kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Ağustos 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"Tuzla tersanesi kapatılmalı"

Yeni Haber
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik; Tuzla Gisan tersanesinde meydana gelen kaza ile ilgili açıklama yapıyor. Çelik " Aldığımız önlemlere rağmen bu olaylar engellemiyor" dedi.

Bakan Çelik'in konuşmasından kısa başlıklar;

-Tuzla mutlaka tahliye edilmelidir veya kapatılmalıdır.

- Tuzla'nın sorunun temelinde "insan odaklı çalışma kültürünün yerleşmemiş olması yatmaktadır.,

- Son olay Cumhuriyet Savcılığı tarafından incelemektedir. Sorumlular ortaya çıkarılacaktır.

- İşçi ölümleri konusunda tüm denetimler yapılmakta ancak kaza ve ölümlerin önü alınamamaktadır.

- Yaptığım denetimlerde, bazı işçilerin maskeleri olduğu halde onları kullanmadıklarını gördüm.

- Çözüm; köklü olarak buraya neşter vurulmasıdır.

- Son kaza üretime dönük klasik bir kaza değildir. Bu kazada mühendislik hatası söz konusudur.

- Bu 19 işçi hangi akıl ve hangi mantıkla filikanın içine konulmuştur; bu bilinmiyor.

-Son olay ders almayan aymazlığın neticesidir.

-Tuzla'da çözülmesi gereken yapısal sorunlar var.

-Tuzla üretim yükünü kaldıramıyor.

-Denizcilik Müsteşarlığı Yönetmeliği kuralları sıralıyor.

-İşin çözümü ceza değil, köklü bir dönüşüm gerekiyor.

- Filikaya oturtulacak işçilerin uzman işçiler olması gerekiyordu.

- Son kazayla ilgili teknik rapor Yargıya sunulacak.

- Kazanın sorumluları konusunda şu aşamada bir şey söylememiz son derece yanlış olur. Soruşturma devam ediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''Tuzla konusunda Çalışma Bakanlığıyla ilgili eksikler bulanlar varsa, 'şunu da yapmanız gerekirdi Bakanlık olarak' deyip de bizim yapmadığımız bir durum tespiti söz konusu olursa, (istifa) bu ve benzeri konuları düşünebilirim'' dedi.

Bakan Çelik, Gisan Tersanesi'ndeki açıklamasının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Olayın ardından Gisan Tersanesi'ne iş durdurma cezası verilip verilmediğine yönelik bir soru üzerine Çelik, kazanın uzmanlık gerektiren bir işin denenmesi sırasında gerçekleştiğini ve olayın bu boyutuyla değerlendirildiğini söyledi.

Çelik, ''Bakanlığımızı ilgilendiren alanla ilgili iş durdurma, kapatma söz konusu ise bakın tersanelerin önünde söylüyorum, çekinmedik, bundan yine de çekinmeyeceğiz'' dedi.

Bir gazetecinin ''Olayda tam olarak sorumlu kim?'' sorusuna Çelik, sorumluluk konusunda bir şey söylemenin gelinen nokta ve yargı boyutu açısından son derece yanlış olacağını ifade etti.
Yapılan bir takım tespitler ve oluşan kanaatler bulunduğunu, ancak bunların bireysel ya da yüzeysel olabileceğini dile getiren Çelik, konuya ilişkin teknik raporları beklemek gerektiğini söyledi.
Bakan Çelik, filikayı, hatta kızağı imal eden, bunu yürüten ve 19 kişiyi içine oturtanlara ne kadar sorumluluk payı düşüyorsa, bunun en kısa sürede açığa çıkacağını kaydetti.

Çelik, ''Kazanın gerçekleştiği üretim işinde Fransız Loyd'u adlı kuruluşun da bulunduğunu ve bu kuruluşun işin her aşamasında yer aldığını'' belirterek, ''Hata bulunacak olursa cezai müeyyide nasıl işleyecek?'' sorusunu yönelten bir gazeteciyi yanıtlarken de, bu kadar denetim içinde, bu kadar teknik elemanın olduğu bir ortamda, bu kazanın olmasının ayrıca üzüntü verici bir durum olduğunu ifade etti.

''İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SORUMLUSU VARDI''

Çelik, tersanelerde işçi sağlığı ve güvenliğine yönelik sorumluların da bulunduğunu belirterek, ''Bu firmada da iş sağlığı ve güvenliği sorumlusu var. Firmada bulunan eleman tersanede cereyan eden iş güvenliğiyle ilgili tüm alanlarda sorunları denetlemek, onlara müdahil olmak durumundadır. Onların da sorumluluğu var'' diye konuştu.

Bazı işçilerin olayın ardından, ''filikaya binmedikleri takdirde işten atılmakla tehdit edildikleri'' yönde açıklama yaptıklarının hatırlatılması ve bakanlığa bu konuda ihbar gelip gelmediğine yönelik soru üzerine Çelik, hiçbir ihbar gelmediğini, denetimlerde de böyle bir şeyle karşılaşmadıklarını anlattı.
Çelik, bir gazetecinin olaydan hemen sonra tersaneye gelmediği gerekçesiyle kendisinin eleştirildiğini ifade etmesi üzerine, Erzincan'da şehit olanlar arasında yer alan ve kendisinin de tanıdığı askerin Bursa'daki cenazesine katıldıktan sonra geldiğini kaydetti.

''Bu kadar olaya rağmen önlem almayanlar neye güveniyorlar'' yönündeki bir soruya da Çelik, işçi ve işverenlerle bir araya geldiğini, işverenlere; ''buradan trilyonlarca para kazanıyorsunuz. Son derece güzel. Ama neticede insan emeğiyle bunu kazanıyorsunuz. İşçinin alın teriyle bunu kazanıyorsunuz. Sabahleyin bu kadar yoğun işlerin olduğu bu alanlarda gelin işçilerinize moral olarak uğrayın. Acaba ustalar, kalfalar üzerlerine düşeni yapıyorlar mı yapmıyorlar mı?'' dediğini söyledi.

''TUZLA'NIN TAHLİYESİNDEN BAŞKA ÇIKIŞ YOLU YOK''

Çelik, bir gazetecinin, ''söz konusu görüşmelerde muhatap sendika olarak çağrılan Dok Gemi-İş Sendikası'nın bu olayda ortalarda görünmediğini'' ifade etmesi üzerine, sendikalar arasında bir ayrım yapmadığını, tümünü Şubat ayındaki toplantıya davet ettiğini belirtti.

Çelik, ''Mühim olan Tuzla'nın bu şekilde anılıyor olmasından Tuzla'yı kurtarmak ve burada mağdur olan, gerçekten ölümle burun buruna olan ortamdan işçilerimizi uzaklaştırmak. Bunun Tuzla'nın tahliyesinden başka çıkış yolu yoktur'' dedi.

Bakan Çelik, ''Tuzla Tersaneler Bölgesinin taşınması için çalışma başlatıp başlatmadıkları'' yönündeki bir soruya da, bunun yalnız kendi Bakanlığıyla ilgili olmadığını, Başbakan Erdoğan başkanlığında ilgili bakanlıklarla birlikte bu konuda alınmış bir karar bulunduğunu hatırlattı.

Çelik, ''Bakanlık müfettişlerinin tersanelere haber vererek geldikleri'' iddiasını hatırlatarak, ''habersiz ziyaretler oluyor mu?'' sorusunu yönelten bir gazeteciye de, ''Bünyemizde çalışan personeli elimizde bir veri olmadan tenkit etmeyi doğru bulmuyorum. Ama bu şekilde ifadeler bize de geliyor. Tepe noktasından, grup noktasına kadar bazı değişiklikler yaptık. Gerekirse yine bazı değişiklikler yapacağız'' yanıtını verdi.

SENDİKALARIN İSTİFA DAVETİ


Çelik, bir gazetecinin ''Sabah Gisan Tersanesi önünde açıklama yapan sendikaların kendisini istifaya davet ettiğini'' belirtmesi üzerine şunları söyledi: ''Bu koltuklar önemli koltuklardır. Hakkını veriyorsanız bu koltuklarda oturacaksınız. Vermiyorsanız bir saniye bile milletin huzurunu işgal etmeyeceksiniz. Ben Bakanlık olarak 10 ay içinde önemli şeyleri gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Tuzla konusunda çalışma bakanlığıyla ilgili eksikler bulanlar varsa, 'şunu da yapmanız gerekirdi bakanlık olarak' deyip de bizim yapmadığımız bir durum tespiti söz konusu olursa, (istifa)bu ve benzeri konuları düşünebilirim.''

Bakan Çelik, ''Siz Bakanlığınızı sorumlu tutuyor musunuz?'' sorusuna da şöyle yanıt verdi:
''Hükümet olarak Türkiye'yi biz idare ediyoruz. Bu anlamda hepimiz sorumluyuz. Bunu bir yere ihale etmek doğru değil. Fakat Türkiye hukuk devleti. Yanlışı, hatayı tespit etmek yine devletin organlarının görevidir. Şu anda onun üzerindeyiz.''

Bakan Çelik, Gisan Tersanesi'ndeki incelemesinin ardından, Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bulunan yaralıları ziyaret etti.