'6. Bodrum Uluslararası Bale Festivali'ni düzenleyen Rengim Gökmen, yarın başlayacak festival için iddialı bir program hazırladıklarını söylüyor..
Devlet Opera ve Balesi'nin düzenlediği '6. Bodrum Uluslararası Bale Festivali', yarın 'Carmina Burana' isimli gösteriyle başlayacak. Festivalin konuk ülkesi İspanya 19 Ağustos'ta 'Los Vivancos: 7 Hermanos'la sahnede olacak. Basın sponsorları arasında SABAH Gazetesi'nin de bulunduğu, 29 Ağustos'a kadar sürecek festivali, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen anlattı.
*
Bodrum Bale Festivali'ni düzenlerken bu yıl nelere dikkat ettiniz? Bu festivalle popülist yaklaşımlardan kaçınarak, büyük kitlelere düzeyli bir şekilde ulaşmayı amaçlıyoruz. Aslında popülerlikten kaçınarak popülerlik arıyoruz da diyebiliriz. Bu çok ince ve zor bir çizgi... Çünkü eserlerin sanatsal düzeyiyle birlikte geniş kitlelerin nasıl ilgisini çekeriz diye düşünüyoruz. Çok iddialı bir program hazırladık.
İSPANYOL DANSI ÇOK İLGİNÇ*
Nasıl yani... Mesela bu yıl festivalin konuk ülkesi İspanya... Her yıl festivale bir ya da iki konuk ülke alarak o ülkenin sanatıyla yakınlaşmayı amaçlıyoruz. Bu yıl festival, medeniyetler buluşmasının iki öncü ülkesi
Türkiye ve İspanya'nın buluşmasına sahne olacak. Mesela; İspanyol folklörünün farklı bir tarzı var. Bu dans türü
Türkiye'de ve dünyanın başka yerlerinde de büyük ilgi görüyor. Bodrum Bale Festivali'nde de ilgi göreceğini düşünüyorum. Onun ötesinde 'Carmina Burana' bütün sanatseverlerin yakından bildiği bir eser. Beyhan Murphy'nin 'Güldestan'ı ise Türk bale sanatının gerçekten incelikli bir örneği...
*
Türkiye'de sizce bale yeterli ilgi görüyor mu? Salonların doluluğunu göz önünde bulundurduğunuz zaman yeterince ilgi gördüğünü söyleyebilirsiniz. Ancak bunu 70 milyonluk bir sanat potansiyeliyle karşılaştırmaya çalıştığınız an bunun yeterli olmadığını görüyorsunuz. Bugün dünyanın en önemli opera ve baleleri Çin'de ve Japonya'da bulunuyor.
Türkiye'de opera ve bale salonları ağzına kadar doluyor ama bunu ölçü olarak kabul etmemek lazım.
*
Ne kadar dolabilir ki? En kapasitelisi olan AKM... O da 1300 kişi alıyor. Ama AKM'nin bir ölçüt olabileceğini düşünmüyorum. Sanatsal ya da sportif bir olay için gerekli ortamı sağlamadığınız takdirde ne kadar ilgi çekeceğini anlayamazsınız. Biz, opera, bale ve müzik alanında ilerleyerek geleceğin toplumunu yaratmak zorundayız.
HER ŞEY SANAT OLDU*
Sizin isminiz artık marka... Şirketler adınızı bir etkinlikte duyunca sponsor olmak için yarışmıyor mu? Genellikle festivallerimizden söz ettiğimizde sponsorluk bulabiliyoruz. Ama devletin düzenlemiş olduğu bir festival olduğu zaman devletin kaynaklarının sonsuz olduğu gibi bir kanı oluşuyor. Halbuki böyle değil! Biz bu festivallerin yaşaması ve gelişmesini sağlamak için sponsorlardan katkı bekliyoruz. Bugün gazeteyi, TV'yi açıyorsunuz sanat diye gösterilen şeylerin çoğu popüler kültüre hizmet ediyor ve sadece bunlar sanat olarak görülüyor. Sinemada da aynı şey geçerli... Bugün
Türkiye'nin en başarılı yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan, Cannes'da ödül almasıydı, çoğu kişi onu tanımayacaktı. Buna dikkat etmek lazım.