. Hiç kuşkum yok, bu oyunda replikler, diyaloglar sahne, dekor gerçek hayattan alınmış olarak ve "Ay! Ay! yalancı ay!.. Zekâdan harap olanları dinlendiren hayal ve güneşten bunalanları bile teselli eden fal..." derecesine geçecek.

Aman yerlerimizi alalım...

Aman bu seyri kaçırmayalım...

Herkes rolünü oynayacak...

Oyun belki de söyledikleri gibi köklemesine 5 yıl sürecek. Belki de oyun her yıl 1 perde olmak üzere 5 perde oynanacak. Baş aktör, ikinci aktör, üçüncü aktör sırayla, döne döne, biri bırakıp, öbürü alarak değişebilir.

Aktörler değişir.

Oyun değişmez.

Oyunun adı:

Ava giden avlanır.

***

Neyse...

Şimdi ilk perde açılıyor.

Bu perdede üç oyuncu var.

Üçü de birbirinden kurt.

Bilgin Kurt Ecevit: Çok içten, çok samimi, çok düzgün bir anlatımı var. Cümleleri yutmuyor. Zengin ve ince bir birikimle oynuyor. Her seferinde iktidara çok yaklaşmasına rağmen tam olarak ve tek başına iktidar olamamayı oynuyor. Hayat ona ne sunuyorsa onu oynuyor. Fakat bu oyunda kararlı. Bu kez yetkili bir iktidar olmaya oynuyor. Herkes ona çok bilgin ama çok da yaşlı, onu kolay yeriz diye bakmasına karşılık Bilgin Kurt kolay yutulur lokma değil. Ustası Tagore'nin "Arkanı güneşe çevirme, gölgen önüne düşer..." diyen öğüdüne uyarak oynuyor.

Başbuğ Kurt Bahçeli: Devlet ve istikrarın çimentosunu oynayan rahmetli ustası Başbuğ'dan ders almış, kurs görmüş gibi oynuyor. Yelkenli teknenin altındaki safra gibi... Nasıl ki, yelkenli azgın dalgalarla sarsılınca altındaki safra tekneyi dengeye getirip batmasını önlüyorsa Başbuğ Kurt Bahçeli de kendisine böyle bir tekne safrası rolü buldu, "devlet, millet teknesi bizden sorulur, düzelteceksek biz düzeltiriz, millet bize bu görevi verdi" diyerek oynuyor. Sağdaki diğer 3 partiyi, FP, ANAP, DYP'yi parçalayıp, yiyerek en büyük parti olmak üzerine oynuyor.

Kartlaşan Kurt Yılmaz: Oyunculuğa tıfıl kurt olarak başladı, olgunlaşamadan kartlaşan kurt oluverdi. Sürekli hesap içinde. Fakat her hesapta yanılıyor. Şimdi ben uslu çocuğum, ben kavga etmem, ben hemşerilerimi çok kollarım, yavaş yavaş konuşurum, yavaş yavaş dinlerim, tek tek anlarım diye oynuyor. Yedi seçimdir partisine oy kaybettiriyor fakat partinin başından gitmiyor. İsrail'de Netenyahu seçimi kaybettiği akşam istifa etti fakat bizim Kartlaşan Kurt Yılmaz, sanki koltuğa tutkalla yapıştırılmış gibi gitmemecesine oynuyor. Partinin başından ayrılmadığı için hem kendisini hem partisini Başbuğ Bahçeli Kurt'a kolay yem ettirecek gibi oynuyor. Mesut olmaktan ziyade, mesut görünmek için oynuyor.

***

Sayın seyirciler...

Önünde, sonunda...

Bu bir aile oyunudur..

Sanatçıları yıkan tek şey yalnızlıktır. Bu oyunda; Bilgin Kurt, Başbuğ Kurt, Kartlaşan Kurt'u da yıkacak olan yalnızlık olacaktır. Dolasıyla ve kaçınılmaz olarak; bu Ava giden avlanır oyununda ikinci ve üçüncü perde yalnızlıklardan kaçmaya çalışanlarla beraberlikten sıkılıp başka birliktelikler arayanların yeni rol arkadaşı bulma taktikleriyle geçecektir.

Bugün Mayıs 1999'dayız...

Perde açıldı...

Hepinize bol seyirli günler...

100 günlük, 200 günlük, 500 günlük programlar yapıp, şunları şunları gerçekleştireceğiz diye kurmuyorlar ortaklığı. Korkarım; bakanlık koltuğu paylaşma ve devlet bankalarını üleşme hükümeti kuruyorlar.

1 yıl geçecek...

Korkarım...

Mayıs 2000'e geleceğiz...

Ve korkarım; onları "Sen az yedin, ben çok yedim..." diye değil, "Memleketi sen az seviyorsun, ben çok seviyorum..." diye ağız dalaşı çıkartıp, ortaklığı bozarken de seyredeceğiz.

Niçin oyunlar hep böyle...

Bakın işte gazeteler manşet manşet yazıyor: Cavit Cağlar, geçen dönemde 5 paravan şirket kurarak İnterbank'ı içerden 176 trilyon lira hortumlamış ve bankayı devletin kucağına bırakıvermiş.

Onlar avı kapıyor...

Avlanan bizim paralar...

İnşallah...

Korkutucu falım tutmaz...

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır