Çocuğunuz için doğru bakıcıyı seçmek özen istiyor.
Lüks dadılar devri
İşe dönme vakti yaklaşıyor. Günler nasıl bu kadar çabuk geçiyor bilmiyorum, hele bir de çocuk olunca... Bunları söylerken aslında ben bile kendime gülüyorum. Daha iki buçuk ay önce doğum yapmama rağmen, üç-dört çocuklu kadınlar gibi konuşmaya başladım çünkü. Ama gerçekten çocuk büyütürken zaman inanılmaz bir hızla ilerliyor, belki o yüzden de sizin gözünüzde çocuğunuz hep daha dün doğmuş gibi... Şimdi düşünüp duruyorum, "İznim bittiğinde kızımı nasıl bırakıp da işe döneceğim?" diye. Gerçi çok güvendiğim birinden yardım aldım bu konuda, o bana bir bakıcı buldu, ama yine de...
MAAŞ FARKI NE GÖSTERİR?
Evinize yabancı birini almak zaten zor, o kişi bir de bebeğinize bakacaksa işiniz artık şansa kalmış. Ne kadar ince eleyip sık dokusanız da hiç kimsenin başına gelmeyen sizin başınıza gelebiliyor, en iyi bakıcılar bile sizi bir sabah aniden terk edebiliyor. Üstelik siz sırf bebeğinizin hatırı için onun gözünün içine bakar, yanında da binlerce lira maaş öderken... Bir bakıcı ararken neleri göz önünde bulundurmalı, bakıcının ne kadar iyi olduğu aldığı maaşla mı orantılı, bu konuda kafam biraz karışık. 'Ucuz etin yahnisi' misali, daha düşük maaş ödediğiniz biri, çocuğunuza daha mı kötü (ya da yetersiz) bakıyor acaba? Bunu düşünmemin nedeni de bakıcı ücretlerinin büyük farklılıklar göstermesi. Bin YTL'ye de bebek bakan var, 8 bin YTL'ye de. Doğrusu ben 8 bin YTL alan bakıcının ne yaptığını düşünemiyorum. Örneğin geçtiğimiz yıl doğum yapan yakın bir arkadaşım, kızına bakmak için karşısına ayda 6 bin YTL maaş isteyen bir bakıcı çıktığında (Üstelik Türk, Fransız ya da İngiliz bir mürebbiye falan da değil) hemen daha önce yanında çalıştığı aileyi aramıştı. Kadını çok çok ünlü bir işadamı ve yine onun ünlü bir işkadını eşinin çocuğuna bakmıştı. Başarılı işkadını anne, bakıcı için "Gerçekten verdiğiniz maaşa değiyor, bebeğinizin ağladığını bir gün bile duymayacaksınız," demişti. Demek maharet evde sonsuz sessizlik ve sükuneti sağlamaktı. Yani evde çocuk var mı, yok mu anlamayacaksınız! Tabii dadıya da haksızlık etmemek gerek, herhalde tek özelliği çocuğun ağladığını duyurmamak değildir. Ama bu kadar maaşların, gelir düzeyiniz çok yüksek olsa da nasıl ve neden ödendiğini anlamak zor. İşinin ehli bir bebek bakıcısı olması, böyle bir ücretin karşılığı mıdır gerçekten? Ne yazık ki bu maaşları veren aileler yüzünden de son yıllarda iyi kötü tecrübesi olan bir bebek bakıcısı için bile bin YTL'den fazlasını gözden çıkarmak zorundasınız. İsterseniz çıkarmayın, canınızdan çok değer verdiğiniz çocuğunuzu emanet edeceksiniz, gerekirse yemenizden içmenizden kesmeye mecbursunuz. Ama yine de maaş konuşurken direnmeyi, kimseye hakkının ne fazlasını ne de eksiğini vermeyi öneriyorum. Lütfen önce aradığınız tüm özelliklere sahip mi bunu sorgulayın. Bu iş şakaya gelmez!
Yayın tarihi: 9 Ağustos 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/12/ct/haber,58B987B14380487390A3F88D695895B6.html
Tüm hakları saklıdır.