Genelkurmay Başkanı Org. ÖZKÖK'ün Yıllık Değerlendirme Konuşması (20 Nisan 2005)
Değerli Silah Arkadaşlarım,
Özetle söylemek istediğim, AB Türkiye'nin büyük ticari, ekonomik ve askeri ortağıdır. Bu yıllardır böyledir. Biz, Batının değerlerini kendi değerlerimizle uyumlu bulan bir ülke olarak devamlı onlarla birlikte olmayı, benzer değerlere göre hareket etmeyi amaçladık. Batının yıllar süren bir süreç içinde oluşturduğu ekonomik ve siyasi birliğine biz yıllar önce talip olduk. Şimdi AB'nin askeri birliğinin de oluşmakta olduğunu izliyor ve ona da katılmayı arzu ediyoruz. Türkiye'nin menfaati bu birliğin asli üyesi olmakta yatmaktadır. Bu üyeliğin AB'nin bize bir lütfu olarak değerlendirilmesi çok yanlıştır. Bunda iki tarafın da menfaatleri vardır. Her birliktelik gibi bu birleşmenin de bir takım şartları olacaktır. Hem AB'nin hem Türkiye'nin kazanımları olacaktır. Sonuçta anlaşma olduğu takdirde, Türkiye AB'ye girerek seçkin ülkeler topluluğu arasındaki yerini gururla alacaktır. Anlaşma olmaz, şayet AB'ye girilemezse, tabii ki dünyanın sonu gelmeyecektir. Burada "evet" veya "hayır" demenin sadece AB'nin hakkı, hukuku olmadığını, Türkiye'nin de sonuçta "evet" ya da "hayır" diyeceğinin bilinmesini istiyorum.
Ancak tekrar ediyorum ki, doğru olan ve arzu ettiğimiz, başımız dik ve gönlümüz rahat olarak AB'ye tam üye olmaktır. Uzun ve zorlu bir müzakere sonucunda karşılıklı uyumun önceliklendirilmesi ve gerçekleştirilmesiyle birlikte; açıklık, şeffaflık, karşılıklı saygı, iyi niyet, karşılıklı anlayış ve alınan risk ile ulaşılan aşama arasındaki denge hayati önemi haiz hususlardır.
|