kapat

21.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Sevgiyi ve sevmeyi özlemişiz...

Geçen günkü bir yazımda "Doğrusu seçim sonuçlarını çok merak ediyorum. Bir türlü de tahmin edemiyorum" demiştim. Evet merak ettiğim sonuçları büyük bir mutlulukla izledim ve gördüm. Özlemişiz, o kadar özlemişiz ki 40 yıldır görülmemiş şeyleri gördük. Sevgiyi gördük, barışı gördük, insanlarımızın yıllardır bir birinden ayrı tutulduğu, düşman kamplara bölündüğü bir ortamdan çıkışı gördük...

Düşünün siz, bu ülke fertleri yıllarca ikiye bölünmedi mi?... Bir yanda gizli komunistler, sosyalist maskesi altında ülkenin temeline dinamit koymaya kalkmadılar mı?... Gençleri öne sürüp, rejimi devirmek için uğraşmadılar mı?... Öte yandan onlara karşı çıkıyoruz diye birleşen diğer bir grup da silahlı çatışmalara girip, kanunsuz işler yapmadılar mı?... Hatta zaman zaman mafyalaşmadılar mı?...

İşte bu iki grup devamlı karşı karşıya getirilmiş, çatıştırılmış, "Ülkeyi kurtaracak olan bizleriz" deyip, işinde, gücünde olan vatandaşa dünya kadar ızdırap çektirilmemiş miydi?... İşte bu seçimler bize, sağ ve sol kutuplaşmanın, yani artık dünyada çoktan beri modası geçmiş olan görüşlere bağlı karşıt grupların, nihayet gerçeği anladığı ve bir eksende birleştiği anı yaşattı...

Seçimden sonra televizyonlarda haberleri izlerken bu gerçeği çok iyi gördüm. Benimle beraber sizler de gördünüz. Arabalarına binmiş, geceleyin zafer turu yapan MHP'li gençler, üç hilalli bayraklarını çekerek, önünden geçtikleri DSP Genel Merkezindeki partilileri nasıl selamlıyorlardı?... Onlara MHP'nin kardeşlik duygularını, sevgi duygularını nasıl iletiyorlardı?... Ardından da DSP'li üyelerin, balkonlardan ve pencerelerden MHP'li göstericilere nasıl el salladıkları, nasıl tebrik ettikleri doğrusu görülmeye değerdi.

İşte özlenen sevgi ve saygı, işte özlenen barış buydu... İşte bugünleri de görmüştük... Bu uğurda ülkede nice canlar yanmış, nice gençlerimiz boşu boşuna ölmüş, kaç tane darbe yapılmıştı. Ülke çok zaman uçurumun eşiğine gelmiş, insanlar birbirlerine diş bilemiş, kısacası halk yaratılan sun'i düşmanlıklarla tedirgin edilmişti.

Bana göre, Türk milletinin beklediği gün, yani şiddet kamplarından kurtulup, barış kamplarının egemen olacağı bir devre ayak basıyoruz. Canı gönülden hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Başı çeken bu iki parti birlikte hükümet kurmasalar bile öyle bir çığır açtılar ki, öyle bir dostluk örneği verdiler ki, sanıyorum artık Türkiye'de kimse halkı düşman kamplara bölemeyecektir.

Bütün temennim, aramızda bulunan, ömürleri boyunca aldanmış ve yanlış peşinde koşmuş olan eski kaşarların ve bir takım iflah olmaz kızılcıkların, nifak pompalayıp, insanlarımızın bu uzlaşmayı, bu sevinci, bu dostluğu layıkıyla yaşamalarına engel olmak için çomak sokmamalarıdır. Zira halkımız gürültüsüz, patırtısız, sakin, rejim kavgası olmayan bir ülkede yaşamak istiyor. Nitekim 2000 yılına bir kala bunun adımları atılmış bulunuyor.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır