Türkiye'de fazla idealist olmamak gerekiyor

Hafta içi 'Kadının Gücü' programı ile atv izleyicilerinin karşısına çıkan İpek Tuzcuoğlu, şu sıralar gösterimde olan 'O... Çocukları' filmindeki performansıyla da göz dolduruyor. Tuzcuoğlu sinema, TV sektörü ve oyunculuk üzerine ilginç açıklamalar yaptı.

* Televizyon ile sinema oyunculuğu arasındaki fark sizce nedir?
Kendinizi beyazperdede seyretmek daha etkileyici... Çünkü orada sahtekarlık yapamazsınız. Sinemanın büyüleyici bir yanı vardır. Onun dışında ben çalıştığım bir dizide de aynı performansta çalışırım.

* 10 yıl öncesine dönseniz kendinize ne öğüt verirdiniz?
'İdealist olma' derdim. Çok idealistim. Türkiye'de yaşayıp Avrupalı gibi düşünmemek gerekiyor. Türk sosyal yapısını, Türk seyircisinin yapısını çok daha iyi kavramak gerekiyor. Türkiye'de değil Amerika'da veya Avrupa'da olsaydım daha mutlu olurdum. Türkiye'de, ne yazık ki güzellik hala çok fazla ön planda... Yurtdışında ise oyunculuk gücü önemlidir.

* Sizce son 10 yılın sinema olayı neydi?
Fatih Akın'ın 'Duvara Karşı' ve 'Yaşamın Kıyısında' ile başta Berlin Film Festivali ve Cannes Film Festivali olmak üzere yarışmalarda kazandığı ödüllerle, Ferzan Özpetek'in İtalya'da 'Hamam' ve 'Karşı Pencere' ile kazandığı ödüller bana çok anlamlı geliyor.

* İdealinizdeki set ve yönetmen nasıl olmalı?
İdealimdeki set Türkiye'deki reklam setleri gibi olmalı. Çünkü Türkiye'deki en gelişmiş sektör reklam sektörü... Reklama verilen önem TV dizilerine ve sinemaya verilmiş olsaydı çok daha iyi yerlere gelinirdi. Hatta belki bir Oscar'ımız bile olurdu.
(Sinema Dergisi)