kapat

21.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )


CHP'de yeniden doğuş günü..

Salı sabahı.. Gene televizyon başındayım.. Gene bekliyorum ki, Deniz Baykal ekranda olsun ve istifa ettiğini açıklasın..

Hangi Deniz Baykal.. Televizyoncular arşivlerine dalsınlar, görüntüleri bulsunlar.. Kendi sesinden ibret için yayınlasınlar.. Erdal İnönü ile ilk yarıştığı kongrede "Sosyal demokrat partilerde kaybeden başkanlar derhal istifa ederler" diye bas bas bağıran Deniz Baykal..

Erdal Bey bu kadar kaybetmemişti üstelik. Hiçbir CHP böyle kaybetmemişti tarihte..

Ekranda Baykal yok. Spiker anlatıyor..

İki gündür Oran'da evinden çıkmıyormuş. Yakınlarına "İstifa etmeyi düşünüyorum" diyormuş.. Edecekmiş de, kongreye kadar da devam edecekmiş..

Niye Hocam.. Hemen istifa etseniz, parti kongreye bir vekil başkanlığında gitse, bugünkünden daha kötü bir duruma mı düşer?..

Ah hocam ah.. İçinde hala umutlar var..

Hafıza-i beşer nisyan ile maluldur ya.. Yani insan unutur ya.. Üç beş ay sonra kongrede, bir gözyaşartıcı günah çıkarma.. Hazırlanmış mizansenle, yeniden hayat bulma umudu..

Deniz Baykal, pazar gecesi saat 24.00'ten itibaren, istifa etmekte geç kalıyor..

Her geçen saniye geç kalıyor. Bilerek geç kalıyor..

* * *

CHP'de paniğe gerek yok.. Bu dibe vuruş, Cumhuriyet'i kuran parti için fevkalade sağlıklı olmuştur.

Keşke geçen seçimde o 300 bin artı oy verilmeseydi de, baraj aşılmasaydı. O zaman CHP, bu felaket yönetimi dört yıl evvel silkeler, yeni ve Atatürkçü kadrolarla bu seçimden birinci çıkardı.

Seçimden bir gün evvel Atatürk'e sığınmak geldi, Baykal'ın aklından..

"İki eserimle övünüyorum" diyor Atatürk.. "Biri Cumhuriyet.. Öteki Cumhuriyet Halk Partisi.."

Oysa o gazetelerde tam sayfa yayınlanan Atatürk resmi konuşsa Baykal'a "Cumhuriyetimi ve partimi ne hale getirdin?" diye sorardı..

Ve o Deniz Baykal, Atatürk'ten medet umuyordu, barajı aşmak için..

Etrafını numaracı Cumhuriyetçilerle dolduran, Kemalistler'in hemen hepsini temizleyen Baykal, Atatürk'e sığınıyordu.

Oyuna gelmedi tabii seçmenler..

Şimdi CHP'nin kurtuluş savaşı başlıyor..

Yaşın yanında kuruyu da yakarak, bugünkü yönetimi tümüyle silmek.. Yepyeni, pırıl pırıl, hiç bulaşmamış, hiç kirlenmemiş gençlerle "Atatürk'ün Partisi" olarak yeniden ortaya çıkmak..

DSP, sosyal demokrat bir parti değil.. Herkes biliyor. DSP hatta, hatta parti değil.. Ecevit Ailesi ve Dostları Derneği.. Millet DSP'ye değil, Apo'ya, çetelere karşı son kazanılan başarılara oy verdi.

Türkiye'nin doğusundan, yani en sosyal demokrat olması gereken kesiminden tek oy alamayan sosyal demokrat parti mi olur?.

Yani.. Siyasi yelpazede soysal demokratların, yani CHP'nin yeri hala boş.. Bu ülkede yüzde 30'a varan sosyal demokrat oylar, bu seçimde vermedikleri, ya da başkasına emanet ettikleri oylarını gerçek sahibine vermek için CHP'deki bu yeniden doğuşu bekliyor..

1999 18 Nisan'ını "Son" kabul edenler, kenara çekilsin..

"18 Nisan 1999, CHP için yeniden doğuştur" diyenlere sözüm benim..

CHP bugün, Atatürk'ün gençliğe hitabında anlattığı Türkiye'ye benziyor..

Hani ".. bu ülkede iktidar sahipleri, gaflet dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler" dediği darmadağın Türkiye'ye..

O ülkede, o koşullarda Atatürk ve 7 den 70'e gençleri Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdularsa, bugün inanan gençler der, Cumhuriyet Halk Partisi'ni yeniden kurarlar..

Yeter ki bu inancı taşıyacak "Genç" lideri bulunsun!..

Ben gençlere inanıyorum..

Atatürk'ün Cumhuriyet'i emanet ettiği gençlere..

Bulacaklardır. Yapacaklardır. CHP'yi yeniden Meclis'e sokacaklardır!.

Lezzet dolu bir Sertap!..
Gençler çılgın gibi dinliyorlar.. Bağırta bağırta.. Tekrar tekrar..

Sertap bu.. Özledikleri, bekledikleri Sertap!.

"Sertap gibi" değil.. Sertap!..

"Hani kulağımızın pası silindi" derler ya.. O Sertap!..

Albüm insanı, yüreğinden vuran tabanca gibi bir şarkı ile başlıyor:

Vur Yüreğim..

Nasıl yürekten, nasıl coşku ile söylüyor Sertap.. Aysel Gürel'in sözleri aslında o kadar vurucu değil.. Şarkıyı, yüreklere çakan, Sertap'ın yorumu..

Müthiş sevdiğim bir şarkı da, Fuat Güner'in bestesi Yolun Başı oldu..

Sertap, çocuksu bir yorumla anlatıyor, terk ettiği aşkını.. Belki de Levent'i..

"Önce resimlerini duvardan kaldırdım

Çay içtiğin bardağı rafa sakladım.

Giydiğin ne varsa birbir katladım.

Bir damla yaş düştü ağlamadım.

Kokun uçtu gitti açık camlardan

Sevdiğin şarkıyı hiç söylemedim"

diyerek..

Albümün büyük sürprizi Makber..

Abdülhak Hamit yazmış.. Hafız Burhan bestelemiş..

Hamiyet Yüceses babama söylemişti..

Sertap bana söylüyor..

Ve de muhteşem söylüyor..

Yalnız..

İkinci kupleden itibaren bir davul, bir ritm grubu giriyor devreye ve adeta Sertap'la yarışıyor.. Parça oluyor disko.. Sertap'ın yorumu arka plana düşüyor.

Gençler belki bu yüzden çılgın gibi dinliyorlar.. Ritm.. Baş döndüren ritm..

Ama ben Sertap'ın doyumsuz sesi içime aksın istiyorum, şurup gibi.. Enstrümanlar ve ritm arkadan gelerek..

Keşke bir öyle söyleseydi, bir de disko için remiks yapsaydı. Zaten 10 parça var, CD'de..

Ayten Alpman'dan dinlemeye doyamadığım Tek Başına için de itirazım aynı..

Bu kadar güzel bir baladı dinlerken başıma inen davul tokmağı fazla değil mi?..

Haa.. "Biz zaten bu plağı sana değil, gençlere yaptık" diyorlarsa, o zaman başka..

Bir başka sürpriz de Mozart/ Sihirli Flüt/ Gece Kraliçesi..

Sertap şov yapıyor.. Haklı şov yapıyor..

"Ben Makber de söylerim.. Mozart da.."

Lal'den beri Sertap'a susuzluğumuz vardı.. Sertap kana kana içiliyor.. Özlem bitti.. Şimdi yaşayan en iyi seslerimizden biri, belki de birincisi Sertap'ı doya doya dinliyoruz ve..

Ve yeni şeyler bekliyoruz..

Bu defa o kadar ara vermesin!..

* * *

Ve daha..

Sertap bu hafta İstanbul'un tek müzikholü Günay'da başlıyor.. Kulaklarımızın pasını, bu defa "Canlı" silmek için. Yanında da Emre var.. Rumeli Hisarı'nda Sezen'in vokalisti iken hani Uzay için yazılan "Yarıda kaldı şarkılar"ı inanılmaz bir performansla söyleyip herkesi ağlatan Emre..

Sezon kapanırken çok hoş bir sürpriz yaptı Günay..

Sertap ve Emre'yi dinlemek harika olacak.

Priştina!..
Burhan Özfatura'nın kaybetmesine İzmir adına üzülürken, yeni başkan Ahmet Priştina'yı dinledim televizyonda..

"Ne yapacasınız?" diyordu spiker..

Dikkat kesildim..

"Devam eden projeler var. Bunların partiyle martiyle alakası yok. Bunlar İzmir'in projeleri" dedi..

Dr. Nurettin Sözen'de bu izan olsaydı, İstanbul bugün hala Dalan'ı aramazdı, "Biz ne ettik" diye..

Ahmet Priştina'yı bu ilk demeci ile fena halde sevdim.

Göreve gelince eskinin bitmek üzere olan projelerini bile o hali ile terk eden komplekslilerden değil.

Devlette devamın esas olduğunu bilenlerden..

Teşekkürler Priştina!..

Fiyasko!..
Salı sabahı saat 11.00..

Yani sandıkların açılışından bu yana tam 43 saat geçmiş ve Türkiye'nin başketi Ankara'da hala belediye başkanı belli değil. Sayım hala devam ediyor.

Türkiye'nin başkenti Ankara.. En merkezi yer.. En ileri il.. 43 saatte haşla sayımı bitirememiş.

Sayım uzarsa, dedikodular başlar.. Bunu herkes biliyor. Biliyor da, bu rezillik niye sürüyor?.

Bilmem kaç trilyon harcanan seçimde bilgisayar çağında bu salyangoz hızının sorumlusu kim?.

Seçime düşen gölge kimden kaynaklanıyor?.

Yüksek Seçim Kurulu, bu inanılmaz organizasyon bozukluğundan kendisini sorumlu hissetmiyor mu?..

Ulaşım imkanlarının olmadığı Bengladeş gibi ülkelerin durumuna, Türkiye'nin başkenti Ankara'yı düşürmeye kimin hakkı var?..

Birilerinin yüzü kızarmalı..

Türkiye bu kadar çağ dışı değil!..

Yüksek Seçim Kurulu kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmıyorsa, görevini başaramadığını kabullenmiş demektir.

TEBESSÜM
- İki kadınla sevişiyorsunuz.. Bir kadın daha giriyor odaya.. Ne olur?..

- Boşanma davası.

SEVDİĞİM LAFLAR
Bir şey her şeyi değiştirebilir, ama her şey, bir şeyi asla. O bir şeyi bulmak, hayatı hayatı bulmak olsa gerek.

Anonim (Teşekkürler Esra)

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır