Seçmen mesajını verdi
Seçmenin arayışının sonuçlara yansıdığını söyleyen İSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök de "Hırçınlık, kavga, itişme kakışma, ilkesiz yönetim, devletin gücünü kendi için yönlendiren eğilimler prim yapmadı. Din düzenini devlet düzenine uygulama hevesinde olanlar da payını aldı. Bu eğilimler ya parlamento dışında kaldı ya da ciddi oy kaybıyla parlamentoya küçülerek girdi. Bunlar da seçimi kaybedenlerdir. Bunların partisi de lideri de seçimi kaybetmiştir. Seçmen neyi ve kimleri istemediğini net olarak ortaya koyduğu gibi hangilerini niçin öne çıkardığını da açıkça belirtiyor" dedi. Seçmenin; temiz toplum, adil yönetim, huzur, yaşam kalitesi, güven, fırsat eşitliği ve inandırıcı bulduğu parti ve liderlerine oyunu ciddi biçimde yönlendirdiğini savunan Dinçkök, "Bu seçimlerden başarılı çıkan iki partinin (DSP ve MHP) aktifinde en önemli ve kayda değer varlık bunlardır" dedi.

Bahane aramasınlar
İSO Eski Başkanı Memduh Hacıoğlu da seçimden başarısız olanların ayrılması gerektiğini belirterek, "Kendilerine bahane aramasınlar. Çevresindekilerin bunun tersi yönde baskılarını dikkate almasınlar, çünkü bu duruma zaten onlar nedeniyle geldiler. Şu anda meşygul ettikleri mevkileri terketsinler" dedi. Hacıoğlu şunları söyledi:

"Ben DSP'yi sol bir parti olarak görmüyorum. Meclis seçim sonrasında sağ bir kimliğe kavuşmuştur. DSP'nin buradaki açığı kapatması için hafif sola kayması gereklidir. Seçim sonuçları da bunu göstermiştir ki daha devletçi bir ekonomiye dönüşüyoruz. Siyasi partiler daha milliyetçi bir kimliğe bürünüyor. Milliyetçilik bizi içimize kapatacak konuma gelirse kötü bazı sonuçlar doğurur. Çok fazla korumacılığa heveslenmeyelim. Türkiye tek başına bir ada değil, dünyayla bütünleşmek istiyorsa içine kapanmamalıdır."

İzmir'den istikrar çağrısı
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da meclis toplantısında Türkiye'nin siyasi gündemini değerlendirdi. Seçmenin 18 Nisan'da 4 partiyi uçurumun kenarına getirip birini aşağı attığını söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu:

"Seçimden çıkan tablo, partilerin ancak aralarında sağlam temellere dayanan uzlaşmalara varmaları halinde kurulacak bir koalisyonun uzun ömürlü olabileceğini gösteriyor. Siyaset yeni hükümeti milletin tercihi doğrultusunda oluşturmak zorunda. Diğer partiler, yine kısır çekişme, çirkin politika hesapları yaparsa, hiç vakit geçirmeden sandık tekrar seçmenin önüne konmalı.

Seçimde merkez sağın ieki büyük partisi ANAP ve DYP toplum beklentileine yanıt verememenin bedelini geçen seçimlere göre, yüzde 8-10 puana varan oy kaybıyla ödediler. Kısaca bu kez çanlar CHP ve merkez sağ için çaldı. Merkez sağın yeniden güç kazanması birleşmelerine bağlı görülüyor."