|
 |
 |
 |
2003 Deniz Kuvvetleri Kupası anıları
Naviga Degisi'nin Temmuz sayısında Equinox teknesinin skipper'ı Ayhan Balbunar, 2003 SABAH Deniz Kuvvetleri Kupası'nda ekibin başından geçen heyecan dolu olayları anlatıyor. Aşağıdaki yazının tamamı dergiden alınmıştır.
Nihayet büyük gün geldi. Türk yat yarışçılığının büyük günü. Deniz Kuvvetleri Kupası, nam-ı diğer Aşağı Yarışının başlayacağı gün. Bırakın dereceye girmeyi, bu yarışa katılmak bile yelkenciler arasında gurur kaynağı. Özlemi bitmez, hikayeleri bitmez, heyecanları, sıkıntıları, sevinçleri bitmez, coşkusu hiç bitmez.
Böyle bir yarışın startına, Ataköyden Çengelköye yapılan yolculuk heyecan ve neşe içinde geçmekle beraber iki yıl önce yaşanan motor arızasının tekrarlayabileceği endişesi hafiften stres yaratıyor içimizde. Murphy çok sever böyle zamanları. Olmadık işler açar hep en olmayacak günlerde. Çocukluğumdan hatırlarım, bütün sene tıkır tıkır çalışan emektar Opelimiz Bayram sabahı su koyverirdi. Tamirci bulamazsın, bayramlık kıyafetlerinle bir tarafına dokunamazsın.
Çengelköy start yeri mi, bayram yeri mi belli değil. Tam kırkdokuz tekne cirit atıyor tarihi iskelenin önünde. Herkes pür neşe. Selamlaşmalar, şans dilemeler, şakalaşmalar ucuşuyor yattan yata. Müzikler yükseliyor çoğunun hoperlörlerinden. Bir heyecanlı grupta iskele üzerinde kıpır kıpır. Seslerini duyurmaya çalışıyorlar tanıdıklara selam vermek için. Gözlerinden okunan yagane şey "Ah o gemide bende olsaydım" şarkısı. Bazıları tekne ekiplerinden. Yanaşan alıyor elemanını.
Start saati yaklaştıkça tekneler çıkış için uygun bir pozisyon almak için start hattına dağılıyor. Bizde rüzgar açısını tespit edebilmek için pruvamızı Sarayburnuna çevirip son ayarlarımızı yapıyoruz. Yapıyoruz da boğazın güçlü akıntısını unutup köprüye doğru hızla yaklaşıyoruz. Eyvah! Beş dakika kaldı, motor kapatmak lazım ve biz hala start hattının epey aşağısındayız. Başlıyoruz orsa yükselmeye. Diğer tekneler hattın gerisinde gezinti halinde, balonlarını basıp yürüyecekler.
Bir dakika kaldı ve biz hattın gerisine geçebildikmi emin değiliz. Geri sayım başlıyor: "ON!", "DOKUZ!", hattı geçtik galiba, "SEKİZ!", dön!, balon bas!, "YEDİ!", "ALTI!", mandarın boşunu al!, "BEŞ", "DÖRT", tokaaa!, "ÜÇ!" , kullan, kullan, kullan balonu, "İKİ!", "BİR!", "DÜÜÜÜÜT!".
Süper bowmen Ali fodepar olmadığımızı bildiriyor. Komutlarıyla bu garip! startı yönlendiren de o. Hala Uğur o günü hatırlatıp Ali'ye takılır: "Ne acayip starttı o öyle!". Alide cevap hazır: "Şiir gibi starttı abicim şiir!".
O hengameyi atlattıktan sonra sağımıza solumuza bakıyoruz ama kimse yok! Herkes arkamızda. Filonun en küçük teknesi, gezi sınıfının iddialı yatı, güzel kızımız Equinox, dörtyüz millik yolculuğuna en önde fırlamış, filoyu arkasına takmış gidiyor. Bu iyi bir şeymi? Yarış için evet, medyatik olarak hayır. Ertesi gün Bozcaada da incelediğimiz Sabah gazetesinin kapağında dev gibi bir start fotoğrafı. Bütün tekneler var, biz yokuz. Dümen suyumuz var sadece.
Büyük ve hızlı tekneler birer birer yanımızdan geçiyor. Selamlaşıyoruz. Sarayburnu nu da geçince yatlar yavaş yavaş dağılmaya başlıyor. Kimi direk rota, kimi biraz kuzeyden, kimi biraz güneyden. Herkesin bir bildiği var elbet. Biz de bir orta yol tutturmuş gidiyoruz. 165 millik Bozcaada etabı yarışın en uzun kısmı. Yaklaşık 24 saat hiç durmadan gideceğiz. Ekip yavaş yavaş acıktığını farkediyor ve yeme içme başlıyor. Hiç bitmez ki zaten.
Bu sakinlikten faydalanarak biraz tanıtım yapalım. Aşağı yarışı yaklaşık 30 yıllık bir klasik. Etapları yıldan yıla değişmekle beraber rota hep Ege. Son yıllarda 1. etap Bozcaada da (165 mil), 2. etap Çeşme de (105 mil) bitiyor. Daha sonra Doğu Ege Yelken Haftası başlıyor. Önceleri Ilıca körfezinde yapılan bu yarışlar dizisi bu sene Bodrum'a kaydırılmış. Çeşme-Bodrum arası 100 mil ve Çakabey 922 olarak adlandırılıyor. Bodrumda beş tane kısa mesafeli yarış var.
Teknemiz Beneteau First 300. 30 feet, yarışçı bir tekne. Sahibi Dr. Uğur Kal. İçimizde en tecrübelisi 6. sezonunu yaşayan yine kendisi. Dümen ve kumanya sorumlusu. Ben 3. sezonumda ana yelken, taktik ve ukalalık işlerine bakıyorum. Genellikle son kararı bana bırakıp "Hey! Skipper" falan diye sesleniyorlar. Sağolsunlar. Dr. Erkan Aktan ve Selçuk Karamağara trimcilerimiz. Onlarda benim gibi 3 sezondur yarışıyor. Erkan soğukkanlılığıyla, Selçuk ise her konudaki teknik becerileriyle ekibi toparlıyor. Erkanın fıkraları olmasa bu miller zor tükenir. Ali Veysoğlu bowmenimiz. Kendisi geçen sene Eshquia ekibinde bowmen olarak bu işlere bulaştı ve iddia üzerine bir ayda bowmenliği öğrendi. Aşağı Yarışına da o götürdü Eshquiayı. Yılın yelkencisi adayımız. Üç yıldızlı alemcidir Ali. Nuran Kozanoğlu piyanist. Şantör olduğundan da şüpheleniyoruz ama o ısrarla eskiden baterist olduğunu söylüyor. Halatlarla olan koordinasyonuna ve zamanlamasına bakılırsa galiba haklı. Onu da ben zehirledim bu sezon başında. Düdüğüyle ünlüdür. Özellikle Ali'nin kulağının dibinde öttürmeye bayılır. Küfürü yer tabii; "Hay düdüğüne de, öttürme lan şunu!"
4-5 kuvvetindeki Poyraz Marmaranın ortalarına doğru geldiğimizde epey dalga kaldırıyor. 1,5-2 metre yüksekliğindeki dalgalar sancak kıç omuzluktan her geldiğinde tekneyi rüzgar istikametine çevirmeye, dümencide buna izin vermemeye çalışıyor. İzin verirse kötü. Bir anda broş yenir, tekne yatar, ortalık Çarşamba pazarına döner. Toparlamak zahmet ister. Diğer tarafa da kaçırmamak lazım tekneyi. Bu sefer rüzgar tersten dolar, kavança yenir. Daha kötü. Toparlamak çok fazla zahmet ister.
Dalga tekneyi kaldırmaya başladığı zaman sörf başlar. Bildiğiniz dalga sörfü. Tekne hızlandıkça hızlanır. Dümenci mümkün olduğunca bunu uzatmaya çalışır. Hız rekorları kırılır. Göstergeden okunan hız yüksek sesle bağırılır. Selçuk bundan hoşlanmaz. Dümencininde bu şamataya katılıp daha büyük bir şamataya sebep olabileceğini hatırlatır. Haklıdır aslında. Tecrübesi yaşanmıştır. Fakat gaza gelmişiz kim dinler.Eliyle göstergeyi kapar. Bizde onu engellemeye çalışırız: "Ya bak rekor kırıyoruz gene, bi göster kaçmış", "Yok kardeşim hız okumak alla allaa".
...yazının devamı için tıklayınız!
DERLENEN HABERLER |  |
|  | Tanrım daha hafif bir ceza verebilirdin Yerinde duran bir tekne, 39 derecelik bir hava ve rüzgar bekleyen beş şaşkın... "Üç aylık oğlumun askerdeki yemin törenine yetişebilir miyim?" diye endişelendim. Hep böyle olur zaten.devamı |  |
|  | Fırtınalı havada kıyasıya final SABAH Doğu Ege Yelken Haftası yarışları dün 'D Marin Kupası' ile sona erdi. 26 teknenin katıldığı yarışta tekneler 4 metreyi bulan dalgalar arasında mücadele etti. SABAH...devamı |  |
|  | Rüzgâr bir türlü esmedi SABAH Doğu Ege Yelken Haftası kapsamındaki ilk yarış olan SABAH Çakabey 923 için önceki gün Çeşme'den start verildi. Rüzgâr istikrarsız olduğu için zor anlar geçiren 53 yelkenli, Bodrum...devamı |  |
|  | Bodrum'a doğru yelken açtılar SABAH gazetesi sponsorluğunda gerçekleştirilen SABAH Doğu Ege Yelken Haftası'ndaki yarış olan SABAH Çakabey 923 dün Çeşme'den start aldı. 53 yelkenli sabah saat 10.00'da başlayan yarışta...devamı |  |
|  | İşte 2004 yılının en başarılı yatçıları SABAH Deniz Kuvvetleri Kupası 2004'te dereceye girenler, ödüllerini Çeşme Sheraton Otel'de düzenlenen ödül töreninde aldılar. Kupada birbirleriyle kıyasıya mücedele eden yelkenciler,...devamı |  |
|  | Sancar Paşa'ya Teşekkür Plaketi Çeşme'deki törende SABAH Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ergun Babahan, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Lütfü Sancar'a ve TAYK Komodoru Ergin İmre'ye katkılarından dolayı birer teşekkür...devamı |  |
|  | Büyük yarışın galipleri mutlu İstanbul Beylerbeyi'den geçen cuma start alan SABAH Deniz Kuvvetleri Kupası 2004 yarışları dün Bozcaada Çeşme etabının tamamlanmasıyla sona erdi. 270 millik gerçek bir açık deniz...devamı |  |
|  | Diğer Kategorilerde Yarış Sonuçları IRC Yarış Sınıfı 1) Ergin İmre'ye ait Provezza adlı tekne 2) Nazlı İmre'ye ait Idefix adlı tekne 3) Bülent Ertuyun'a ait...devamı |  |
|  | Yeni heyecan başlıyor SABAH Doğu Ege Yelken Haftası kapsamındaki ilk yarış ise bugün saat 10.00'da Çeşme'den start alacak. SABAH Çakabey 923 Yat Yarışı adı altında düzenlenen yarış, akşam saatlerinde...devamı |  |
|
|
|
 |
|