NATO'nun amacı, çalışma şekli ve faaliyetleri
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) siyasi ve askeri alanlarda işbirliği yaparak ortak güvenliklerini sağlama amacı güden 19 Kuzey Amerika ve Avrupa ülkesinden oluşan bir ittifaktır.
İttifakın temel amacı üye devletler için müşterek savunma temin etmektir. Buna karşın, Soğuk Savaşın sona erdiği tarihten bu yana, NATO yapısını ve politikalarının hem Avrupa'nın genel güvenliğini artırmaya yardımcı olacak hem de Müttefikler ile komşu ülkeler arasındaki siyasi diyaloglar için istikrarlı ve barış dolu bir çerçeve temin edecek şekilde uyarlamıştır. Genel güvenlik ortamında uzun zamandır sağlamaya çalıştığı bu iyileştirmelere yanıt olarak, İttifak aynı zamanda ek sorumluluklar da yüklenmiştir; Avrupa güvenliği için tehdit oluşturan bölgesel ve etnik çatışmalarla mücadele görevi de buna dahildir. Bugün İttifak, Rusya, Ukrayna ve NATO dışındaki diğer ülkelerle işbirliğini sağlamak ve üye devletler ile bu devletlerin halkının güvenliğine ya da çıkarlarına zarar verebilecek ya da zarar veren güvenlik sorunlarıyla aktif bir şekilde mücadele etmek için tasarlanan daha çeşitli ve kapsamlı etkinliklerle uğraşmaktadır.
İttifakın devamlılığının anahtarlarından biri, karar verme işleminin uzlaşmaya dayalı olmasıdır. Bu, bütün kararların oybirliğiyle alınması gerektiği anlamına gelir.
Önemli bir karar alınmadan önce genellikle uzun danışma ve tartışmalar gerekir. Bu sistem dışarıdan bakıldığında yavaş ve hantal gibi görünse de, iki büyük avantaja sahiptir. Öncelikle, her üye ülkenin egemenliğine ve bağımsızlığına saygı duyulur. İkinci olarak da, uzlaşmayla alınan bir karar, tüm üyelerin desteğini ve uygulamaya aktarılması taahhüdünü haiz olur.
İttifakın en önemli karar alma organı olan Kuzey Atlantik Konseyi'nde, üye ülkelerin, diplomatları ve savunma danışmanlarından oluşan ulusal delegasyonlara başkanlık eden büyükelçi düzeyindeki Daimi Temsilcileri kanalıyla temsil edilirler. Büyükelçiler düzeyindeki Konsey haftada bir kere ve gerekirse daha sık olmak üzere toplanmaktadır. Konsey ayrıca belli aralıklarla dışişleri ve savunma bakanları ile devlet ve hükümet başkanları düzeyinde toplanmaktadır.
NATO'nun başında yaklaşık dört yıllık bir görev süresi için atanan bir Genel Sekreter yer alır. Genel Sekreter üye ülkelerin uluslar arası planda saygınlık kazanmış üst düzeyli devlet adamları arasından seçilir. Genel Sekreter Kuzey Atlantik Konseyi ve diğer önemli NATO organlarının toplantılarına başkanlık eder ve müttefikler arasında uzlaşma sağlanmasına yardımcı olur. İttifakın günlük faaliyetlerini idare etmek için kendisine, yaklaşık 1700 kişiden oluşan uluslar arası görevlerinden müteşekkil bir kadro yardımcı olur.
NATO'nun, üye ülkelerinin ulusal silahlı kuvvetleri dışında bağımsız silahlı gücü bulunmamaktadır. NATO'nun askeri yetenekleri, müşterek savunmadan barışı koruma ve destekleme operasyonlarına kadar geniş bir kapsamdaki görevleri yerine getirmek üzere müttefikler tarafından İttifakın kullanımına tahsis edilen ulusal silahlı güçlerden müteşekkildir. NATO'nun siyasi ve askeri yapılarının görevi, ulusal silahlı güçlerin bu görevleri yerine getirmeleri ve hepsinin ortak komuta, denetim, eğitim ve tatbikatı için gerekli organizasyonların önceden planlanmasını sağlamaktır.
Ortaklıklar yoluyla güvenliği sağlamak
Avrupa'nın Soğuk Savaş döneminde bölünmesinin altında yatan problemlerin çoğu, Doğu ve Batı arasındaki ideolojik, siyasi ve askeri karşıtlıkla şiddetlenmişti. Soğuk Savaşı sona erdiren köklü değişikliklerden bu yana, NATO eski muhaliflerle olduğu kadar diğer Avrupa devletleriyle ve Akdeniz bölgesindeki komşu ülkelerle de işbirliği, diyalog ve güvenin tesisi için ortam sağlama yoluyla güvenliği ve istikrarı güçlendirmek yönünde bir dizi yeni girişim başlatmıştır.
Bu yöndeki ilk adım 1991 yılında Kuzey Atlantik işbirliği Konseyinin kurulması olmuştur. Adı Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi olarak değiştirildiğinden bu yana, bu konsey NATO ile Avrupa-Atlantik bölgesindeki üye olmayan ülkeler arasında temel danışma ve işbirliği ortamı görevi görmektedir.
1994 yılında NATO, Barış İçin Ortaklık adıyla yeni bir girişim başlatmıştır. Bu programın tasarlama amacı, katılan ülkelerin demokratik bir toplumdaki uygun görevlerini yerine getirmelerini ve NATO'nun yönettiği barışı koruma operasyonlarına katılımlarını sağlamak için silahlı güçlerini yeniden yapılandırmalarına yardımcı olmaktır. Her ülkenin kendi gereksinimlerine uyacak şekilde ayarlanan bu girişim, birçok farklı alanda pratik işbirliği fırsatı sunarak katılımcıların bu programdan, güvenlikleri için gerektiği ölçüde, yararlanmalarına izin vermektedir. Bu faaliyetler arasında askeri tatbikat ve çalışmaların yanı sıra seminerler ve eğitim kursları yer almaktadır. Burada asıl önem, askeri güçlerin şeffaf ve seçmenlere karşı sorumlu hale getirilmesine verilmektedir. Barış İçin Ortaklık ile kazanılan deneyim, Bosna-Hersek'teki İstikrar Gücü (SFOR) ile Kosova Gücü (KFOR) gibi barışı koruma güçlerine katılan ülkeler arasındaki işbirliğine önemli ölçüde katkı sağlamıştır.
1995 yılında, NATO Akdeniz bölgesindeki altı ülke ile- Mısır, İsrail, Ürdün, Moritanya, Fas ve Tunus-Akdeniz Diyalogu adı altında bir işbirliği mekanizması tesis etmiştir. 2000 yılında, Cezayir'in de katıldığı bu programın amacı, karşılıklı anlayışı geliştirmenin yanı sıra bölgesel güvenliği ve istikrarı artırmaktır. Bu çerçevede, Diyalog ülkelerinden katılımcılar Almanya'nın Oberammergau şehrindeki NATO Okulu ile İtalya'nın başkenti Roma'daki NATO Savunma Kolejinde düzenlenen kurslara davet edilmektedir.
1997 yılında NATO-Rusya ile NATO-Ukrayna ilişkileri daha resmi bir temele oturtulmuştur. NATO-Rusya Daimi Ortak Konseyi ve NATO-Ukrayna Komisyonu güvenlik sorunlarını düzenli bir şekilde danışma ve tartışmayı kolaylaştırmak amacıyla kuruldu. Bu toplantılarda tartışılan konular arasında Balkanlar'da barışın korunması, kriz yönetimi, kitle imha silahlarının sınırlandırılması, savunma değişimi, çevre koruma ve sivil acil durum planlaması gibi değişik konular ele alınmaktadır.
NATO'nun genişlemesi
1990'ların başından bu yana, bazı Doğu Avrupa ülkeleri gelecekteki güvenlik çıkarlarının en iyi şekilde NATO'ya katılmakta korunabileceği sonucuna vardılar ve üye olma isteklerini dile getirdiler. Katılım müzakerelerine davet edilen üç eski Ortak ülkenin -Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya- Mart 1999'da üyeliğe kabul edilmelerinin ardından üye ülke sayısı 19'a yükseldi. Nisan 1999'da yapılan Washington Zirvesinde, NATO liderleri üç yeni üyenin son üyeler olmayacağını vurguladılar. NATO devlet ve hükümet başkanları 2002 yılında gerçekleştirilmesi öngörülen bir sonraki Zirve toplantısında, genişleme sürecini yeniden değerlendireceklerdir.
NATO hükümetleri İttifakın genişlemesinin kendi başına bir amaç taşımadığını ve NATO'nun güvenliğini daha geniş sınırlara yaymak ve Avrupa'yı bir bütün olarak daha istikrarlı hale getirmek için bir araç olduğunu açıkça belirtmişlerdir. Genişleme süreci çatışmaların önünü kesmeye yardımcı olmaktadır. Çünkü beklenen üyelik istekli devletlerin komşularıyla olan anlaşmazlıklarını çözmelerini ve reformlara ve demokratikleşme çalışmalarına karalı bir şekilde devam etmelerini teşvik etmektedir. Dahası, yeni üyelerin sadece üyeliğin faydalarından yararlanmanın yanında bütün üye ülkelerin güvenliğine de katkıda bulunabilmeleri gerekmektedir.
1999 yılında, NATO, adaylığa kabul edilen Ortak ülkelerin üyeliğe hazırlanmalarına yardımcı olmak için Üyelik Eylem Planını (ÜEP) uygulamaya koydu. Bu planın kaynağı en yeni üç üyenin İttifaka katılma hazırlıklarında edinilen tecrübelere dayanmaktaydı. ÜEP'de, aday üyelere kendi özel Barış için Ortaklık programları aracılığıyla pratik tavsiye ve yardım sunulmakta ve üyelikle ilgili konular üzerinde odaklanılmaktadır. Bunun karşılığında, aday üyelerden beklenen sınır anlaşmazlıklarının barışçıl yollardan çözümü, demokratik prosedürlere ve kanunlara saygı ile silahlı güçlerin demokratik kontrolü dahil olmak üzere belli siyasi hedefleri yerine getirmeleridir. Plan gelecekte üyeliğe dair hiçbir teminat vermemekte; ama ülkelerin silahlı kuvvetlerini adapte etmelerine ve İttifak üyeliğinin getireceği yükümlülük ve sorumluluklar için hazırlanmalarına yardımcı olmaktadır.
DERLENEN HABERLER | |
| | 'NATO tatili istiyoruz' 46 ülkeden devlet ve hükümet başkanları ile 3 bin delegenin katılacağı NATO Zirvesi'nin eziyeti vatandaşı gerdi. Esnaf örgütleri "Bari 3 gün tatil ilan edilsin" diyor. İstanbul'da,...devamı | |
| | Eylemciler de hazırlanıyor TÜRKİYE'DE yapılacak NATO Zirvesi için hazırlıklar sürerken, NATO karşıtları da eylem hazırlıklarını içeren klavuz hazırladılar. NATO Karşıtı Özgürlükçü Koordinasyon merkezinin...devamı | |
| | İstanbul'da hayat duracak NATO Zirvesi nedeniyle Sahil Yolu ve Zirve Vadisi'ndeki pek çok cadde ve sokak trafiğe kapatılacak Bu bölgelerdeki 500 bin kişiden 'temiz' olanlar, bilgisayardaki kayıtları tutarsa ev ya da...devamı | |
| | 33 YILLIK TECRÜBE 1971'de Dışişleri Bakanlığı İktisadi İlişkiler Dairesi'nde göreve başlayan Umur Apaydın, 33 yıllık tecrübeye sahip. Bugüne kadar birçok görevde bulunan Büyükelçi İngilizce, Almanca ve...devamı | |
| | İstanbul NATO zirvesine hazır NATO Organizasyon Komitesi Başkanı Büyükelçi Umur Apaydın, 'sıfır hata, sıfır risk' mantığıyla çalışıp, akılda kalır bir zirve yapmak istediklerini söyledi. NATO Organizasyon Komitesi...devamı | |
| | Kapalıçarşı bir gün NATO'ya özel açılacak Esnaf 28-30 Haziran'da bir günün sadece zirveye katılanlara ayrılmasından, işleri düşüreceği gerekçesiyle memnun değil. KAPALIÇARŞI 28-30 Haziran arasında belirlenecek bir günde...devamı | |
| | İstanbul'da NATO ve Bush protestosu Abide-i Hürriyet Meydanı’nda bugün toplanacak binlerce gösterici için olağanüstü önlemler alındı. Miting nedeniyle birçok yol kapatıldı. İstanbul'da 28-30 Haziran'da yapılacak...devamı | |
| | NATO Zirvesi için özel 150 araç gizlice geldi Türkiye'ye gelecek dünya başkanlarını Volkswagen ve Audi marka araçlar taşıyacak. Alman sürüş eğitmenleri de şoförlere zırhlıların püf noktalarını anlatacak. İstanbul 28-29 Haziran'da...devamı | |
| | NATO üyelerine tanıtım takside başlayacak NATO Zirvesi'nden önce Atatürk Havalimanı hattında çalışan 100 taksiye LCD ekran takıldı. Bu hatta çalışan toplam 466 aracın tamamı eylül sonunda tv ile donatılmış olacak. Onu Bodrum ve...devamı | |
|