kapat

29.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZEYNEP GÖĞÜŞ(zgogus@sabah.com.tr )


Kalenin burçları

Son seçim sonuçlarının, Türkiye'yi Avrupa Birliği'nden dışlayan Lüksemburg ayrımcılık kararlarına karşı tam bir "boomerang" -geri tepme- olduğu tahlilini pek çok gözlemciyle paylaştık. Şimdi bundan sonrasına bakma zamanı.

Brüksel'de Avrupa Birliği'ne yön veren yetkililer, ilişkilerin bugünkü halinin sürdürülebilir olmadığının farkındalar. AB, harekete geçmeden önce yeni hükümetin kurulmasını bekliyor.

Bu arada Avrupa Birliği bir tür Balkan Paktı'ndan söz ediyor. Bir de baktık ki Avrupalılar Arnavutluk'u da katarak bölgeye tam üyelik perspektifi çizmekle meşguller.

Sırbistan'dan Voyvodina'ya, Makedonya'dan Karadağ'a kadar Balkan coğrafyasının Avrupa ile bütünleşmesi isteniyor. Ege'nin, Karadeniz'in ve Doğu Akdeniz'in hakimi büyük Avrupa fikri ise stratejik çıkarları bakımından Amerika'yı rahatsız ediyor. Hele bir de bu Avrupa kendi başına hareket eden bir askeri güç olmaya niyetlenince...

Avrupa Birliği, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri için yazılan senaryonun aynısını Balkanlar'a uyguluyor.

Bu durumda Türkiye için iki ihtimal ortaya çıkıyor.

Birincisi ve iyimser olanı, AB'nin Türkiye'yi de Balkanlarla birlikte düşünüp, aynı üyelik perspektifini Ankara'ya da vermesi. Kaldı ki, NATO ve güvenlik boyutu da eklendiğinde, Avrupa Birliği'nin Türkiye olmadan Balkan politikasını nasıl oluşturabileceği ciddi bir soru. Türkiye bir bakıma Balkanlarda zorunlu aktör.

İkinci ihtimal olumsuz olanı. Türkiye'den kaynaklanabilecek bu senaryoya göre yeni hükümet AB ile ilişkilerin vidasını çıkarıyor. Sınırlarını Balkanları kapsayacak şekilde genişleten AB'ye sırtını dönmek ise Türkiye'yi ister istemez Balkanlardan ayırıyor.

Balkanlarla bağlantılı Türkiye Avrupa ilişkilerinin beyazını ve siyahını koyduktan sonra iki taraflı bir gayret gerektiği ortaya çıkıyor. Hem Türkiye Balkanlarda AB'nin oynamak istediği rolü iyi izlemeli, hem de Brüksel Türkiye'yi dikkate almalı.

Son NATO zirvesi, Avrupa'nın kendi başına ayrı bir savunma ekseni oluşturmasına izin vermedi. Türkiye açısından bu olumlu bir gelişme olsa da, Amerika'ya sırtını dayayıp Balkanlardan dışlanması ihtimalimiz ortadan kalktı diye gevşemenin alemi yok.

Kaldı ki, ABD-Avrupa rekabeti Kafkasya'ya da genişlemekte. AB, Haziran ayında Gürcistan-Azerbaycan-Ermenistan Zirvesi düzenliyor. "Avrupa Kalesi"nin burçlarını sınırlarımızda hissedip, ona göre davranmakta yarar var.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır