Bodrum'da imar yetkisi bakanlığa geçince Ankara'ya giden uçak sayısı artmış. Bakanlık kapısına ise 'Bodrum dosyalarına pazartesi, salı bakılır' notu asılmış. Bakanlığın planına 7 bin itiraz ve 100'ün üzerinde dava var..
Bodrum'un magazin dışında hayatımıza yeniden girmesinin yakın miladı, 2006'nın son çeyreğinde 145 kişinin tutuklandığı Beyaz Evler Operasyonu ve ardından da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yarımadanın imar yetkisine el koymasıydı. Mavi Yolculuk yapılan koyların tahsisi ve bakanlığın belediyelerden aldığı imar yetkisinin iptali için açılan davalarla gündemde kalan Bodrum'un sorunları bunlarla sınırlı değil.
Türkiye ve turizm denilince dünyada ilk akla gelen destinasyon olan Bodrum'un merkez nüfusu kışın 30 bin iken, yazın 300 bine çıkıyor. Yarımadanın 11 beldesiyle birlikte yerleşik nüfus 100 bini bulurken, yazlık nüfus bir milyonu geçiyor. Bu da Bodrum yarımadasındaki altyapıyı çökertiyor, susuzluğun baş göstermesine yol açıyor, elektrik kesintilerine neden oluyor ve belediyelerin tüm hizmetlerinin aksamasının sebebini oluşturuyor.
YAPILAŞMA 1985'TE BAŞLADI
Bunlara bir de plansız ya da plana rağmen ruhsata aykırı binalara ve uygulamalara göz yuman yerel yönetimlerin usulsüzlükleri ve kayırmacılığı binince, merkezi yönetimin soruna toptan el koyması kaçınılmaz hale geliyor. Ancak her şeye rağmen Bodrum'un sorunlarının çözümü yine Bodrum'da yatıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kasım 2006'da imar yetkisini devralmasıyla başlayan tartışma, kararın yürütmesinin durdurulmasına karşın hâlâ sürüyor. Gelin önce bakanlığın imar yetkisine el koymasına sebep olan koşullara bir göz atalım ve bu sorunların çözümüne ilişkin projeleri değerlendirelim. Bodrum'un sorunlarının bir kısmı kendisinden olmasına karşın, bir kısmı
Türkiye'nin ama biraz da dünyanın makro koşullarından kaynaklanıyor. Yapılaşma 1985'ten sonra turizme destekle birlikte başladı. Bugün Rusya ve Avrupa başta olmak üzere yaz aylarında üç bine yakın uçak, yarımadaya turist taşıyor. Havayoluyla gelenlerin sayısı bir milyona yaklaşırken, denizden ise 200 binin üzerinde yabancı, Bodrum'a geliyor. Üstüne yerli turistler de eklenince adeta seyreyle cümbüşü durumu yaşanıyor.
RUHSATA AYKIRI İŞLEM
Bodrum'un duvara çarpmasına ve denizin bitmesine yol açan sebep aşırı yapılaşma. 2006'da 539 bin 632 metrekare, 2007'de 322 bin 838 metrekare ve 2008'in ilk yedi ayında ise 163 bin 879 metrekare alana konut yapıldı. Bodrum yarımadasında toplam 200 bin konut bulunduğu, 140 bininin ise kaçak olduğu iddia ediliyor. Bu konutların bir kısmının ise hülle yöntemiyle ruhsata aykırı olarak yapıldığı iddia ediliyor. Turizm alanı olarak planda yer alan yerler, önce apart adı altında villalarla donatılıyor ardından ise villalar satılarak konut olarak kullanıma sunuluyor. Son üç yılda bu şekilde ruhsata aykırı 5 binin üzerinde konut yapıldığı belirtiliyor. 2005 sonrası yabancılara konut satışının serbest bırakılmasının ardından başlayan furyanın kısa sürede Anayasa Mahkemesi kararıyla durdurulması nedeniyle inşa edilen 20 bin konutun elde kaldığı belirtilirken, küçük bir gezinti, inşaatların hiç de hız kesmeden devam ettiğini kanıtlıyor.
* FİLİZ DİZDAR Herkesin bu işte suçu var Mavi Yol Girişimi'nden Dizdar: Bodrum'da rant büyüdü. Herkesin gözünü döndürdü. Buraya gelinmesinde hepimizin suçu var.
* M. KOCADON İmar karşılığı taviz verildi Orkaköy-Yahşi Belediye Başkanı Mehmet Kocadon: Belediyeler bir çöp kamyonu almak için bazı yerleri imara açmak zorunda kaldı.
* SEVİNÇ GÖKBEL Denizin bittiği noktadayız TÜRSAB'ın Bodrum temsilcisi: Buraları severken, daha gelir elde edeceğiz derken bu hale geldik. Şimdi ortak aklın önemini anladık
Yayın tarihi: 30 Ağustos 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/30//haber,9E5BD29C29E541159EFE299350AF4AA2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.