kapat

29.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )


Mabetler aydınlanırken

Davetiyeyi aldığımda, "Nihayet karar verdiler demek" dedim kendi kendime...

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, 90 yıllık tarihinde ilk kez kapılarını basına açıyordu.

Dünyada üç yüz yıllık yazılı tarihi olan, bizdeki geçmişi 1860'lara kadar uzanan bir örgüt, yıllardır süren iç tartışmalarını tamamlamış ve "legal"e çıkmaya karar vermişti nihayet.

Tarihin en eski gizli örgütlerinden biri alacakaranlıktan sıyrılıp aydınlığa çıkıyordu. Yani olay önemliydi.

Ama biraz da mizahiydi doğrusu...

Masonlar alınmasınlar ama, bu gecikmiş legale çıkış bana İkinci Dünya Savaşı'nın bittiğinden habersiz bir halde ormanlarda saklanan Amerikan askerlerini hatırlatıyor.

Düşünsenize; dünyada Fransız Devrimi'nden, Türkiye'de İttihat Terakki'den beri iktidardalar ama iktidarda olduklarını daha yeni anlıyorlar!

"İktidarda" derken, tek tek masonları kastetmiyorum elbette. Masonluğun temsil ettiği değerlerin iktidarından söz ediyorum. Yani, feodal devlete karşı ulus devletin, feodalizme karşı kapitalizmin, kilise dogmatizmine karşı laikliğin ve pozitivizmin, toprağa bağlı köylünün yerine "kendi kendini inşa etmiş hür insan"ın iktidarından...

Fransız İhtilali'nden bu yana dünyanın birçok yerinde iktidar olan bu fikirlerin savunucularının, daha yeni "legale çıkma" kararı almaları size de savaşın bittiğinden habersiz Amerikan askerlerini hatırlatmıyor mu?

* * *

Rahmetli Mehmet Ali Aybar, yıllarca önce, "Leninist örgütlenmenin aslında bir burjuva örgütlenmesi olduğunu" söylerken, burjuvazinin muhalefet dönemine ait örgütlenmesini de kastetmiş miydi, bilmiyorum. Ama masonluk üzerine kısacık bir araştıma bile hemen gösteriyor ki, bu gizemli örgütün loca tipi örgütlenmesi; bütün o gizli parolaları, esrarengiz ritüelleri; feodalizme ve kilise despotizmine karşı muhalefette olan yeni bir sınıfın, yani ihtilalci burjuvazinin başvurduğu illegalite tedbirlerinden başka bir şey değil.

Nitekim, daha sonra burjuvaziyi tahtından indirmek için siyaset sahnesine çıkan işçi sınıfı da, "hasım" olduğu sınıfın tarihi tecrübesinden yararlanıyor ve masonik loca tipi örgütlenmenin bir versiyonu olan Leninist hücre tipi örgütlenme modelini kullanıyor...

Bütün bunlar anlaşılabilir şeyler.

Garip olan, burjuvazinin "devlet" oluşundan yüzyıllar sonra bile, masonların muhalefetteymişçesine yeraltına kalması.

Tabii burada, burjuvazinin Türkiye'de hiçbir zaman, saf anlamıyla iktidar olmayışının, hep feodalizme iktidar ortaklığı yapmak durumunda kalışının da payı var.

Öyle bir ortak ki, laikliği dinsizlik olarak algılamaktan bir türlü kurtulamamış...

Kim bilir, belki de masonlar çekinmekte haklıydı...

* * *

Her neyse, demek sonunda tartışma sonuçlandı ve "halka açılmayı" savunan reformcu kanat ağır bastı.

Bu yeni aşamada masonluk, bütün o karalamalardan, etrafında oluşturulan hurafelerden k!urtulacak belki ama bu, aynı zamanda esfanevi gücünün de sonu olacak.

Evet, yıllardır gizemli bir karanlığa gömülen mabetler aydınlandığında tarihi misyonu çoktan tamamlamış bir örgütün müzesine gireceğiz ayaklarımızın ucuna basarak.

Masonluğa atfedilen o "hükümetler yıkan büyük güç" efsanesi tarumar olurken geride sadece sıradan, mütevazı bir hayır örgütü kalacak.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır