Başarılı mekanların yaratıcısı: Elif Yalın

Ankara'da büyümüş, Bilkent'te ve ABD'de işletme okumuş. Yemeğe olan merakı nedeniyle yedi yıl önce İstanbul'da, Teşvikiye'de bir apartman dairesinde ilk 'House Cafe'yi açmış... Daha sonra ortağı ile yollarını ayırıp Bebek'te, bir apartmanın beşinci katında, yine kendi özel tasarımı olan 'Mangerie'yi hayata geçirmiş. 'Mangerie'nin nam-ı son üç yıldır yurtdışına bile taşmış durumda... İşte bu başarının mimarı Elif Yalın...

MİNİK YERLER AÇACAK
Üstelik başarıları bu kadarla sınırlı değil! Elif Yalın, geçtiğimiz yıl ekim ayında, İstinye Park Alışveriş Merkezi'ndeki Mudo mağazasının içinde 'Delicatessen'i açmıştı. Mekanın gördüğü ilgi üzerine Tarabya Koleksiyon'un içinde 'Delicatessen'in ikinci şubesi de hizmete sokuldu. Burası özel toplantılara ve aile yemeklerine çok uygun. Şimdi Yalın'ın hayali Nişantaşı, Etiler ve Tünel'de de birer şube açmak... 'Delicatessen'in anlamı şu; Kıta Avrupası'ndan Amerika'ya göçler olduğu dönemlerde, insanlar kendi yerel yemeklerini yaptıkları, büfe tarzı minik yerler açmaya başlamışlar. Bunlara kimi yerlerde 'deli', kimi yerlerde 'delicatessen' deniyor. Amerika'da fast-food'u andırsa da fast food'dan daha lezzetli, yine de hızlı yiyeceklerin satıldığı yerlere dönüşmüş bu mekanlar. Lezzetli, kaliteli, pişmiş, yarı pişmiş veya çiğ ürünlerin satıldığı yerler buralar... Yavaş ve zevkiyle yemek yemenin modası hızla yayılıyor. Kalabalık yemek yenen komün masalar kullanan restoranların sayısı artıyor. Yalın, ''Yemek yemek sadece karın doyurmak olmamalı, insan sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da doymalı, çünkü yemek aslında sosyal bir olay. Eskiden olduğu gibi aileler akşam yemeklerini beraber olmak için bir fırsat olarak görmeli'' diyor. İşte Elif Yalın bunları düşünerek sürekli büyüyor.