kapat

28.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Konuşmuyor... Yapıyor...
Çirkinlik âbidesi eski bir gazhaneyi harikulâde bir sanat merkezine dönüştüren Atina Belediye Başkanı Dimitri Avramapulos bütün hizmetleri için halktan 5 kuruş bağış kabul etmiyor; belediyenin bütçesini kullanıyor

"Hiçbir zaman Atina'nın hemşerisi olduğumu unutmam" diyen Atina Belediye Başkanı Dimitri Avramapulos kendisini büyük çoğunlukla ikinci dönem seçen hemşerilerini hayal kırıklığına uğratmamış. Hangi Atinalı'ya sorsam "Bir tane daha böyle başkan çıkmaz. O konuşmuyor; iş yapıyor" diyor.

Belediye Başkanlığından önce Dışişleri'nin en iyi sözcülerinden biri olan Dimitri Avramapulos, bu başarısını halkın sevgisine borçlu; bir mânada kendi gücü partisinin üstünde. Ve böyle giderse başkanlığı bitince siyasetin önemli kademelerine çıkacağına kesin gözle bakılıyor.

Ona, "Görüştüğüm bazı Atinalı dostlar sizden 'Geleceğin Başbakanı' diye bahsediyorlar" dedim. Güldü: "Bu 'başbakanlık' sözcüğünü ağzıma dahi almam. Benim derdim 4 yıl sonra buradan ayrılırken beni seçenlere mahcup düşmemek."

Dalan'a hayran
İstanbul, özellikle Dalan'ın hayranı olan Avramapulos, "Ben hiçbir kentin Belediye Başkanının icraati hakkında görüş bildiremem. Çünkü her başkanın kendi sorunu farklıdır. Ben sadece kişisel ilişkiler içinde Dalan'ı yakın tanıdım ve sevdim."

Birkaç ay önce İstanbul'da Çırağan Oteli'nde buluşmak için sözleştiğim Dimitri Avramapulos'u cep telefonundan Beyti'de buldum. "Haydi, kalk buraya gel" diye ısrar ettiği halde ona Atina'nın Florya'dan yakın olduğunu hatırlatarak görüşmemizi onun kentine bıraktım. İyi ki de öyle olmuş. Çünkü onun Atina'da yaptıklarını yerinde görmek çok daha etkileyiciydi.

Sokak çocukları
Atina Belediye Başkanlığı'na ait kullanılmayan binaları tamir ederek sokak çocukları ve yaşlıların ikametine tahsis eden D. Avramapulos sadece bayram değil, birçok özel günlerde hepsini toplayıp çektiği ziyafetlere kesinlikle medyadan kimseyi davet etmiyormuş. Gençlere iş sahası yaratırken yaşlılara birçok sosyal hak tanınmasını temin ediyormuş. Bunları üstelik muhalif partiden rakipleri söylüyor.

Kısa bir süre önce Yeni Demokrasi Partisinden ayrılıp kendi partisini kurmaya karar veren, ancak partinin bölünmemesi için vazgeçirilen D. Avramapulos siyasetteki gücünün sınırlarını şimdilik zorlamıyor. Vaktini var gücüyle kentine hizmet etmeye harcıyor. Örneğin Belediye sarayının karşısındaki işlevsiz ve çöp dolu sahanın altını oydurup 800 arabalık bir yeraltı oto parkı yaptırmış. Üstündeki sahayı da antik bir şehirin bahçesine benzetmiş.

Dimitri Avramapulos yanıma kattığı bir mimarıyla bizi Gazhane'ye gönderdi.

Gazhaneden sanata
Adından da belli olduğu gibi çok sevimsiz bulduğum İnönü Stadı'nın yanındaki gazhaneyi düşünerek oraya gitmemek için direndim. Ama Başkan, "Bir kere görün, sonra karar verin" dedi.

Ömrümde bir çirkinliğin hem bu kadar güzel, hem de yararlı hale getirildiğine hiç rastlamadım. Fakir halkın, özellikle İskeçe'den gelen ve Türkçe konuşan çingenelerin muhitinde kurulan bu asırlık gazhane binaları şimdi birer sanat merkezine dönüştürülmüş. İçindeki bazı bölümleri olduğu gibi korunmuş. Sanatçıların çalışma atölyeleri açılmış. Tiyatro, heykel-resim galerilerine çevrilen bölümlerde gençler harıl harıl çalışıyorlardı. Üstelik konser salonları ve lokantalara yer kalmadığı için geniş arazide ek binaların yapımı devam ediyordu.

Bütün masrafların Belediye bütçesinden, üstelik vatandaştan hiç bağış toplanmadan, bu güzelliğin yaratıldığını öğrendim. Bizim Dolmabahçe'de bir çirkinlik âbidesine benzeyen gazhaneden geçerken hep Atina'nın ne şanslı olduğunu düşüneceğim.

Darısı Dolmabahçe'deki gazhanenin başına
İnönü Stadyumu'nun yanından geçerken oradaki kapkara gazhaneyi görür, içimden, "Hangi Belediye reisi burası için güzel ve yararlı bir proje üretecek?" diye hayıflanırım.

Atina'daki gazhaneyi gezerken, özellikle sanatçıların eserlerini, onlarla sohbet ederek izlerken "Ne kadar şanslı olduğunuzu biliyor musunuz?" diye sordum. Hepsi koro halinde: "Hem de nasıl... Başkanımız ebediyen burada kalsa daha nelere sahip oluruz..." dediler.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır