kapat

29.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yılmaz-Kayalar çatışması
ANAP MKYK'nın 10 buçuk saat süren toplantısı, Genel Başkan Yılmaz ve potansiyel genel başkan adayı Kayalar'ın liderlik mücadelesine dönüştü

ANAP Merkez Karar Yönetim Kurulu'nun önceki gün 10.5 saat süren tartışmalı toplantısında, potansiyel Genel Başkan adayı Lütfullah Kayalar seçimli olağanüstü kongre isteyerek Mesut Yılmaz'a meydan okudu. Yılmaz ise, olağanüstü kongre toplanırsa bölünme olabileceğini söyledi.

Basına kapalı toplantıda konuşan Kayalar, kendisi dahil 46 MKYK üyesinin imza attığı destek deklarasyonunun Yılmaz'a sadece hükümet kurma çalışmaları için yetki verdiğini, bu deklarasyonun "güven tazelemesi" olarak görülemeyeceğini öne sürdü. Seçim sonuçlarının tam anlamıyla bir yenilgi olduğunu savunarak, olağanüstü kongrenin seçimli olarak toplanmasını isteyen Kayalar, şöyle konuştu:

"Başarısızlığı herkes kabul ediyor, genel başkan da kabul ediyor. Bu başarısızlık sadece bu seçimde ortaya çıkmış değildir, önceki seçimlerde de başarısızlık olmuştur. Ancak bu seçim sonuçları daha ciddi değerlendirilmelidir. Artık ANAP'ın baraj altına düşme tereddütleri doğmaya başlamıştır. Bu başarısızlık konjonktürel gelişmelere bağlanamaz. Burada ANAP'ın 1983'deki kuruluş felsefesi, fikir ve misyonundan 1991'den sonraki dönemde büyük sapmaların ortaya çıkması, büyük zikzakların olması, bugünkü ağır yenilgiyi zaman içinde hazırlamıştır. ANAP'ın kimliği tartışılır, anlaşılmaz duruma getirilmiştir. ANAP misyonu bugünkü parti yönetimine hakim değildir. Bu yanlışlıkların giderilmesi için, bundan sonra yapılacakların belirlenmesi için parti yönetiminin acilen seçimli olağanüstü kongreyi toplaması ve en üst karar organımız olan kongreden yetki alınmalı ve güven tazelenmelidir. Bunun kısa sürede yapılmaması parti tabanında kaymalara neden olabilir. Partinin asıl sahibi olan kongremize başvurmaktan kaçınmak güvensizlik göstergesidir."

Yılmaz'ın resti
ANAP Genel Başkanı Yılmaz ise Kayalar'ın önerisine karşı çıkarken, "Kongreye giderken bir hesaplaşma olabilir, parti bölünmeye gidebilir. Onun için olağanüstü kongrenin toplanmasına lüzum görmüyorum" dedi.

Yılmaz, Kayalar'dan sonra Cengiz Altınkaya, Oltan Sungurlu, Süleyman Yağcıoğlu ve Selahattin Beyribey'in de seçimli kongre istemesi üzerine, toplantının sonunda kongre isteyenlere meydan okudu: "Bana yapılan bu öneriden kaçınmam, özveriden de kaçınmam. Gerekirse olağanüstü kongreyi de toplarım. Ama kime ne faydası olacak? Ben iki defa başbakanlıktan çekildim. Ben arzu ediyorum ki, parti içinde zaafiyet görüntüsü vermeyelim. Son günlerde bize yönelik büyük bir baskı var. Bunların bizim iyiliğimizi düşündüklerini sanmıyorum. Ama ben bunlarla sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyım."

Yılmaz, 28 Şubat sürecinde MGK'da alınan kararları rejim bunalımı yaratmamak için uygulamak zorunda olduklarını, 8 yıllık eğitimin ve başörtüsü tartışmasının kendilerine büyük zarar verdiğini anlatarak, "Devlet partisi konumuna düşürüldük. Bu tablo, seçim yenilgisini hazırlayan en önemli nedenlerin başında gelmektedir. Herkes o günlerde yaşadıklarımızı gözardı ediyor" dedi. 28 Şubat sürecinin devam ettiğine işaret eden Yılmaz, DSP ile MHP'nin hükümet olması halinde bu kararları uygulamak zorunda kalacağını, bir dönem ANAP'a yöneltilen eleştirilerin bu iki partiye de yöneltileceğini ifade etti.

Kurtla kuşa teslim
Toplantıda konuşan Oltan Sungurlu da, Yılmaz ve parti yönetiminin güven tazelemesi için seçimli olağanüstü kongrenin toplanmasının şart olduğunu söyledi ve "Kimse partinin sırtına basarak siyaset yapma hakkına sahip değildir. ANAP'ın adresi kayboldu. Kongre partinin geleceğiyle ilgili ne yapacağına karar vermelidir" dedi. Sungurlu, Ecevit'in azınlık hükümetindeki açıklamaları ve icraatlarının da ANAP'a oy kaybettirdiğini iddia etti. Program kongresi isteyen Vehbi Dinçerler ise "Tartışmasız mağlup olduk. Atı da meydanı da kaybettik. ANAP ve DYP ülkeyi kurtla kuşa teslim etti. İki parti biraraya gelmenin yollarını aramalıdır" dedi.

"Bahçeli devleti"
Yılmaz Karakoyunlu, MHP'yi eleştirirken, "Derin devlet, Bahçeli devleti oldu" eleştirisini getirdi. Ekrem Pakdemirli, orduyu eleştirdi ve "Askerler kahramanlıkta yüzde yüz başarılı ama demokrasi konusunda o kadar başarılı değil, sicilinde yanlışlar var" dedi.

Bu sözlere tepki gösteren asker kökenli Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Abdullah Tenekeci, Pakdemirli'i maksatını aşan söz söylemekle suçladı. Metin Gürdere ise "Askerlerle birlikte seçime girdik, bizi yıktı" ifadesini kullandı.

Ya ortak oluruz ya da muhalefet!
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, MKYK toplantısında, koalisyon ortaklığı şartını, "ağırlıklı temsil" olarak açıkladı. Toplantıda, Lütfullah Kayalar, Oltan Sungurlu, Işın Çelebi, Rüştü Kazım Yücelen, Metin Gürdere başta olmak üzere konuşan MKYK üyelerinin tamamına yakını ANAP'ın muhalefette kalmasını önerdi. ANAP'ın hükümete girmesini isteyen iki isim Mustafa Taşar ile Necati Güllülü oldu. Yılmaz ise görüşlerini şöyle açıkladı:

"Seçmenin mesajı DSP ile MHP'nin birlikte hükümet kurmasına yöneliktir. Sayıları buna yetmiyor. MHP Genel Başkanı'nın açıklamalarına bakılırsa ortaklık için ANAP'ı düşünüyorlar. Bize nasıl bir öneriyle geleceklerini bilmiyoruz. Kavgacı değil uzlaştırıcı, yapıcı bir tavır sergilemek durumundayız. Ama, kesinlikle dışardan bir desteğimiz sözkonusu olamaz. Dışarda kalırsak CHP'nin durumuna düşeriz. Ya ağırlıklı olarak etkin bir şekilde temsil edileceğimiz bir hükümet ortaklığı olur ya da muhalefette kalırız."

Yılmaz, merkez sağdaki birleşme arayışlarına "şimdilik" karşı olduğunu belirtti. MKYK üyelerinden DYP'ye yönelik açıklamalarında dikkatli bir üslup kullanmalarını isteyen Yılmaz, şöyle konuştu: "DYP, ANAP'tan çok farklı bir partiydi. Ancak Çiller'den sonra DYP, bizim çizgimize yaklaştı. İki parti arasında suni birleşmelere karşıyım. Bunun sağlıklı sonuçlar vermediği ortaya çıktı. Ancak çok ileride birlikte hareket etme imkanı doğabilir."
ŞAMİL TAYYAR


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır