Bu yaz daha güzel olmak ister misiniz?
Dr. Yasemin Fatih Amato
07.05.2008
Geçtiğimiz kış birçok kişinin selülitlerini tedavi ettik, cilt sorunlarını giderdik. Peeling çeşitleri, fraksel, ışık tedavilerinin çoğu, epilasyon gibi güneşe karşı dikkatli olmayı gerektiren işlemleri tamamladık. Malum havalar ısınmaya, güneşin etkisi artmaya başladı. Artık cilt tedavileri için pek az seçeneğimiz kaldı. Yaza beş kala kendiniz için başka neler yapabilirsiniz, bugün bunlara bir göz gezdirelim...
* Kalıcı makyaj
Henüz buram buram terlemediğimize göre, havalar daha fazla ısınmadan kalıcı makyaj yaptırabilirsiniz. Gözlerinizde daima hafif bir sürme, dudaklarınızda hiçbir zaman solmayan bir renk tonu ile yazın keyfini çıkarabilirsiniz. Kalıcı makyaj yüzdeki ifadeyi netleştiren bir çerçeve yaratır, doğal bir derinlik kazandırır. Akmaz, rengi solmaz, bulaşmaz, sizi hiç uğraştırmaz...
* Radyo frekansı
Bu tedaviler yaz ve kış ayırt etmeksizin yapılabilir. Ancak ne var ki, yaz boyunca şehirden kaçmaktan başka bir şeyi düşünemez hale geliriz. Bu nedenle nisan-mayıs aylarında son bir seans ile cildinize gençlik aşısı yapabilirsiniz. Böylece cildiniz sıkılaşır, çene altı (gıdı), yanak gibi bölgeler toparlanır ve özellikle yüz bölgesindeki sarkmalar hafifler. Radyo frekansı, yüzün yanı sıra kol, bacak arası sarkmalarında, meme derisi ve karın gevşemelerinde, özellikle de selülit tedavilerinde son derece etkilidir.
* Dolgu ile botoks
Bu muhteşem kozmetiklerden her mevsim yararlanabilirsiniz. Yazın tek çekincemiz; olur da iğne yapılan yerler morarırsa, güneşte lekelere yol açabilmesidir. Yoksa botoks ve dolgu, güneşe karşı özel bir hassasiyet yaratmazlar. Dolgu ve botoks ile hem gençleşmek hem de birçok yüz kusurunu düzeltmek mümkündür. Tatile çıkmadan önce göz çevresindeki kırışıkları giderebilir, elmacık kemiklerini ve dudaklarınızı hafifçe dolgunlaştırabilirsiniz. Ancak kesinlikle abartıya kaçmayın. Bu işlemlerin başarısı yüzünüzün doğal görünmesi, bütünlük içinde olması ve dengelerin korunmasına bağlıdır.
* Güneşten korunun
Güneşten gelen UV ışınları yaşlanmanın en önemli etkenlerinden biridir. Derimiz, beynimiz, dolaşım sistemi, kalbimiz, kanser türleri ve aklınıza gelebilecek her türlü yaşamsal işlevi bozar. Tabii cildimiz de bozulur, lekelenir, kalınlaşır, çizgilerle dolar ve zamanla sarkar! Bu nedenle güneş parladıkça bir yandan SPF kremlerinin, diğer yandan da antioksidanların önemi artar. Özellikle A vitamini cildimizin ve bağışıklık sisteminin en önemli desteklerinden biridir. Güneşten gelen ultraviyole radyasyonu, vücudumuzdaki A vitamininin azalmasına yol açar. Bu da cildin kalınlaşması, kabalaşması ve kırışması anlamına gelir. Ve tabii kansere davetiye çıkarır. Ben mart başından beri, yine tüm hastalarıma A-C-E vitaminleri reçetesi yazıyorum.
Yayın tarihi: 9 Mayıs 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/09/gny/haber,B570CF82C18C4BB2872B1C5B784368BA.html
Tüm hakları saklıdır.