kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Haziran 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Erdoğan: Dayanışma ile bütün engelleri aşabiliriz

Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Arap ülkelerinin bulunduğu coğrafyadaki sorunların göğüslenmesinde, bölge ülkelerine tarihi bir sorumluluk düştüğünü belirterek, ''Bölgemizin sorunları asla çözümsüz değildir. Bütün sorunların, bütün meselelerin üstesinden gelebilir, dayanışma ve yardımlaşma ile bütün engelleri aşabiliriz'' dedi.

Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Arap Birliği Genel Sekreterliği ve Arap dünyasının önde gelen medya ve organizasyon kuruluşu Al-İktissatd Wal-Aamal tarafından Ceylan Intercontinental Otel'de düzenlenen ''3. Türk-Arap Ekonomi Forumu''nun açılışına katıldı.Başbakan Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada, toplantıya katılan Arap ülkeleri yöneticilerine ve konuklara ''Hoş geldiniz'' dedi.İstanbul'un bir dünya kenti olduğunu ifade eden Erdoğan, konuklara yoğun temaslarından fırsat bulduklarında, kentin güzelliklerini görmelerini tavsiye etti.
Erdoğan, İstanbul'un Bağdat'tan, Küdüs'ten, Mekke'den, Doha'dan, Beyrut'tan izler, sesler ve tatlar taşıdığını belirterek, şöyle devam etti:''Bizler farklı diller konuşuyor, farklı coğrafyadan geliyor olabiliriz. Farklı renk ve farklı özelliklere sahip olabiliriz. Ancak ortak bir tarihi, kültürü ve değerleri paylaşıyoruz. Aynı yöne bakıyoruz. Aynı geleceğe birlikte yürüyoruz. Bizler dost, komşu ve yakın olmanın ötesinde, kardeş milletleriz. Kardeşler arasına sınır çekilemeyeceğine, sınır çizilemeyeceğine inanıyorum. Bizim sevinçlerimiz de, hüzünlerimiz de ortak. Bizim sorunlarımız da ortak, çözümlerimiz de... Örneğin bir Filistin, sadece Filistin'in değil, hepimizin ortak meselesidir.Bu noktadan hareketle, bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunları, özellikle bölgemizin sorunlarını göğüslemek noktasında hepimiz tarihi bir sorumluluğa sahibiz. Ortak amacımız ve ortak hedefimiz, bölgede ve dünyada barışı sağlamak, istikrarı ve refahı tesis etmek, ekonominin küreselleştiği, hukukun evrenselleştiği bir dünyada, her birimiz bu bilinç ve sorumluluk içinde hareket etmeliyiz, hareket ediyoruz.''Başbakan Erdoğan, bölgenin çeşitli sorunları olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Şunu bütün kalbimle, samimiyetimle ifade etmek isterim ki; bölgemizin sorunları asla çözümsüz değildir. Bütün sorunların, bütün meselelerin
üstesinden gelebilir, dayanışma ve yardımlaşma ile bütün engelleri aşabiliriz. Ben bu forumu bu nedenle önemsiyorum. İnanıyorum ki bu
forum, bölge ekonomisi, kalkınması, refahı ve istikrarına önemli katkılar sağlayacaktır.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Arap dünyası ile batı ülkeleri arasında ''barış, kalkınma ve refah köprüsü olmayı hedeflediğini'' belirterek, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin hem bölgenin hem de dünyanın barış ve istikrara kavuşmasında önemli bir adım olacağını bildirdi.

Başbakan Erdoğan, ''3. Türk-Arap Ekonomi Forumu''nda yaptığı konuşmada, ''küreselleşen bir dünyada ülkelerin sınırlarını her türlü etkiye kapatıp, dünyaya bigane yaşamasının mümkün olmadığını'' söyledi.Bir ülkenin ve bir bölgenin, barış ve huzur içinde yaşamasının kalkınma için yeterli olmadığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:''Yanı başımızda meydana gelen olaylar, bölgemizde var olan sorunlar, artık bizleri de yakından etkiliyor ve ilgilendiriyor. Özellikle ekonominin küreselleştiği bir ortamda, bölgesel sorunları çözmeden ekonomik kalkınmayı sağlamak eskiye göre daha da güçleşmiş durumda. Savaşlar, çatışmalar, göç, çevre sorunları, özellikle de terör, artık tek tek ülkelerin değil, bölgelerin, hatta tüm dünyanın ortak sorunu haline geliyor. Örneğin Türkiye'ye yönelik bir terör tehdidi, sadece Türkiye'yi değil, başta komşuları olmak üzere tüm bölgenin istikrar ve güvenini etkisi altına alabiliyor. Böyle bir ortamda, tehditlere karşı ortak mücadele vermek, ortak tavır sergilemek ve de dayanışma içinde olmak zorunluluğumuz var.''

TÜRKİYE'NİN ÇABASI

Başbakan Erdoğan, ''Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliği ve dayanışmanın'' ortak mücadelenin önemli bir ayağını oluşturduğunu kaydederek, Türkiye'nin kendi bölgesinden başlayarak dünyanın diğer bölgelerine doğru genişleyen bir barış ve refah çemberi oluşturmak için çaba gösterdiğini vurguladı.

Türkiye'nin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ''barış çabalarına katkı sağlamaya, kalkınma ve yeniden yapılandırma girişimlerine destek
vermeye kararlılıkla devam edeceğini'' ifade eden Erdoğan, tüm bölge ülkeleri ile geliştirilen özgün ve karşılıklı güvene dayalı ilişkilerin,
bu konuda gereksinim duyulan güç ve ivmeyi sağladığını dile getirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:''Dost ve kardeş bölge ülkeleri ile olan üst seviyedeki siyasi diyaloğumuz ve ekonomik ilişkilerimiz artarak devam edecektir. Türkiye, Arap dünyası ile batı ülkeleri arasında bir köprü olmayı, bir barış, kalkınma ve refah köprüsü olmayı hedefliyor. Onun için gayret gösteriyor. Türkiye'nin AB katılım sürecinin, Arap ülkelerindeki kardeşlerimiz tarafından çok yakından izlendiğini biliyoruz. Türkiye'nin birliğe üyeliği hiç kuşkusuz sadece Türkiye'yi ya da sadece AB'yi ilgilendiren bir konu değildir. Türkiye'nin birliğe üyeliği, hem bölgenin hem dünyanın barış ve istikrara kavuşmasında önemli bir adım olacaktır. Bu anlayışla müzakerelere kararlılıkla devam ediyoruz. Bazı Avrupa ülkeleri tarafından önümüze engeller çıkarılsa da kararlılığımızdan asla taviz vermiyoruz ve reformlarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği, farklı kültürlerin birlikte yaşayabileceklerini ortaya koyacak ve Avrupa'nın çok kültürlülüğünün en tartışılmaz delili olacaktır. Bazı ülkeler ya da bazı odaklar, bu barış projesini sabote etmenin mücadelesi içinde olabilirler. İslam dünyasını rencide eden, İslam dünyasının kutsal değerlerine saygısızlıkta bulunan, Müslümanlar ile terörü aynı kefeye koyan ve ayrışmayı körükleyen anlayışa karşı en güzel cevap, Türkiye'nin AB'ye katılması olacaktır.''

EKONOMİK GELİŞMELER


Erdoğan, Türkiye'nin 2007 yılında 659 milyar dolara ulaşan gayri safi yurt içi hasılası ile dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğunu ve yine Türkiye'nin bugün Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisi vasfını taşıdığını vurgulayarak, 2007 yılı sonunda toplam ihracatın 107 milyar doları, toplam dış ticaret hacminin ise 270 milyar doları aştığını bildirdi.

Türkiye'nin yıllık ihracatının 121 milyar dolar seviyesinde bulunduğuna işaret eden Erdoğan, 2007 yılı ihracat artış hızı bakımından ise Türkiye'nin yükselen büyük ekonomiler kategorisinde Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını kaydetti.Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında ihracat artış hızı bakımından ise birinci sırada bulunduğunu dile getiren Erdoğan, son 5.5 yılda ekonominin hemen her göstergesinde ulaşılan seviyelerin, yapısal reformlarla kalıcı hale getirildiğini söyledi.Erdoğan, enerji piyasasında, sosyal güvenlik reformu ve yeni istihdam yasası ile de iş gücü piyasasında yeni düzenlemeler gerçekleştirdiklerini anımsatarak, Ar-Ge Yasası ile verimlilik ve nitelikli iş gücünü artırmayı hedefledikleri belirtti.

GAP, DAP VE KOP PROJELERİ

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:''Güneydoğu Anadolu Projemiz (GAP), Doğu Anadolu Projemiz (DAP) ve Konya Ovası Projemiz (KOP), ülkemizin şu anda en önemli çıkışını sergileyen projelerdir. Uzun yıllardır yapımı süren, ancak tamamlanamayan GAP projesine önemli miktarda kaynak aktardık ve 2012 yılı sonu itibariyle GAP, DAP ve KOP projelerini tamamlamayı hedefledik. Bölgenin etkin şekilde sulanması ile hem bölge hem Türkiye ekonomik açıdan çok önemli kazanımlar elde edecek. Bu proje gıda ve tarım sektöründe Türkiye'ye önemli avantajlar sağlayacak. GAP'ın tamamlanmasıyla bölgede 4 milyon kişiye iş imkanı sağlanacak. 2012 yılında bu projeyi bitirdiğimizde Türkiye, enerji, gıda-tarım ve ekonomi-finans noktasında çok önemli bir merkez haline dönüşmüş olacak.''


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Arap dünyası ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkilerin olması gereken noktada bulunmadığını belirterek, ''Arap ülkelerinden girişimci ve yatırımcıları ülkemizde daha yoğun şekilde görmekten büyük mutluluk duyacağız'' dedi.

Erdoğan, ''3. Türk-Arap Ekonomi Forumu''nda yaptığı konuşmada, küresel yatırımları Türkiye'ye çekmek için 5,5 yıldan beri yoğun bir gayret içinde olduklarını ve yatırım ortamını iyileştirmek için önemli reformlar yaptıklarını söyledi.

Bir önceki yıl ''Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı''nı kurduklarını ve doğrudan kendisine bağlı çalışan bu ajansın, yatırımcılara her türlü yardım ve hizmeti sağlayarak Türkiye'deki yatırım imkanlarını en ayrıntılı şekilde ilgili çevrelere duyurduğunu anlatan Erdoğan, 4 yıldan beri dünyanın en büyük şirketlerinin üst düzey temsilcilerini İstanbul'da ağırlayarak yatırımlara ilişkin tavsiyelerde bulunduklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, bu toplantılardan 4'üncüsünü önümüzdeki hafta gerçekleştireceklerini ve burada şu ana kadar olan süreci değerlendirerek bundan sonra ne yapmaları gerektiği konusunda tavsiyeler alacaklarını belirtti.

''TÜRKİYE ULUSLARARASI SERMAYE ÇEKEN 7 ÜLKE ARASINDA''

Bütün bu çabaların şu ana kadar somut sonuçlar verdiğini, Türkiye'nin küresel yatırımlar noktasında dünyanın ilgisini çeken cazip bir ülke konumuna yükseldiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında son 10 yılda en çok net doğrudan uluslararası sermaye çeken 7 ülke arasında yer aldığını, 2007 yılı sonu itibariyle de küresel yatırım miktarının 22 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.Yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarını da aynı kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Erdoğan, ''Bu fırsatlarla Arap ülkelerinden girişimci ve yatırımcıları ülkemizde daha yoğun şekilde görmekten büyük mutluluk duyacağız'' diye konuştu.

Türkiye'de özellikle enerji ve inşaat sektörlerinde önemli yatırım imkanları bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, demir yollarının modernizasyonu, otoyol, metro, havaalanı inşaatı, içme ve kullanma suyu şebekeleri yapım ve modernizasyonu, elektrik üretim ve dağıtımı gibi alanlarda uluslararası yatırımcıların ilgisini çekebilecek önemli fırsatların mevcut olduğunu kaydetti.

Erdoğan, yine özelleştirme faaliyetleri çerçevesinde Tekel, THY, Halkbank başta olmak üzere diğer kamu bankaları, elektrik dağıtım ve
üretim şirketlerini program içinde yer aldığını bildirdi.

TÜRKİYE-ARAP DÜNYASI EKONOMİK İLİŞKİLERİ

Başbakan Erdoğan, Türkiye ile Arap dünyası ülkeleri arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlenerek geliştiğine işaret ederek, şunları
söyledi:''Ancak ticari ve ekonomik ilişkilerimize genel olarak bakıldığında, mevcut potansiyelimizin çok altında olduğunu sizler de kabul edersiniz.
Aramızdaki ticari ilişkiler olması gereken noktada değil. Mevcut potansiyelimizin gereğini aramızda gerçekleştiremiyoruz. Aslında çok
imkanlarımız var, ama biz bu imkanlarımızı kendi aramızda devşirmiyoruz. Onu başardığımız anda bu çok ciddi güç aktarımı olacaktır. Bu imkanları,
bu fırsatları azami düzeyde harekete geçirmek için Türkiye olarak, üzerimize düşeni en iyi şekilde yerine getireceğimizi bilmenizi
isterim.''Başbakan Erdoğan, foruma başarı dileklerinde bulunarak, emeği geçenlere teşekkür etti.
Konuşmasının ardından foruma katılan ve açılış konuşmasını gerçekleştiren konuk başbakanlarla birlikte fotoğraf çektiren Erdoğan, çıkışta da forum kapsamında açılan stantları ziyaret etti.