kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Temmuz 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Kız kardeşi, Bruni için, "Carla istiyorsa alır," diyor.

Carla Bruni: Son efsane

Ayşe FERHANGİL
Jackie Kennedy, Lady Diana, Grace Kelly ve Audrey Hepburn... Tarihe efsane olarak geçen kadınlara bir yenisi daha eklendi: Carla Bruni. Fakat Fransızların pek de hazzetmediği Fransa first lady'si 'efsane' olmak için stil ve asaletten daha fazlasını vaat ediyor..
Seks, çıplaklık, sadakatsizlik, ün, şöhret, harcanamayacak kadar para, ciddi bir müzik yeteneği, baş döndüren bir güzellik ve daha fazlası. Kız kardeşinin ablası için söylediği "Carla istiyorsa alır," cümlesi Carla Bruni'yi anlatmanın en doğru yolu. Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'nin çiçeği burnunda eşi, gözünü şimdi de 'efsane' olmaya dikti. Çünkü bu seksi kadının 40 yıllık hayatında sahip olmadığı tek sıfat bu! Daha doğrusu buydu. Çünkü eski 'süper' model, yeni şarkıcı şimdiden ve hâlâ hayattayken 'efsane'lerin arasına katıldı bile. Nasıl mı? International Herald Tribune gazetesinin moda yazarı Suzy Menkes'in dediği gibi 'haute couture'ün namını kurtararak... Menkes yazısında, Christian Dior'un tasarımcısı John Galliano'nun 2009 yılı için tasarladığı couture koleksiyonunun ne kadar sıra dışı ve şık olduğundan bahsediyor ve Galliano'nun bu başarıyı kıyafetlerine ve podyuma çıkan modellere Carla Bruni ifadesi vermesine bağlıyor. Bu tespitte de sorgulanamayacak kadar haklı çünkü modellerin gözlerindeki kedi bakışı, yüz ifadeleri Carla Bruni ile birebir örtüşüyor. Düşünün, Fransa'nın İtalyan first lady'si haute couture'e ilham veriyor hatta couture'ü gittiği yanlış yoldan döndürüp, 'şık' bir havaya sokuyor. Bunu Valentino'yu Valentino yapan Jackie Kennedy bile başaramamıştı!

AŞKTA SINIR TANIMIYOR
Ama Carla Bruni Sarkozy neler başarmadı ki bunu yapamasın. Dünyaya şanslı gelen azınlığın içinde olan Bruni, fazlasıyla zengin bir ailenin kızı olarak İtalya'nın Turin kentinde dünyaya geldi. Konser piyanisti bir anne ile Pirelli'den sonra dünyanın en büyük lastik fabrikasının varisi bir babanın kızı olan Carla'nın öyle ihtişamlı bir serveti var ki, kendisi henüz beş yaşındayken ailesi kaçırılmasından korktuğu için kızlarını da alarak Paris'e yerleşti. Şatolarda büyüyen Carla'nın çocukluk anılarında evlerine sıkça gelip giden Maria Callas ve Herbert von Karajan gibi isimler önemli yer kapladı. Belki de Carla'nın 'ün ve şöhret' merakı o günlerde ortaya çıktı. İsviçre'de lise eğitimini tamamlayan ve mimarlık okumak için Paris'e dönen Carla tüm spotları kendisine çevirecek olan modellik teklifiyle eğitimini hiç başlamadan bıraktı. Bir dönem dünyanın en çok kazanan 'süper' modelleri arasında yer alan Carla'nın mesleği bıraktığı yıl olan 1998 senesinde kazancı 15 milyon dolardı. Fakat modellik Bruni'ye sığ geldi. "Sahne arkasında saçım ve makyajım hazır beklerken bile Elle veya Vogue dergisinin içine sakladığım Dostoevsky'yi okurdum," diyen Bruni bu sefer şansını şarkıcılıkta denemeye karar verdi. Aslında bu ortama pek de yabancı sayılmazdı. Ne de olsa Eric Clapton ve Mick Jagger gibi bu dünyanın en büyük müzisyenleri ile ilişki yaşamıştı. "Tembel erkek sevmem. Zeki, başaran, normal olmak istemeyen adam isterim," diyen Bruni ayrıca Donald Trump ve Kevin Costner'la da sansasyonel ilişkiler yaşadı. Bruni'ye en büyük eleştiri ise yayımcı Jean- Paul Enthoven ile birlikteyken sevgilisinin oğlu filozof Raphael Enthoven ile aşk yaşamaya başladığında yöneltildi. Kendisinin yarı yaşındaki bu adamdan bir de çocuk sahibi olan Bruni'nin iş aşka geldiğinde sınır tanımadığı da ortaya çıkmış oldu.

İSTEDİĞİNİ ALDI
Dünyanın en 'arzulanan' adamları ile birlikte olan, sektördeki binlerce güzel kız arasından 'top' modelliğe yükselen, hiç de fena sayılmayacak bir müzik kariyeri yapan, ihtiyacı olmamasına rağmen hatrı sayılır bir servet edinen Bruni'nin son hedefi de anlaşılan politika ve moda dünyasını aynı anda sarsmaktı. Fransız basınına göre 40 yaşına kadar hiçbir koltuğu kendisine layık görmeyen Carla first lady olmak uğruna, ilk evliliğini fırsat kaybetmeden Nicholas Sarkozy ile gerçekleştirdi. Bu sıfata sahip olmak Carla'nın uzun süredir aklında olmalı ki Sarkozy'den önce de eski Fransa Başbakanı Laurent Fabius ile flört etmiş fakat bu ilişkiyi nikâh masasına kadar götürememişti. Sonunda amacına Hermes markalı gelinliği ile Elysee Sarayı'nda ulaşan Bayan Sarkozy, dünyanın gözlerini kendine çevirmek için hiç zaman kaybetmedi. Kostümleri için Fransız modaevi Christian Dior ile anlaşan yeni first lady, eşinin yanında katıldığı İngiltere gezisi sırasında tam bir 'yıldız' muamelesi gördü. İnanır mısınız sayfaları fazlasıyla kıymetli olan İngiliz Daily Mail gazetesi Carla'nın 17, Daily Telegraph ise 12 resmini yayımladı. Gezi boyunca ne kraliçenin ne de soyluların esamesi okundu. Hatta Prens Charles'ın katı protokol kurallarını unutup Fransa cumhurbaşkanından önce eşinin elini öptüğü konuşuldu durdu. Anlayacağınız şu sıralar dünyanın en çok konuşulan ve takip edilen kadını Carla Bruni Sarkozy, yine istediğini aldı. Ne diyelim 'Bravo Carla!'
Haberin fotoğrafları