kapat

29.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CENGİZ ÇANDAR(ccandar@sabah.com.tr )


Seçimlere otopsi...

MHP'nin seçimlerden "kısmen" başarılı çıkması, kendilerini solda ve sağda ilân edenlerin "nazik dengesi"ni sarsmışa benziyor. "Kısmen"in altını çiziyoruz, zira yüzde 18'lik oy oranı bir "görkemli seçim zaferi"ne işaret etmez.

Daha önce de belirtmiştik, 1989 yerel seçimlerindeki iktidardaki ANAP'ın oyu yüzde 21.8 olarak çıkınca, bu bir "hezimet" addedilmiş ve muhalefetteki Süleyman Demirel, yollara dökülüp ANAP'ın bir an önce iktidardan ayrılması için yeri göğü inletmişti.

Şimdi DSP'nin (Bülent Ecevit diye okuyun) yüzde 22'lik, MHP'nin yüzde 17'lik oyu sanki bir "ezici seçmen tercihi" gibi sunuluyor. Orada durun... Sonuçlar, Türkiye'nin yönetiminin bundan sonra daha da çetin bir iş olduğunu ortaya koymuştur. Bu manzara, kuşkusuz, kendisini "merkez sağ" olarak tanımlayan ANAP ve DYP'deki (bizce önlemez) "erozyon"un da yansımasıdır. Elbette, MHP'nin beklenmedik tırmanışı ve yüzde 8'den yüzde 18'e tırmanmasının kendisi açısından muazzam bir başarıyı ifade ettiği tartışılmazdır ama bu Türkiye'nin "MHP'ye ait" olduğunu da kesinlikle söylememektedir.

Söylememektedir. Ne var ki, kendisini "sol" sayan bir kısım kalem erbabı, bu psikolojiye girip MHP'ye şaşırtıcı bir "kredi" açıyor. MHP'nin "değiştiği"ne kendilerini inandırdıktan gayrı, tüm kamuoyunu da inandırmaya büyük gayret sarfediyor. Refah-Fazilet'ten esirgenen "kredi" cömertçe MHP'ye sunuluyor. "Takiye" kavramı, MHP söz konusu olunca akıllarına hiç gelmiyor.

"Sol"un bir kısmı ise, belli ki korku içinde kıvranıyor. Devlet Bahçeli'nin serinkanlı, uzlaşmacı mesajları, bu kesimde "kurt ve kırmızı şapkalı kız" masalını çağrıştırıyor. Devlet Bahçeli ve MHP'yi, kendilerini yemeye gelen ve "haminne kılığına bürünen kurt" gibi görmekten kendilerini alamıyorlar. Bu tablo, kendilerini "sol" sayanların "fikr” sefaleti"ni yansıtıyor.

Gelgelelim, manzara, "sağ"da da farklı sayılmaz. DYP karışık. Tansu Çiller'e karşı "dış destekli" bir "iç isyan"ın pişirildiği besbelli. Diyelim ki, Tansu Çiller devrildi. Bu, DYP'nin bundan sonra yükselmesini sağlamaya yetecek mi? Şüpheli. DYP, siyaset arenasında varlık sebebini ortaya koyamadıkça, bu şansa sahip gözükmüyor.

DYP'yi Demirel ile aynı hizaya çekecek bir hareketin akıbetinin ne olacağını, DTP'nin performansıyla gördük. 31 milyon geçerli oydan alabildiği 180 bin...

ANAP ise, Mesut Yılmaz'a karşı bir hareket başlatamayacak kadar bile bitik. Köşede, daha doğrusu "pusu"da hükümete girme şansı olur mu, olmaz mı; yani "rant paylaşımı"na bir kenarından katılabilir miyim diye beklemede. "İhaleden medet uman bir müteahhit""i andırıyor. "Sağ"ın hali de perişan. "Fikr” sefalet" o canipte misliyle mevcut.

Esasen, "siyasi merkez"in mütemadiyen erimesi, "toplum mühendisliği"nin ANAP-DYP kombinezonunu, yani "merkez-sağda birlik"i bir türlü sağlayamaması ve Fazilet ve MHP'nin son on yıldaki tempolu tırmanışı da, bu durumla ilgili. Türkiye'de "siyasi merkez" değişiyor. ANAP ve DYP, "kanserli hastalar" gibi. Radyoterapi, kemoterapi para etmiyor. Her seçim, "metastas"ı ortaya çıkarıyor. DYP, iki seçim önce, "ödünç oylar"la yüzde 27; sonra yüzde 19, şimdi yüzde 12 küsur. ANAP, önce yüzde 24, sonra yüzde 19, şimdi yüzde 13 küsur. Bunlar, iflâh eder mi?

MHP'nin başarısında, Devlet'in MHP'yi "merkez"e doğru çekmesi nin payı inkâr edilemez. Ama, toplumu merkeze doğru taşıdığı da hiç söylenemez. MHP'nin Güneydoğu oylarına baktınız mı? Türkiye'yi yönetme ehliyeti teslim edilecek parti, ülkenin en sorunlu bölgesinde yüzde 1'lerde dolaşıyor. DSP'de oralarda beş aşağı, beş yukarı aynı halde.

Toplumu "merkez"e taşıma şansı, toplum-devlet barışıklığını sağlama şansı en yüksek parti, herşeye rağmen, kendini toparlayabildiği ölçüde Fazilet... Niçini, nasılı bundan sonraki yazıların konusu...

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır