Özel ayakkabılarla başarıyı garantiliyorlar

'En büyük benim' demek şart!
"Kazanmak gerçekten müthiş bir duygu. Kazandığınız zaman arkanıza yaslanıyorsunuz ve o ana kadar yaptığınız tüm zor antrenmanları, ekstra idmanları, yaptığınız tüm diyetleri düşünüyorsunuz. Bu büyük çabayı bildiğiniz için zaferin kıymetini de anlıyorsunuz. İnsanların özellikle Muhammed Ali'den ve diğer spor dallarındaki başka sporculardan öğrenecekleri çok şey olduğuna inanıyorum. Çünkü o, en büyük olduğuna gerçekten inanıyordu ve bana göre bu, iyi sporcuları büyük sporculardan ayıran temel farktır. Çünkü gerçek anlamda kalben inanıyorsanız bu; kendini beğenmişlik ya da ukalalık değil, kendine olan güvendir. Bu güven, başarıyı getirir."

İmkansız diye bir şey yoktur!
"İmkansız diye bir şey yoktur. Benim için önemli olan; herkesin imkansız olduğunu düşündüğü bir şeyi başarabilmektir. Lisede okuduğum yıllarda profesyonel bir atlet olmaya karar verdiğimde, hiç kimse başarılı olacağıma ve olimpiyat takımına girebileceğime inanmıyordu. Ama ben kendime hep inandım. Her şeyin üstesinden geldiğim, takıma girdiğim ve madalya aldığım zaman, benim için gerçekten de 'imkansız yoktur' anıdır. Genç yaşta, pek çok şeyin başarılabileceğini düşünüyorum. Yaşınızın avantajınız olmasına fırsat verin! Kimsenin sizi durdurmasına izin vermeyin! Her ne olursa olsun, yolunuza devam etmekten vazgeçmeyin!"

Kimse beni geçemesin!
"Yaptığım antrenmanlar sayesinde bir şey üzerinde ne kadar sıkı çalışırsanız, onu elde etmeninin o kadar kolaylaştığını öğrendim. Koşarken gözlük kullanıyorum çünkü yarış pistinde etrafımda bulunan her şeyi kapatıyorum. Sadece önümde ne varsa, onu görüyorum. Gözlük dikkatimi dağıtabilecek ne varsa, onları görmemi engelliyor. Koşacağım kulvara odaklanıyorum ve sadece önümde kimin koştuğuna göz atıyorum. Rakiplerimin nasıl koştuğu beni ilgilendirmiyor. Sadece benim o anda ne yapmam gerektiği ile ilgilenip, bu konu üzerinde odaklanıyorum. Hiçbir atlet kaybetmekten hoşlanmaz. Tabii ki ben de, hiç kimse beni geçemesin istiyorum."