Kürtçe yemin emri Öcalan'dan gelmiş

Ergenekon Operasyonu'nda gözaltına alınan Siyasi Ekonomik, Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi (SESAR) Başkanı İsmail Yıldız'ın arşivinde bulunan Abdullah Öcalan'ın Şubat 1999 tarihli ifadeleri delil dosyasına yer alıyor. Öcalan, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılan 6 günlük sorgusunda siyasiler, medya mensupları ile PKK'nın yöneticileri hakkındaki düşüncelerini anlatıyor.

'ÖZAL YAŞASAYDI'
Öcalan ifadesinde Şam'da bir Türk ataşesi ile karşılaşmasını şöyle anlatıyor: "Kaldığım binada Türk ataşesi ile asansörde karşılaştık. Onun yanında küçük kızı, benim yanımda ise korumam vardı. (Ergenekon davasında ifade veren gizli tanık H.B). Diyalog kurmak istiyordum ancak El Muhaberat'tan çekindiğim." Ergenekon davasında gizli tanık olarak dosyada adı geçen H.B. de ifadelerinde asansördeki karşılaşmayı doğruladı. Öcalan, 1991 yılında SHP ile ittifak yaparak seçime katılan HEP'ten bahsederken şunları şöylüyor: "1991 genel seçimlerinden sonra HADEP milletvekillerinin Meclis'te Kürt kimliğinin öne çıkarmaları konusunda talimat verdim ve Kürtçe konuşması konusunda önerim oldu. 1992 yılında Talabani ile görüştüğümüzde Türkiye'ye ateşkes istemimizi götürmesini istedim. Özal hükümeti ile Talabani'nin görüşmeleri vardı. Bitlis Paşa'nın Kürt politikasına yaklaşımı iyiydi. Sanıyorum onlar yaşasa bugün bu sorun çözülmüş olacaktı." Öcalan ifadesinde Turgut Özal'ın öldüğü gün Türkiye'den temsilci geleceğini de iddia ediyor ve "Aynı gün saat 11.00'de Turgut Özal'ın öldüğünü öğrendik. Turgut Özal 'ın ölümünü suikast olarak değerlendiriyorum" diyor. Öcalan, "1991'de 'DEP'e oy vermeyen herkesin tavuklarını bile öldürün' diye talimat verdim. Ancak bunun bir hata olduğunu anladım. Talimatın bir katliama dönüşeceğini düşünemedim" dediği ifadesinde, Türk solunun PKK'yı desteklemediğini de kaydediyor. Öcalan çevre ülkelerin kendisine her türlü imkânı sağladığını belirterek, "Şiddeti geliştirmede üstüme yoktur" diyor.

'ZOR KURTULDUM'
1996'da Şam'da bombalı tuzaktan son anda kurtulduğunu kaydeden Öcalan şöyle anlatıyor: "Bomba tuzaklı araç patladı. Ben tesadüf eseri kurtuldum. Bu olayın Bucak Ailesi, Çatlı, Viranşehir Belediye başkanı, suriyeli Kürt Mala Sina gibi şahıslarca yapıldığını öğrendim. Ben bu sırada okulun yanında bulunan evdeydim."