Aman da Kenan gelmiş!

Selvi boylu mu? Yoo! Çok mu yakışıklı? Şirin diyelim. Ama kadınlar ona çıldırıyor. Bir yere girdi mi mıknatıs gibi kadınları çekiyor. Kahramanımız kim? Kenan Doğulu! Salı gecesi Serdar Bilgili'nin Akaretler'de açılan oteli W'da parti vardı. O geldi, bu gitti demeye gerek yok. İstanbul'da bir partiye kimi çağırabilecekseniz hepsi oradaydı işte... İki cümle otelden bahsedersek, Mahmut Anlar'ın mimarisi ve dört bir yana hakim loş ışıklarıyla bence yurdumun en seksi oteli W! İnsanda üstüne rahat bir şeyler giyip, kısık sesle konuşurken dudaklarını 333 yapma isteği uyandırıyor. Mojitolarını ve zencefilli margaritasını içmemek olmuyor.

BU İŞİN SIRRI NE?
Partiden tam ayrılmak üzereyim ki, yanımda bir dalgalanma oldu. Baktım Kenan Doğulu! Amerika'dan bir aylık dönüş yapmış. Şapkası, tişörtü ve yeleğiyle yine pek şirin maşallah! Aman yetişin! Ablalar birbirini ezecek! Ne o, Kenan'a selam verecek, yanağına öpücük konduracaklar. Yahu saatlerce bu geceye hazırlandın, giyindin kuşandın, gözüne itinayla kalem çektin, bütün gece o topukluların üstünde mutluymuşsun gibi etrafa gülücükler dağıttın... Şimdi konsere gelmiş hayran çıtırlar gibi karizmanı ne bozarsın be kadın demezler mi? Kenan'a "Senin kadınlarla durumun ne olacak?" diyorum. Gülüyor. Ben de gülerim tabii. Ne şişirdiği kasları var, ne uzun boyu... İyi de nedir bu işin sırrı? Nedir onda kadınların bayıldığı? Tatlılığı? Cin gibi bakan gözleri? Şöhreti? Yoksa tarifi zor şeytan tüyü mü? Sanırım e-hepsi! Erkekler kendilerini spor salonlarında boşuna perişan etmesinler de sırrını Kenan'a bir sorsunlar bari...