10 yıl sonra bir kadın gelip 'bu çocuk senin' dese sevinirim

1995 yılında, 'Yaz Aşkım' şarkısıyla çıkış yapan ve 'Akdeniz'in Romantik Şarkıcısı' olarak tanınan Ege, 13 yıllık müzik kariyerindeki yedinci albümü 'Karnaval'la sevenlerinin karşısına çıkıyor. "Değişen dünyaya ayak uydurdum, şarkılarımı da yeni dünya düzenine göre yaptım" diyen Ege, dünyanın artık romantik olmadığını, bu nedenle 'Karnaval'da hareketli şarkılara yer verdiğini söylüyor...

* 'Karnaval' adlı albümle yeniden müzik piyasasındasınız. 'Karnaval' nasıl doğdu?
'Karnaval', iki yıllık bir çalışmanın ürünü. Bu albümle, hayatın bir karnaval olduğunu hatırlatmak istedik. Geçtiğimiz eylülde 30 şarkı yaptım. Sonrasında da 'Bakın bu kadar çok şarkı yaptım' diyerek şarkılarımı isteyen diğer şarkıcılara gönderdim. Ama hiçbiri beğenmedi şarkıları.

BUNDA BİR HAYIR VAR DEDİM

* Neden beğenmediler şarkılarınızı?
Hiç fikrim yok. Dünya beğeniyor, Türkiye beğenmiyor. Kariyerime başlamadan önce 'Yaz Aşkım' şarkısını Levent Yüksel'e göndermiştim, hiç beğenmemişti. O 'Yaz Aşkım', beni Ege yaptı. 'Sırça Köşkü', 'Sevildiğini Bil', 'Hurma Gözlüm' gibi şarkıları da gönderdiğim şarkıcılar kabul etmedi. Beğenilmeyen şarkılar nedense bende çok sevildi. Son gönderdiğim şarkılar da beğenilmeyince, 'bunda bir hayır var' diyerek, bu şarkılardan oluşan bir albüm yaptım.

* Şarkılarınızı beğenmediler diye bir kızgınlık ya da bir hırs oluyor mu içinizde?
Ben buna öfkelenerek bakmıyorum. Herkesin müziğe bakışı farklı. Onlar ticari olarak bakıyorlardır, ben estetik açıdan bakıyorum.

* Kişiye özel beste yapıyor musunuz?
Yok, normalde yapmıyorum ama Ebru Gündeş'e bir şarkı yapmıştım. Söyleme tarzının marka olduğunu düşünüyorum çünkü. Nasıl söylüyor diye araştırma yaptım ve ona göre şarkı yazdım, gönderdim. O şarkı da geri döndü. 'Yanıyor' isimli o şarkıyı da 'Karnaval'a koydum ve bence albümün en kuvvetli şarkılarından biri oldu.

* 'Karnaval'ın diğer albümlerinizden farkı ne?
En önemli farkı ritmik olması. 17 şarkının 13'ü hızlı, yazlık şarkı. Dünyanın ritmi hızlandı çünkü. Benim de bu hıza katılmam gerekiyordu. 'Romantik şarkıların adamı' olarak tanındım ama dünya artık romantik değil. Dünyaya ayak uydurmak gerekiyor. Dünya değişti, ben de değiştim diyebiliriz.

* Hedeflediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?
Hedeflediğimin çok üstünde bir yere geldim. Ben elinde gitarla bir öğrenciydim. Bugün ise şarkıları yedi dile çevrilmiş, uluslararası bir besteciyim. Türkiye'de fark edilip edilmediğini bilmiyorum ama dünyada her müzisyenin, her bestecinin imreneceği bir kariyerim var. O yüzden düşündüğümden de başarılı buluyorum kendimi. Yapımcı firmam Lübnan'a 250 şarkılık bir katalog gönderdi, 42'si benim şarkım.

* Hangi dillere çevrildi şarkılarınız?
Bulgarca, Yunanca, Arapça, Farsça, İspanyolca, Fransızca ve Hintçe... Bu besteci olarak inanılmaz onur verici bir duygu. Zülfü Livaneli'den sonra şarkıları en çok yabancı dile çevrilen Türk besteci olarak rekor bende. Demek ki bu işi benden daha iyi yapan yok.

* İddialısınız yani...
Evet, durum ortada. Türkiye'de her şey politik ve gündelik. En fazla 3 ay sonrası düşünülerek şarkı yapılıyor. Ben bir şarkı yaptığım zaman 'Acaba Lübnan'da sevilir mi, Yunanistan'da da tutar mı?' diye bakıyorum. Örneğin son albümde Hindistan pazarına yönelik şarkılar yaptım. Çok beğenildi. Sadece Türkiye değil, dünya pazarını hedefleyerek müzik yapıyorum.

* Türkiye'de fark edilip edilmediğimi bilmiyorum dediniz. Yeteri kadar değer görmediğinize mi inanıyorsunuz?
Evet, maalesef. Bu Türkiye'nin şanssızlığı, benim değil. Keşke çoğu insana tanınan lojistik katkı bize sağlansaydı. Çok daha büyük işler yapabilirdim. Türkiye'de müzik yanlış kategorilerde değerlendirildiği için böyle oluyor bu işler. Müzik artık magazinin içinde. Albüm çıkartan kişinin, 'Biriyle oldu, frikik verdi' diye anılması lazım ki arada albümünün çıktığını haber verebilsin. Benim medyayla enteresan bir ilişkim var. Beni bir bayanla yatakta görseler dahi onlar için haber niteliği yoktur diye düşünüyorum. Kafalarında sadece müzik yapan bir adamım. Bu da kötü bir şey değil.

AŞKA MESAFELİ DURUYORUM

* Aşk hayatınızda durum nasıl? Yalnız mısınız?
İkili ilişkilerden bir buçuk yıldır uzak duruyorum. Hala kadınları çok seviyorum ama ilişkiden korkuyorum.

* Neden? Diliniz çok mu yandı?
Hem öyle hem de önceliklerin değişmesiyle ilgili. Öncelik iş olmalı. Çevreme baktığımda ilişki yaşamaktan korkan o kadar çok insan var ki... Bir kadına karşı tutkulu bir şey hissettiğim için önceliklerimi değiştirmek ya da hayatımla oynamaktan sıkıldım. Aşk denildiğinde mesafeli duruyorum.