Oyuncular sete çırılçıplak gelmiyor

Sinan Çetin'in 10 yıl önce yazdığı 'Anarşist' adlı öykü sinema filmi oluyor. Veli Çelik'in yöneteceği, başrolünde Melisa Sözen'in oynayacağı filmin çekimlerine eylülde başlanacak. 'Anarşist'te; ilişkilerine izin verilmeyen, biri İstanbul Emniyet Müdürü'nün kızı, diğeri Doğulu bir genç olan iki sevgilinin, İstanbul'dan Mardin'e kaçış hikayesi anlatılacak. Bugüne kadar pek çok dizi filme imza atan Çelik, ilk sinema filmini anlattı...

VEFAYI İYİ BİLİRİM
* Birçok kişi ilk filmimin yapımcısı olmak istedi. Ama teklif edilen projeler heyecan verici değildi. Bu kez hem hikaye beni heyecanlandırdı hem de asistanlık yıllarımdaki ustam Sinan Çetin'i geri çevirmem kolay değildi. Çünkü ben 'vefa'nın sadece İstanbul'da bir semt olmadığını bilecek kadar vefalıyım.

* Müthiş bir aşk hikayesi çekeceğim. Genelde aşk için Doğu'dan Batı'ya kaçılır. Biz ironi yapıp kaçışı Batı'dan Doğu'ya yapacağız. Ben saflığın taşrada olduğuna inananlardanım. Şehri kahpe buluyorum.

* Bir oyuncu önce bisiklete binebilmeli, yüzebilmeli, bir enstrümanı tutmayı bilmeli, şarkı söyleyebilmeli, dans edebilmeli... Daha sonra üstüne rol yapabilmeli. Ama böyle oyuncular bulamıyoruz ki. Herkes hemen 'Ben oldum' diyor. Tabii tek suçlu oyuncular değil. Sistem bozuk.

* Oyuncular sete çırılçıplak gelemiyor. Filmde canlandıracağı rol için oyuncular önce 'Karım ne der, kocam ne der, annem-babam ne der, arkadaşlarım ne der, sokaktaki kasap ne der..?' diye, oluşabilecek mahalle baskısının derdine düşüyor. Oyuncular bütün bu kaygıları bıraktıktan sonra sete gelebilseler, bizim yönetmenlerimizin de çapları biraz büyük olsa; gerçekten dünya çapında filmler çekebiliriz.

BEN FAZLA SEVİLMEM
* Piyasa adamı olmadığım için bana anarşist diyorlar. Sette sürekli adam dövüyormuşum. Elbete yok böyle bir şey. Ben yanlış anlaşılan veya kendini yeterince iyi ifade edemeyenlerdenim. Kendimi ifade etmek için belli bir çabam olmuyor. Bu nedenle de fazla sevilmem. Bunun sonucu olarak beni anarşist ilan ettiler. Ama önemsemiyorum.

* Bizim ülkemizde sanatçı kişilikler çok fazla yok. Sayıları az olan bizler, işleri birbirimize sıkı sıkı sarılarak yürütmeye çalışıyoruz. Çünkü piyasa adamı olmayan, gerçekten bir duruşu olan bizler ancak birbirimize sıkı sıkı sarılarak varlığımızı sürdürebiliriz.