Altın Adımlar genellikle "boş" bulduğum cumartesi gecelerimin ekrandaki keyif duraklarından biri oldu. En çok hoşuma giden de Tekirdağ ekibinin Burdur, Ankara ekibinin Bitlis, Trabzon ekibinin Diyarbakır oynaması... Kürdü, Lazı, Çerkezi ile bu enfes mozaiğin üzerinde bir uçtan diğerine folklorun rehberliğinde dolaşmak kadar büyük keyif var mı? Üstelik bu memleket üzerinde bölme, çarpma ile hesap yapanlara inat... Bu haftanın güzelliklerinden biri de her izlediğimde bir kat daha hayran olduğum Anadolu Ateşi'nin enfes gösterisiydi. Anadolu'nun ateşi, kurucusu Mustafa Erdoğan'ı da fazlasıyla sarmış olacak ki, programın ortasında ateşlenerek jüri koltuğunu boş bırakmak zorunda kaldı. Bize de Anadolu Ateşi'nden sonra Altın Adımlar'ı kazandırdığı için sevgili Mustafa'ya hem alkış tutmak hem de "geçmiş olsun" demek kaldı. Bu arada türkülere enfes bir yorum getiren ve programın kalitesini ikiyle çarpan harika saz heyetine de özel tebriklerimi göndermek istiyorum. Altın Adımlar'da modernize edip, çok sesli hale getirdikleri türküleri albüm yapsalar, ilk müşterileri ben olurum. Gece boyunca bir görüntüye takıldım: Tekirdağ ekibinde Teke Zortlatması oynayan folklorcular arasındaki saçları jöleyle "punk" hale getirilmiş delikanlıya... Önce "Uymamış" dedim. Sonra kendi kendime itiraz ettim: "Saçları punk, kulağında küpe olan gençlerin de halk oyunlarına ilgi duymasından daha mutluluk verici ne olabilir ki?"
Bugünkü Tüm Yazıları
Anadolu'nun ateşi fırladı
Yayın tarihi: 7 Mayıs 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/07/gny/haber,73FF200AE07540BAB04497B86F9DB698.html
Tüm hakları saklıdır.