Kitaptan bazı öyküler:
Ölürken aklında namusu vardı!
Koreograf Su (32): "Ortaokuldayım. Bir sıranın üzerine oturmuş pencereden dışarıyı izliyorum. Bir kız çocuğu yola çıkıyor. Araba kıza çarpıyor. Kız havaya savrulduğu gibi yere çakılıyor. Düştüğü yerden iki saniye için kafasını kaldırıp, eteğine bakıyor. Eliyle eteğini baldırından aşağı doğru itip, kafasını asfalta geri bırakıyor. Anlaşılan kız 'evlenilecek kadın' olmaya eğitilmişti. Çıplak bacağının namusunu tehlikeye atabileceği kazınmıştı kafasına. Rolüne uygun davranmayı, baldırını ölmeden önce örtmeyi ihmal etmedi."
O... olacağına lezbiyen olsun!
Sosyolog Yağmur (27): "Babama annem 'Kızımızın lezbiyen olmasından şüpheleniyorum' demiş. 'Orospu olacağına lezbiyen olsun' demiş babam. Lezbiyenlik orospuluktan iyi oluyor ona göre. Ama tabii ki orada yatan şey başka! Benim babam asker; militarist kafası var. 'Erkekler olmadığı sürece kızımın namusuma zarar gelmez, hamile olma riski de yok. Daha güvenli bir şey; kadın kadına ne yapacaklar zaten' düşüncesinde. Tam toplumsal erkek bakışı. Artık alıştılar. Arada babam da soruyor; 'Sevgilinle aran nasıl?' diye. Olumsuz bir tavrı yok bana."
Yayın tarihi: 4 Haziran 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/04/gny/haber,501283212DD24EC0A2049E7929618AC2.html
Tüm hakları saklıdır.