kapat

21.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Yazarlar
I H Y
Magazin
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Sofra
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
 E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Programa devam
Hazine Dış İlişkiler Genel Müdürü Aydın Karaöz, seçimden hemen önce de yurtdışından borç alındığını, programa aynen devam edileceğini söyledi

OKAN MÜDERRİSOĞLU

Hazine Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Aydın Karaöz, Türkiye'nin programlandığı gibi dış borçlanmaya devam edeceğini bildirdi. Karaöz, IMF ile yapılan Yakın İzleme Anlaşması'nın bir adım ileri taşınması halinde ekonomide daha az sarsıntıyla yolalınabileceği mesajını verdi.

Türkiye'nin bütün dinamiklerinin mutlak anlamda siyasete bağlı olmadığını kaydeden Karaöz, "Bu sayede Türkiye seçime 3 gün kala borçlanma yapabildi" dedi. Karaöz, önümüzdeki dönemde yabancı finans çevreleriyle devam eden ilişkilerin seyrini şöyle değerlendirdi:

*Borçlanma: Seçimden önce, geçen yıl sonunda yaptığımız borçlanmanın devamını gerçekleştirdik. 200 milyon dolar daha ekleyip, borçlanmanın likiditesini arttırdık. Yatırımcılar biliyordu ki Türkiye seçimden önce bu parayı alıyor ama bir kriz nedeniyle, paraya sıkıştığı için ya da seçim ekonomisini finanse etmek için almıyor. Olağan borçlanma aktivitesinin bir parçası olarak alıyor. Bu eğilim devam edecektir.

*IMF ile Anlaşma: Daha önce konuşulduğu üzere anti enflasyonist programın kuvveden fiiile geçmesi gerekecek. Hükümetin gündemindeki en önemli maddelerden biri bu konu olacaktır. Bir program olursa daha iyi olur. Önümüzü daha rahat görürüz, ekonomiye disiplin gelir. Türkiye, daha düz yolda daha sorunsuz daha az sarsıntıyla yürür.

*Program Gecikirse Ne Olur?: Bir şekilde program gecikirse yolun sonu değil. Türkiye yine de mevcut dengeleri koruma çabası içinde yoluna devam eder. Ekonomiyi, sosyal politikadan, politikayı ekonomiden çok kesin çizgilerle ayırmak mümkün değil. Hepsi iç içe girmiş durumda. Siyasi iradenin bir kararlılığı olmazsa sadece teknik olarak programı yürütmek kolay olmaz.

*İstikrarın Gereği: Uluslararası piyasalar açısından istikrarı işaret eden bir hükümetin kurulması gerekli. Ancak Türkiye'de herşey siyasete mutlak bağlı değil. İçerdeki ve dışardaki bazı ekonomik aktiviteler kendisini kısmen siyasetten koparmış vaziyette. Türkiye'nin ekonomisinde birtakım dinamiklerin olduğu kabul ediliyor. Neticede elimizde bir Yakın İzleme Anlaşması var. Ve rezerv pozisyonumuz iyi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır