|
|
|
|
Türkiye'nin ulusal kimlik meselesi
ADEM SÖZÜER Söylediklerinizden "bireyi güçlendirirsek devlete sadakati artar" gibi bir sonuç doğuyor...
H. NURİ YAŞAR Burada söylemek istediğim devletin azınlık meselesine bir sadakat sorunu olarak bakmakta olduğudur. Devlet, farklılık bilinci gelişmiş bireyi tehlike olarak görüyor, onu zayıflatmak istiyor. Böylece hem hak ve özgürlük anlayışının dışına çıkmış hem de -aslında paradoksal biçimde- zayıflattığı bireyin azınlık grupları içerisinde kaybolma eğilimini tahrik etmiş oluyor. Bireyin zayıflamasıyla ters orantılı olarak azınlık gruplarının gücü artıyor. Bu da istenmeyen bir durum ama bireyi zayıf kılarsanız otomatik olarak karşılaşılacak bir sonuçtur. Burada hukuk devleti kavramını dikkate almak gerekir. Ülkemizde hukuk devleti kavramı, anayasadaki ilginç mekanizma ve kurumların meşrulaştırıcı sıfatı olarak kullanılmaya yatkın görünüyor. Eğer gerektiğinde evrensel kavram ve ilkeleri çarpıtmaya yarasın diye muhafaza etmek isteğiniz araçlar düşünüyorsanız, en iyi yöntem olur olmaz hukuk devletinden bahsetmektir. Ülkemizde bireyin güçlendirilmesini engelleyen nedenlerden biri de bu yanıltıcı yansıtmalardır. Bugün yapılması gereken özellikle maddi hukuk devletinin geliştirilmesini sağlamaktır. Hukuk devleti, bireyin korunmasını amaçlıyor hatta bireyi korumak, hukuk devletinin zaruri sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bireyin zayıflamasının önüne geçmenin temel elemanlarından biri, şekli hukuk devletinden maddi hukuk devletine geçmektir. Burada güncel sorun olarak rasyonel ve tarafsız bir devlet ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Devlet soyut bir canavar değildir, ortak aklı temsil eden ve çelişen çıkarları uzlaştıran bir arabulucudur. Şimdi ülkemizde, devlet ilkesiz biçimde donuk, tarafgir ve kayırıcıdır. Bu nedenle, zorunlu gelişmelere bile ayak uydurmaya gayri muktedir ve arkaik görünüyor. Her şeyle meşgul olmak adına her şeye dokunduğundan hiçbir ayar tanımıyor. Devlet ebedi olduğunu varsaydığı görevlerini kutsallaştırırken, yurttaşların beklentileri karşısında da dikkatsiz davranıyor ve kendi varlığının güçlü bireylerle ancak sürdürülebileceğini unutuyor. Bu noktanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.
ADEM SÖZÜER Ülkemizde devletin kendini bireye karşı korumak istediği gibi bir izlenim var Özellikle ifade özgürlüğü bağlamında olsun, diğer özgürlükler bağlamında olsun, devletin vaşın haklarından ziyade, tabir yerindeyse "kendi haklarını" güvenceye aldığı söylenir.
|
|
|
|
|