Çiller yakışanı yapmalı

Başlıkta sadece Tansu Çiller'in adını andım, ama aslında Mesut Yılmaz'ın da bir saniye bile beklemeden başkanlığı bırakması gerek. Çiller'in durumu Yılmaz'a göre biraz daha farklı olduğu için öncelikle onun adını söylüyorum.

Seçim sonuçları kesine yakın belli oldu. Bu tablo içinde Tansu Çiller kendini haklı gösterebilecek pek çok faktörü sıralayabilir. Ama bunlar kısa vadede geçerli olmayacaktır. Çiller'e en yakışan hemen çekilmek ve kenarda beklemektir.

Şimdi sonuçlara şöyle bir bakalım. Çiller sonuçların aslında olumsuz olmadığını söyleyebilecek argümanlara sahip. Örneğin, DYP'yi tek başına İstanbul'un zora soktuğu açık bir gerçek. Eğer DYP, seçim öncesinde tahmin ettiği gibi İstanbul'dan hiç olmazsa 9 ya da 10 puan çıkarabilseydi, Fazilet'i de yakalamış olacaktı. 5 milyon seçmenli İstanbul oyları, DYP'nin Anadolu illerindeki başarısını bir anda silip attı. Gerçekten de İstanbul'u hariç tutacak olursanız, DYP kendini başarılı bile görebilir.

Çiller "Medya son ana kadar bana karşı yayın yaptı. Ben buna rağmen ayakta kaldım" da diyebilir. Tamam da o da çok kavga etti ama. Tabii eğer medya biraz daha yumuşak baksaymış DYP'nın sıralamadaki yeri değişirmiş. ANAP'ın ise böyle bir durumda baraja takılacağını söylemek mümkün.

Ancak, ne olursa olsun Çiller'i bunların hiç biri "Ben yerimde kalırım, koalisyonlar içinde de yer almaya çalışırım" noktasına gelemez. Çiller, şık olanı yapmalı ve "Merkez sağda bütünleşmenin sağlanması için ben yerimi bırakıyorum" diyebilmeli. Bunu yaptığı an her kesimden puan ve sempati toplayacağını söylemek yanlış olmaz. Ayrıca siyaset uzun soluklu bir koşu, siyasette yapılacak bazı jestler kişileri beklenmedik anlarda yine ihtiyaç haline getirebilir.

ANAP içinse söylenecek fazla bir şey yok. Özellikle merkez sağdaki rakibi DYP ile karşılaştırıca, ANAP'ın uğradığı hasarın çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.

ANAP, kendisine ve Genel Başkanı'na son iki yılda her kesimden yapılan desteğe, Türkiye'de istikrar unsuru olarak takdim edilmesine rağmen seçimden çok zararlı çıkan parti oldu.

Mesut Yılmaz'ın kullanacağı fazla bahane de yok, o da gereğini yerine getirmeli ve görevini hemen bırakmalıdır.

Helal olsun Mustafa Sarıgül'e
İstanbul'da seçime katılan belediye başkan adaylarının hepsini izleyemedim, ancak gerek arkadaşlarımdan aldığım, gerekse kendi izlenimlerime göre, en renkli aday Mustafa Sarıgül'dü.

Sarıgül 95'te kıl payı kaybettiği seçimleri bu kez açık farkla kazandı. Bundan sonrası artık ona kalmış, Şişli'ye söz verdiği gibi iyi hizmet vermek, halkın dertlerini dinlemek ve çare bulmak zorunda.

Hemen söyleyeyim Sarıgül gibi genç, dinamik ve tuttuğu koparan bir başkanın bunu başarmaması için hiçbir neden yok.

Bu arada yazmadan edemeyeceğim; Mustafa Sarıgül bir sohbetimizde "Bir kenara yaz, 55 bin oyla seçileceğim" demişti. Yukarıdaki küpürde gördüğünüz gibi ben de bunu aynen yazmıştım. Dün resmi olmayan sonuçlara baktım ve Mustafa Sarıgül'ün 55 bin 112 oy aldığını gördüm. Sarıgül alacağı oyu tam olarak bilmiş, bravo doğrusu.

Kutlamak için telefon ettiğimde "Sana oy vereceklerden tek tek imza mı aldın ki, rakamı bile tam bildin?" diye takıldım. Sarıgül ise "İmza almadım ama, bana oy vereceklerin gözlerinden anladım bunu, hesabım da tam çıktı" dedi.

Yeni başkanlık Sarıgül'e ve Şişli halkına hayırlı olsun.

Tekin Aral'ı kaybetmek
Yıllar geçince insan hayretler içinde kalıyor, nasıl geçti bu kadar zaman diye. Tekin Aral'ı tanıyalı 20 yılı geçmiş bile. Şimdi onu genç yaşında ve çok verimli olduğu bir dönemde uğurluyoruz. Nasıl üzgünüm anlatamam.

Herkes onu mizahın en usta isimlerinden biri olarak tanıyor. Ama Tekin Aral benim için gerçek bir ağabey, çok iyi bir dosttu.

Tekin ağabeyi ve sevgili eşi İnci'yi en son Amerikan Hastanesi'nde gördüm. Günün her saatinde şıklığından ve ciddiyetinden zerre kadar taviz vermeyen Tekin Ağabey'i çaresizlik içinde yatarken görmek yüreğimi çok ezmişti. Üstüste gelen zincirleme rahatsızlıklarından kurtulması için herşey yapıldı, ama ne var ki, Allah'ın emrine karşı çıkılamıyor.

Güle güle sevgili Tekin Ağabey, Türkiye iyi bir mizahçısını, daha da önemlisi iyi bir insanını kaybetti, seni hiç unutmayacağız.

Seçim esprileri
Seçimi DSP ve MHP kazandı ya, iki parti hakkında hemen espriler üretilmeye başlandı bile. MHP'nin elle yapılan kurt işareti var biliyorsunuz. Şimdi bunu yapanlar açıktaki parmaklarını hareket ettiriyorlar. Anlamı "kanatlı kurt" oluyormuş.

Diğeri de "münafıklar" tarafından söyleniyor; "Memleketi kurda kuşa teslim ettik"