kapat

29.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )


Yeni hükümet cülus bahşişi tuzağına düşecek mi?

Osmanlı'da imparatorluk tahtına çıkan padişahların ilk yaptıkları altın dağıtmak olurdu. Buna cülus bahşisi denirdi. Bahşişi vermeyen padişah zor durumda kalabilirdi. Çünkü cülusa alıştırılan bizzat kendisini koruyan Yeniçeriler'di. Bu gelenekten midir yoksa başka nedenlerden mi, Türkiye'de seçimle iktidara gelen hükümetlerin ilk yaptıkları icraat da popülizme sapmak oluyor. Hükümet olan parti önce seçmene teşekkür, sonra adamlarına makam ve ihale dağıtmaya başlıyor. Aylar böylece kaybedilince ve ilk başta ekonominin gerektirdiği disiplinli davranış içine girilmeyince, sonraki aylarda da mevcut duruma dokunulamıyor. Bu durumda hükümetin ikinci ve üçüncü yılında kamu açıkları büyüyor ve iş giderek tatsızlaşıyor. Muhalefet güçleniyor ve hükümetler seçime kaçmak zorunda kalıyor. 1983'ten buyana zamanında yapılan hiçbir seçim yok. Hepsi erkene alınmak durumunda kalınmış. İlk iki yılı tatlı tatlı geçiren iktidarların son iki yılı hep acıyla noktalanmış. Son üç genel seçimde hükümetler kaybetmiş.

Halbuki ekonomide yapısal önlemlerin alınması gerektiğini daha 1991 seçimleri öncesinden zamanın Başbakanı Mesut Yılmaz söylüyordu. Daha sonraki yıllarda yeniden Başbakan olarak göreve geldiğinde ise günü kurtaran politikalar izledi. Sonuç ortada.

3 Batı'da durum- Halbuki Batı ülkelerinde iktidara gelenler genellikle ekonomide sorun varsa, önce bu sevimsiz kararları alıyorlar. İlk birkaç yılı tatsız geçiyorlar ama, seçime yaklaşılan son bir iki yılda rahatlıyorlar. Seçimde oy kaybına da genellikle uğramıyorlar. Her seçimde iktidar partisi değişmiyor.

3 Yeni fırsat- Şimdi Türkiye de yeni bir hükümet kurulacak. Enflasyon son 8 yılın en düşük düzeyinde. Daha da indirmenin yolu hazırlanmış, IMF ile bir anlaşmanın zemini tamamlanmış. Geriye sadece bir siyasi irade kalıyor. Bu da yeni hükümetin işi.

Böyle bir fırsatı Türkiye'nin iyi kullanabilmesi için de, ekonomi çevreleri gerekli uyarıları yapıyor. Dün ilk kez İstanbullu, Ankaralı ve İzmirli sanayici ve işadamları ayrı ayrı toplandılar ama aynı şeyi söylediler. "Ülkenin önünü tıkayanlar çekip gitsin, artık temennileri konuşmayalım, icraatı görelim."

3 Tuzak ve fırsat- Yeni iktidarı da aynı tuzak ve aynı fırsat bekliyor. Ya ilk aylarında seçmenlerine selam, yandaşlarına makam ve ihale uğraşı ile geçirdikten sonra suya sabuna donukmadan işi götürmeye, işler kötüleşmeye başlayınca da seçime kaçmaya bakacaklar. Ya da gerekli önlemleri en güçlü oldukları ilk aylarda alıp iktidar ömürlerini uzatacak ve geleceğe oynayacaklar. Her iki yoldan da gitmek mümkün. Tabi ki en başta. Çünkü aylar geçince girilen yoldan bir daha geri dönülemiyor. Tıpkı 90'lı yıllarda iktidara gelen hükümetler gibi.

Sonuç - "Dört şey asla geri gelmez: Söylenen söz, atılan ok, geçmiş yaşam, kaçırılmış fırsatlar"

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır