Temiz İnternet, Mahmut Kurşun
Las Vegas Tüketici Elektroniği Fuarı (CES), ardından Barcelona GSM Kongresi derken bu ay Cebit yazısı bekleyenler hayal kırıklığı yaşayacaklar. Öncelikle Cebit'in son dönemde ciddi kan kaybettiğini düşünüyorum, bunun karşısında ise IBC, NAB ve GSM fuarları gibi fuarların daha çok öne çıktığını da eklemeliyim. Fakat bu ay özellikle Türkiye için Cebit'ten çok daha önemli olduğuna inandığım bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum, o da Temiz Internet.
Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan 30 Ocak tarihli Ulusa Sesleniş konuşmasında Temiz Internet'e vurgu yaparak Temiz Internet kampanyası başlatma çağrısı yaptı. Ciner Medya Grubu da Sabah gazetesi ve sabah.com.tr öncülüğünde bu kampanyaya destek verdi, ve 29 Mart tarihinde Ankara'da Temiz Internet konferansının düzenlenmesi için gerekli çalışmaları yaptı. Bu konferans bir arama konferansı niteliğinde olup, bizzat Başbakan sayın Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla temiz internete ulaşmak için neler yapmalı ve nasıl yapmalı sorularının cevapları devlet ve özel sektör temsilcileri ile tartışılmış olacak.
Sayın Başbakan'ın, basın merkezi tarafından yazı haline getirilmiş, konuşması detaylı analiz edildiğinde sayın Başbakan'ın konuşmasını internete bağlayan konu ise maalesef Hrant Dink cinayeti. Dolayısı ile internet açısından daha dakika bir itibari ile 1-0'lık bir skor söz konusu. Yine de bu konuda devletin en üst makamının yol gösterici rol oynaması gerçekten çok önemli ve anlamlı. Bu vesile ile belki de internet nedir ne değildir o da açıklığa kavuşabilir. Baktığımızda insanoğlu varolduğundan beri suç var, değişen aslında suçun işleniş şekilleri. Yoksa çocuk pornosu ticaretini video kaset, vcd veya dvd formatında yapmakta çekmekte suç, bunları internet ortamında yayınlanmasına aracılık etmekte, veya sokakta çantanızın gaspa kurban gitmesi veya evinize işyerinize bir hırsızın girmesi de suç, internet bankası hesabınızın şifrelerine ulaşan hackerın paranızı kendi hesabına yollaması da suç, veya üniversitedeki master veya doktora tezinizi başka birinin tezinin üzerine sadece adınızı yazıp vermekte suç, bir internet sitesinin içeriğini aynen kendi ürünüymüş gibi kesip kopyalayıp kendi sitenizde yayınlamakta. Dolayısı ile aslında insanın olduğu yerde, hayatın yaşandığı yerde suç hep vardı, ve dünya devam ettikçe de maalesef hep varolacak. Şimdi hal böyleyken burada interneti suçlu ilan etmek sanıyorum insaf sınırlarının biraz dışında. Aslında internet bir araç, sonsuz ve sınırsız bilgiye ulaşım aracı. Araç olarak baktığınızda ekmek bıçağı aynı zamanda cinayette kullanılabileceği için bıçakla yaralamaların en büyük suçlusu, ama bıçağı çekenin hiç mi günahı yok?
Temiz internet derken tabii ki özellikle internet üzerinde işlenen suçların azalması için neler yapılabilir, veya yapılmalı onları da konuşacağız. Tabi bunu konuşurken Çin'deki veya bazı Arap ülkelerindeki yasakları da konuşacağız. Türkiye'nin bu konuda yapması gerekenleri evrensel doğruların da süzgecinden geçirerek bir ortak noktaya ulaşmaya çalışacağız. Ben temiz internet dendiğinde sadece yasalarla tanımlanmış suçların yanı sıra günlük hayatımızdaki internetin temizlenmesinin de tartışılması taraftarıyım. Bu ülke bir Neptunyüm mucizesini email zincirlerinde farketti, hatta bazı gazetelerde bununla ilgili değerli köşe yazarları ah vah yazıları yazdı, hala yüzlerce internet sitesinde Acaba Neptünyum'u çıkarmamıza ABD mi engel oluyor diye anketler ve haberler varken, tabi internetteki her verinin doğruluğunu da sorgulamak lazım. Ama değil mi ki Sülün Osman Galata Köprüsünü hem de birden çok vatandaşa sattı, iki tane uyanık arkadaş koca Türkiye'yi neptünyum gazına getirmiş çok mu?
Bir de tabi YouTube'un kapatılması konusuna da değinmek lazım. Maalesef Atatürk'e dil uzatan o gereksiz videoyu kaldırtmak için hemen YouTube'a başvurmak yerine birbirine yollayıp o videonun daha çok hit almasını sağlayan ve böylece daha da çok görülenler listesine aldıran hatta bu sayede neredeyse ana sayfadan gösterir hale getiren aslında yine bizleriz. Ama çözümü ilgili videoyu siteden kaldırtma başvurusu yerine sadece kendi ülkemizden girişi engelleyen yine biziz. Ama farkında değildik ki dünya artık bir köyler bileşkesi ve bizim köy o videoyu göremezken geri kalan 192 köy maalesef takır takır seyredebiliyordu. Neyse en azından YouTube ve sahibi Google'a gerekirse milletçe neler yapabileceğimizi gösterdik mi desemJ), bu işin şakası tabi.
Sonuç olarak baktığımızda aslolan evrensel değerler ve etik kurallar ve bunlara hepimizin hem birey olarak hem de toplum olarak uyabilmesi. Nihayetinde suç hep var, ama suçu işleyen insanlar, ve buna karşı önlemini alması gereken yine insanlar. Nasıl gece yatarken evimizin kapısını açık bırakmıyor ve hırsıza davetiye çıkarmıyorsak, aynı şekilde internette de bilgisayarımızın evimiz olduğunu ve içindeki bilgilerinde para, mücevher gibi değerli eşyalarımız olduğunu düşünmeli ve ona göre önlemimizi almalıyız. Yani Temiz Internete giden yoldaki ilk adım Güvenli Internet. Kapımızı kilitler gibi bilgisayarımızı düzgün şifrelerle kilitleyecek, evin içine alarm sistemi kurar gibi bilgisayarımıza da virus ve saldırı önleyici programları koyacağız. Bu konuda özellikle sabah.com.tr konferans sonrasında bir dizi çalışmayı Türkiye'ye sunacak ki önce internette güvenlik için neler yapmalı onları bilelim. Ardından ise Temiz Internete giden yolu arayalım, ki şahsi fikrim bu yolun aslında temiz insandan yada temiz ellerden geçtiği.
Mahmut Kurşun, PcMagazine
Yayın tarihi: 4 Haziran 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/dosya_3556.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Bu dosyayla ilgili haberler