Hey garson! Bütün hesaplar benden...

Batı'da kadınla erkek yemeye çıktığında hesabı ya kim davet ettiyse o öder ya da hesap 'Alman usulü' olarak paylaşılır. Ama birçok konuda Batı'yı örnek alan ülkemizde, iş hesap ödemeye gelince nedense bu kural 'ayıp' karşılanıyor. 'Hiç erkek adam hesabı kadına ödetir mi?' deniyor. Bir zamanlar kadınların değil hesap ödemek, yemek siparişini bile veremediğini düşünürsek aslında gelinen bu nokta çok da içler acısı değil. Ne de olsa bir dönem yemeye çıkıldığında kadının sipariş vermesi bile çok hoş karşılanmıyordu. Kadın siparişini eşine söylüyor, o da garsona iletiyordu. Ama tüm bunlar kadınların iş hayatında aktif olmadığı zamanda oluyordu. Artık kadınlar kaferestoran- bar geziyor, 'kızlar gecesi' yapıp doyasıya eğleniyor. Ama iş, bir erkekle yemeğe çıkmaya geldiğinde çoğu hâlâ elini cebine atmıyor ya da atamıyor. Çünkü ataerkillik içimize işlemiş durumda. Ne kadar 'şehirli', 'modern' hatta 'metroseksüel' de olsa birçok Türk erkeği sadece arkadaşı da olsa yanındaki kadınlara hesabı ödetmek istemiyor. Günümüzde hâlâ hesap ödemeyi güç ya da büyüklük simgesi olarak gören erkekler var. Peki ama işin aslı nasıl olmalı? Kadınla erkek yemeye çıktığında hesap nasıl paylaşılmalı? Şirin Sever 16 Temmuz'daki köşe yazısında, bir arkadaşının başından geçen olayı anlatmış ve taksiden gece kulübüne kadar tüm hesabı kız arkadaşına yıkan bir adam için 'Ortada erkek müsveddesi diye dolanan tipler var,' demişti. İyi de tüm hesabı erkek ödeyince oluyor da hesap kadına yüklenince mi sorun oluyordu! Bu sorunun cevabını araştırdık...