GEÇEN hafta "Benim Annem Dans Edemez" yarışmasındaki rezaleti, sayfamızın steril halini tehdit edeceği düşüncesiyle bu sütunlara taşımadım. Jüri üyesi Sema Çelebi'nin, yarışmacı Selen'in babası Gürsel Bey'e karşı takındığı tavır ve Gürsel Bey'in de aynı üslupla verdiği yanıtların benim gibi ekran başındaki pek çok seyirciyi üzdüğünü ise "Yakından Kumanda"ya ulaşan mesajlardan anladım. Birkaç gün sonra "İlle de Roman Olsun"da bir başka baba-kız ile onların "performansını" değerlendiren jürinin görüntülerini izledim. Program ekibi, jüri üyesi Zeki Alasya'ya sürpriz hazırlamış, kızı Zeynep'i şarkı söylemesi için sahneye çıkartmıştı. Zeki Alasya'nın gözlerindeki gurur ışıltısını, kızının ona sevgiyle bakışını, başta Nilgün Belgün ve Müjdat Gezen olmak üzere jürinin bu duygusal tabloyu incelikle yorumlayışlarını büyük bir keyifle izledim. Çok merak ediyorum, "Benim Annem Dans Edemez" yarışması, nesilleri birbirine yaklaştırmak, kaynaştırmak için mi, yoksa bazı jüri üyelerinin öne çıkmak adına kuşak çatışmaları üzerinde zıp zıp zıplayıp, tepinmeleri için mi yapılıyor? "Benim Annem Dans Edemez" ekibine naçizane tavsiyem, "İlle de Roman Olsun" yarışmasının o bölümünü defalarca izleyip, kendilerine gereken dersi çıkarmaları...
NOT: Geçen hafta "Evlilik Dansı" yarışması için "Selin Karacehennem gider, yedek kulübesinde bekleyen Rahşan Gülşan jüri koltuğuna oturur" kehanetinde bulunmuştum. Aynen çıktı... Ek iş olarak tarot falı bakmaya da başlasam mı acaba?
Yayın tarihi: 21 Ağustos 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/21/gny/haber,602D532BC1EC4FFDBE174D224BD5F0C2.html
Tüm hakları saklıdır.