|
|
|
|
Türkiye'nin ulusal kimlik meselesi
Bunlar çok suni ve yanlış yaklaşım biçimleri. Ancak dünyanın belli toplumsal sorunları nasıl çözdüğünü incelemek, her şeyden önce bir sorumluluktur. Böyle bir yaklaşım biçiminin önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konular özellikle de sosyal ve siyasal temelsorunlara, uyuşmazlıklara ilişkin çözüm çabaları, hak ve özgürlüklerin ne ölçüde iyi kullanıldığıyla da paralel. Çünkü bu konularda fikir yürütebilmek ve bir öneride bulunabilmek için buna uygun bir ortam içinde hareket etmek de şart. Bu çalışmanın bir fikri ürün, bir iletişim zemini içerisinde yürütülmesi lazım. Buna bir güç ilişki motifinin dahil edilmemesi gerekir. Dolayısıyla böyle bir ortamın hazırlanması ve sürdürülme kabiliyeti çok önemli. Hak ve özgürlükler ortamının güçlendirilmesi çabasının, aynı zamanda bu noktadaki yaratıcılığı da teşvik edeceği düşüncesindeyim. Ve buradan da belki şuna bağlamak isterim: Yıllar yılı Türkiye'de değişik dönemlerde, biliyorsunuz hak ve özgürlükler konusunda ciddi sınırlamalarla karşılaştık. Örneğin ceza davalarında bilirkişilik yapan ceza hukuku hocalarının, kendilerine sunulan ve adli bir vakaya konu olmuş edebiyat eserlerini, örneğin şiir kitaplarını Ceza Kanunu'na baka baka okuduklarını ve bir suç keşfi içinde gayret göstermelerini bugün nasıl tanımlamalı? En azından, bir şiir kitabı böyle okunmaz bildiğim kadarıyla. Böyle bir anlayışı, böyle bir hak ve özgürlük anlayışını değiştirmenin önemi sanırım çok açıktır.
Bu yönde bir ivme içinde Türkiye, bunun aksini iddia etmiyorum, bu konuda hatırı sayılır önemde bir ivme kazanılmış durumda. Bunu korumak -sanırım bu da zaten sorduğunuz soru bağlamında bir konu- bir yaratıcılığı, üretkenliği de doğuracaktır. Ancak hiçbir biçimde güç ilişkileri mesajına prim vermemek, tartışmanın tamamen fikri düzeyde kalmasına çalışmak da çok önemli. Tabii öncelikle devletin bunu gözetmesi beklenir. Aslına bakarsanız hukuken devlet-toplum ya da birey-idare ilişkilerinin tanımlanmasında, değişik hukuk disiplinlerinin temelinde de bu var. İdare hukukunun özünde aslında bu var.
|
|
|
|
|