Dışımız güzel ama içimiz daha da güzel!

Fatma Nilgün Meral'in 'En Güzel 21 Kadın ve Güzellik Sırları' isimli kitabında ünlü kadınların samimi itirafları yer alıyor. Dış güzelliklerinin farkında olsalar da "Bu önemsiz" diyen ünlü isimler, asıl önemlisinin iç güzellik olduğunun altını çiziyor. İşte o ünlü kadınlardan bazıları ve kitap için verdikleri güzellik pozları...

ECE SÜKAN
İnce bacaklarım yüzünden modelliğe başladım
"Son birkaç yıldır kendimle yüzleşmeye başladım. Yani kendimi keşfetmek için yola çıktım ve şunu fark ettim ki, insan kendi iç dünyasına bakmak istemediği zaman bahaneler buluyor... Küçüklükten beri fiziğimin düzgün olduğunu biliyorum aslında ama lise çağlarında ince bacaklarım yüzünden problem yaşadığımı, kilo almaya çalıştığımı hatta bu yüzden modelliğe başladığımı söyleyebilirim... Şimdiyse bacaklarım olmazsa olmazlarım..."

MERAL GÖKÇAYLI:
Sharon Stone gibi olmak isterdim
Mastektomi -kanser nedeniyle göğsüm alındı- geçirdiğim için göğüs estetiği oldum. İhtiyaç hissedersem estetiğe karşı değilim. Kendini elbette çok seven bir kadınım ve hiçbir yerimden vazgeçmem... Güzel görünmek, güzel olmak ve kalmak elbette çok önemli ama bütün bunların dışında neler olup bitiyor, biraz da onu kurcalamak lazım... Kendi adıma ruh temizliğimi yakalamış olduğuma inanıyorum. Bu öncelikli olarak kendim için önemli, artık çok şeye pozitif bakmayı öğrendim, buraya kadar tamam ama benim de elbette şöyle olsaydım dediğim kadınlar var; örneğin Sharon Stone...

PELİN BATU:
Keşke daha uzun boylu biri olsaydım
Kendimi güzel hissetmediğim anlarda, güzel hissetmek için bir şeyler yaparım... "Her şey benden ibaret değil!" düşüncesi beni kendime getirir. Sağlıklıyım; bunun için şükrediyorum. Böyle devam etmesi için şükretmem gerek. Güzellik gerçekten çok sonra geliyor. Daha uzun boylu olmak isterdim aslında. Bir yandan da 'küçük' bir kadın olmak bazen hoşuma gidiyor... Çok kuru bir cildim olduğundan zeytin kremlerimi sürerim.

SİNEM GÜVEN:
Tanrı'nın yarattığı şanslı kullardanım
İçinde kendi rengini taşıyan her şey güzeldir. Dolayısıyla ne kadar güzelim ya da güzel miyim gibi soruların dışında özel bir rengim olduğunu düşünüyorum. Tabii ki Tanrı'nın yarattığı şanslı kullardan olduğumu düşünüyorum ama bunun sadece fiziksel anlamda olduğunu hiç düşünmüyorum. Öncelikli olarak bırakın erkek-kadın cinsiyet ayrımını, insan tanımına uyan insan gibi insanım. Sonrasında geliyor kadınlık, güzellik vs.

NEBAHAT ÇEHRE:
Karşı cinsle teması kesmeyen genç kalır
Gözün ferini geriye çekebilen bir cerrah yok... Bunu yapabilen bir neşter olmadı daha... Ama bu sizin elinizde ve çok kolay, nasıl mı? Her şey kendinizi sevmekle başlıyor, umutların tükenmemesiyle sürüyor. Hangi yaşta olursa olsun, umudu olan kadın genç kalır... Platonik anlamda dahi olsa karşı cinsiyle temasını kesmemiş kadın genç kalacak, içindeki çocuğu kaybetmeyecektir... Ben hep böyle yaşadım... Kendimi hiçbir zaman bırakmadım; bir günüm yoktur bakımsız geçirdiğim. İşin özeti; kendinizi sevdiniz mi, zaman da size sahip çıkıyor... Dünyaya gelmek Tanrı'nın bir armağanı diye düşünüyorum; bu armağana en güzel teşekkür bu hayatı şölene çevirebilmek, bu bedene iyi bakabilmek.

AYŞEGÜL ALDİNÇ:
Benim gözlerim her bakımdan iyi görür!
Her şeyden önce tüm organlarım çalıştığı ve yüzüne bakılır biri olduğum için şükrediyorum tabii... Ben liposuction yaptırdım, yüzümde ve göğsümde küçücük bir bıçak izi dahi yok. Ama bu olmaz, olamaz anlamına gelmiyor... Gözlerimi severim mesela. Her bakımdan iyi görür. Gördüğünü iyi korur, bakana da yerine göre mutluluk ya da korku verir. İddialı olur mu bilemem ama benim olmazsa olmazım aklım...

BAŞAK KÖKLÜKAYA:
Mimik çizgim defom oldu
Artık herkes güzel ama güzellik bakan gözle de çok alakalı... Alnımın ortasındaki mimik çizgisini yok etmek amaçlı küçük bir operasyon geçirmiştim ama olumsuz oldu. Yok olmak yerine küçük bir kütlecik olarak beni cezalandırdı. Şimdi makyajla kapatmaya çalıştığım minik bir defoya sahibim. Ama artık bıraktım, nazar boncuğu olarak kalsın... Birbirimizden sevgiyi ve anlayışı esirgemeyelim, o zaman daha güzel olacaktır dünya.