Diyarbakır Valisi, şu okulda neler oluyor?...

Diyarbakır Anadolu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Okulu'nda önemli denilecek bazı şeyler oluyor!.. Daha doğrusu devlet kurumlarının nasıl yıpratıldığını yansıtıyor.

Bilindiği gibi, okul kantinleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kanunla kurulmuş ve Türk Milli Eğitimine katkıda bulunmakta olan Milli Eğitim Vakfına devredilmiştir. Bu vakıf ülkemizde birçok öğrencinin eğitimine karşılıksız olarak katkıda bulunmakta, okul yapımı, donatımı gibi alanlarda faaliyette bulunmaktadır. Bu vakfın başkanlığını da illerdeki valiler yürütür.

İşte Diyarbakır'daki bahsettiğim bu lisenin kantini 1993 yılında Zekeriya Tigertimur adlı bir vatandaşa kiralanmış. O günden bugüne bu şahıs okul müdürüne bıçakla saldırmak, diğer bir müdüre yumruk atmak, okul bahçesinde, öğrencilerin arasında müdür yardımcısına küfretmek gibi eylemler yapmış... Ve işin en tuhaf tarafı ise, "Ben MİT'çiyim, bana kimse dokunamaz..." gibi ipsiz, sapsız laflar ederek, terör estirmiştir. Bunların hiçbiri dedidoku değildir. Bu konuda daha sayıp, dökeceğim çok şey var ama bu sütunlara sığmadığından yazmıyorum.

Sevgili Diyarbakır Valisi,işlerinin başından aştığını biliyorum. Ama şu okula da bir el atıp, bu çiban başına neşter vurursan çok sevineceğim. Elimde çok kabarık dosya var, arzu edersen hemen gönderebilirim.

Ya Betül hanım bu kadar inatçı olmasaydı, ne olacaktı?...
Betül hanım Balıkesir'li. Oradaki Karahallılar Kollektif Şirketi'nden Bosh 5082 marka bir bulaşık makinası aldı. Makinayı ancak üç kez kullanabildi ve bu üçüncü yıkamadan sonra dibine pis suların aktığını gördü. Gelen yetkili, motorun bozulduğunu, bunun da garanti süresi dolduğu için 15 milyona değiştirilebileceğini söyledi. Gerçekten de Betül hanım makinayı 2 sene evvel almıştı ama eskisiyle idare ettiği için şimdiye kadar kullanmıyordu. Başına da bu gelince, şaşırdı kaldı.

Şimdi burada haksız olan kim?... İmalat hatası olduğu apaçık ama 1 yıllık garanti süresinin geçtiği de meydanda... Bu konuda benim hakemlik yapacak halim de yok. Fabrikanın yetkilileri, işi mahkemelik olacak raddeye getirmekle hiç de iyi birşey yapmıyorlar. Koskoca dünya çapında bir firma müşterisi ile iyi geçinmeli ve onu memnun etmeli. Betül hanım direndi, inatla da direniyor. Ve bu inatla da konu bizim sütunlara kadar geldi. Bakalım bu işin sonu ne olacak ben de merakla bekliyorum.

Ufuk Söylemez açıklama yaptı
Geçen Pazar yayınladığım mektupta adı geçen Ufuk Söylemez, Almanya'daki Ziraat Bankası'nda görev yapan, bahse konu şahısların kendisi ile hiçbir yakınlığı olmadığını, aksine onların bu göreve ANAP devrinde atandığını belirtti. İyi niyetinden şüphem olmayan Ufuk Söylemez'e bu konudaki duyarlılığından ve yaptığı açıklamadan dolayı teşekkür ederim.