kapat

29.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
Hazýrlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
COÞKUN KIRCA(ckirca@sabah.com.tr )


Deðiþik formüller

Seçimden yine koalisyon çýktý. Koalisyonun deðiþik formülleri var. Ortaklardan en az birinin desteðini dýþardan verdiði þýklarý da bu arada saymak lazým. Hem milli ve laik kurumlar, hem de DSP, MHP ve ANAP, FP'i hiçbir koalisyona almak istemiyorlar. Bu durumda geriye kalan reçeteler þunlar: En çok ihtimal verilen formül, DSP, MHP ve ANAP koalisyonudur. Bir diðer reçete DSP, MHP ve DYP koalisyonu olup, güvenilmez lideriyle DYP'nin yerine DSP'nin de, MHP'nin de ANAP'ý tercih etmeleri daha geçerli bir ihtimaldir. Ayrýca DSP, ANAP ve DYP formülü de vardýr; ama bu tertip, dürüstlük imgesini MHP'nin tekeline verir; bu partiyi sert muhalefet yapmaya iter ve siyaset hayatýmýz bu yüzden ziyadesiyle gerginleþir. Bundan baþka þu imkân da var: MHP, ANAP ve DYP hükümeti! Böyle bir ihtimal, hele MHP Genel Baþkaný'nýn -pek takdir edilmesi gereken- kendi partisini merkez-saða çekme ameliyesi baþarýlý olur ve DYP de kendi liderini tasfiye ederse, DSP'nin baþýný çektiði bir koalisyondan daha tutarlý bir merkez-sað bloku þeklinde ortaya çýkabilir ve bu formülde baþbakanlýk da MHP'ye düþer. Görülüyor ki DSP, MHP ve ANAP koalisyonu iþbaþýna gelse bile, MHP de, DSP gibi, elinde bir baþka koz da bulunduracaðýndan, hükümetteki etkisi DSP'ninkinden az olmayacaktýr.

Önce belirtelim ki Türkiye'nin meseleleri koalisyon içi pazarlýklarla halledilemez. Ýyi yönetilebilmemiz için, mecliste bir tek partinin veya partiler ittifakýnýn üye tam sayýsýnýn salt çoðunluðuna ve bir diðer güçlü parti veya partiler ittifakýnýn da mualefet rolüne sahip olmasý lazýmdýr. Bu hedefe ulaþabilmek için hem seçim sisteminde, hem de rejim dýþý partilerin kapatýlma usžllerinde köklü bir Anayasal reformun yapýlmasý gereklidir. Böyle bir reform FP'yle birlikte yapýlamaz. Bu amaca varabilmek için DSP, MHP ANAP ve Çiller'siz DYP'yi bir araya getirmek gerekir. Ancak, bu partilerin temel Anayasal konularda mutabakata varmalarý zordur. Çünkü partilerimizde Anayasa deðiþikliklerini bile partizan bir pazarlýðýn konusu yapma eðilimi yüksektir.

Koalisyon ve laiklik
Asýl önemli olan, DSP, MHP ve ANAP'ýn laikliðin ruhuna ve gereklerine uygun davranmasýný bilmeleridir. Her üçünün de bu konuda mesele çýkarmama gereðini anlamalarý lazýmdýr. Herhalde, bu üç partinin de tarikatlerle iliþkilerini kesmeleri, imam-hatip liselerine ortaokula sahip olma imkânýný vermemeleri, islam dini öðretimini ancak ihtiyari olarak öngörmeleri, Kur'an kurslarýna devam edebilmek için sekiz yýllýk ilköðretimi bitirmiþ olma gereðine uymalarý ve türban denilen kiþi hürriyeti ile cinsler arasýnda eþitliði inkâr eden uygulamanýn eðitim ve öðretim kurumlarý ile resmi dairelerde yasaklanmasýna karþý çýkmamalarý þarttýr. Koalisyona girebilecek herhangi bir baþka parti için de bu hususlar geçerli olacaktýr. Aksi halde, ülkeye istikrar deðil, bunalým gelir. Sayýn Tarhan Erdem'in gösterdiði gibi, DSP ile MHP'nin oy patlamasý yaparak FP'yi üçüncü sýraya itmeleri, geniþ ölçüde, Apo'nun yakalanmasý sayesindedir. Bu tür bir olayýn etkisi kýsa zamanda kaybolabilir ve kamuoyu, bunalýma sebep olan koalisyon partilerinden desteðini çekebilir.

Diðer konular
Koalisyon dýþ siyaset alanýnda bilmelidir ki laik Cumhuriyet'in dýþ siyaseti de laiktir ve sadece Türkiye'nin yüksek çýkarlarýný gözetir. Müslüman ülkelerini dýþ politikamýzýn en önemli ekseni haline getirmek mümkün deðildir. Diðer Türk devletleriyle eþit kardeþliðe dayanan politikamýz elbette devam edecektir. Ýsrail'le yakýnlaþma siyasetimizden vazgeçilemez.

NATO'ya üyeliðimiz esastýr. AB'ye tam üye olmamýz, AB tarafýndan koþulan anlamsýz ve haksýz siyasi þartlar geri alýnmadan ve iksitadi açýdan kendi mutfaðýmýzý düzene kavuþturmadan uzun zaman gündeme gelemeyecektir. Herhalde, koalisyon, AB'yle akdedilmiþ Gümrük Birliði Anlaþmasý'ný yeniden müzakere etmek gibi heveslere kapýlmamalýdýr.

Ýktisadi ve sosyal siyasete gelince... Özelleþtirme bekletilemez. Enflasyonun yenilgiye uðratýlmasý serbest piyasa ilkeleri çerçevesinde kamu açýklarýnýn ortadan kaldýrýlmasýna baðlýdýr. "Fakiri ve iþsizi savunmak" adýna bu ilkelerle baðdaþmayan politikalar güdülürse, sonuçta fakir daha çok fakirleþir ve iþsizlik artar. Bu alanda IMF gerçeðini yok saymak da yanlýþ olur. Bu konularda yeni hükümetin ne kadar beceri gösterebileceðini iþbaþý yapmasýndan sonra anlayacaðýz.

Yazarlar sayfasýna geri gitmek için týklayýnýz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr