Türkiye'nin ulusal kimlik meselesi
Bu yorum sahiplerine göre, Lozan Antlaşması'nın azınlıkların korumasına ilişkin kesiminin ilk maddelerinde yer verilen, Türkiye'de yaşayan herkesin yararlanabileceği genel bir haklar düzenine dikkat çekilir. Dolayısıyla bu atıftan hareketle -sadece gayrimüslim azınlıkla sınırlı olmaksızın- herkesin öncelikle kültürel haklardan yararlanması savunulur. Ancak bu konunun tartışılıp genel insan haklan hukuku bağlamında tanımlanmasıyla, aynı konunun Lozan Antlaşması bağlamında değerlendirilip yoı birbirinden farklıdır. Zira Lozan Antlaşması'nda, dini azınlıklar temelinde düzenve azınlıkların korunmasına ilişkin hukuki rejimin, bunun ötesinde, etnik kimlikler bakıından da kapsayıcı bir şekilde yorumlanması, hukuken mümkün görünmüyor. Lozan bir uluslararası anlaşmadır. Lozan'ın azınlıklarla ilgili hükümleri de, bir uluslararası antlaşmanın yorumlanmasına ilişkin yöntemlere bağlı kalarak uygulanmak zorundadır.
Bu konunun hukuk tekniği bakımından, kanımca şöyle açıklanması mümkün görünüyor: Bir antlaşmanın yorumlanmasında esas alınacak kuralları belirleyen, bir uluslararası antlaşma olan ve 1969'da BM bünyesinde hazırlanan Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi, konunun, antlaşmalar hukuku bakımından çerçevesini belirlemiştir. Sözleşmede, bir antlaşmanın bir hükünü yorumlarken, o antlaşmayı şöyle yorumlayacaksınız, yazıyor ve devam ediyor: Öncelikle hukukta iyi niyet esastır biliyorsunuz, yani iyi niyetle yorumlamak zorundasınız. Onun için antlaşmanın öngördüğü amacın dışına çıkmak durumundasınız. İkinci olarak, antlaşmanın konusunu ve amacını göz önünde tutarak yorumlamanız lazım. Üçüncü olarak, antlaşmada yorumladığınız terimleri, onlara olağan anlamlarını vererek yorumlamanız lazım. Ve sonuncu olarak, -tartıştığımız bu konu bakımından asıl önemli husus budur- antlaşmada yorumladığınız bir hükmü, onun kendi bağlamı, çerçevesi içinde yorumlamanız lazım. Şimdi bu uluslararası hukuk normunu, aynen Lozan Barış Antlaşması'nın azınlıkların korunmasına ilişkin hükümlerine uyguladığımızda nasıl bir sonuç ortaya çıkıyor? Şöyle bir sonuç çıkıyor: Bir kere azınlıkların korunması başlığı altında nedir kontekst? Bu kontekstte o kesimde yer alan hükümleri yorumladığınız zaman, bunun hangi hukuki bağlam içinde bir anlam taşıı gerektiği sorgulanmalıdır. Bu kesimin genel başlığı 'azınlıkların korunması' olduğuna göre bu da Lozan Antlaşması'nda sadece gayrimüslim azınlıklarla sınırlı bir şekilde belirlenmiş olduğuna göre, antlaşmada öngörülen bu bağlamı, yorum tekniklerine aykırı bir biçimde, herkes için geçerli hakların tanınması olarak yorumlamak ve tanımlamak zordur.
|