kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Nisan 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Bir de evlatlık alacağız

Başarılı aktör LeventÜzümcü, ikinci kez babaoldu. İki erkek babası olanbaşarılı oyuncu, şimdi de birkız çocuğunu evlatlık almayıdüşündüklerini söylüyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Bir de evlatlık alacağız
Geçtiğimiz aylarda ikinci kez baba olan 'Avrupa Yakası'nın Cem'i Levent Üzümcü, evinin kapılarını Bebeğim ve Biz dergisine açtı. 5 yaşındaki oğulları Ada, 6 aylık oğulları Batu ile mutlu bir aile olan Levent Üzümcü ve eşi Ebru Hanım, bu mutlu aile tablosunu bir evlatlık alarak tamamlamayı düşünüyor...

* Hamileliğinizin son ayları nasıl geçti?
Ebru Üzümcü:
Çok iyiydi. İkinci hamileliğim olduğu için tecrübesiz de değildik. Bir bilinmezlik yoktu. Neler yaşayacağımızı biliyorduk. O yüzden rahat oldu. Şimdi Batu 6. ayında...

BATU KELOŞ KAFA DOĞDU!

* Levent bey, siz Batu'nun neye benzeyeceğini çok merak ediyordunuz...
Levent Üzümcü:
Evet. Ve çok farklı bir bebekle karşılaştım. İlk oğlum Ada ile bebeklikleri hiç benzemiyor. Çok farklılar.
E.Ü.: Mesela Ada doğduğunda tamamen saçlıydı. Batu ise keltoş kafa doğdu. Şu anda hala öyle.
L.Ü.: Ada'nın kırmızı bir rengi vardı. Batu ise daha beyaz doğdu. Ama şimdi saçları daha bir sarı. Ben mesela Ada gibi kırmızı doğmuşum. Ama Batu gibi de kelmişim. Saç rengim de aynıymış. Ada'yı ilk gördüğümde "Ne kadar çok saçı var" dedim, ama Batu kabak kafa doğdu.

* Ada, kardeşinin doğumunda ve sonrasında nasıl tepki verdi?
L.Ü.:
Tam umduğumuz gibi bir tepki verdi. Bizi hiç şaşırtmadı. Şu çok ilginçti; hepimiz hastanede bebeğin gelmesini bekliyorduk. Hayatındaki en yakın akrabasıyla ilk görüşeceği andı. Durdu, baktı, ufak adımlarla içeriye girdi, yatağın başına gitti ve "Bu muymuş?" dedi. Herhalde farklı bir şey bekliyordu.

* Ada'yı kardeşine hazırlama aşamasında neler yaptınız?
E.Ü.:
Okulda öğretmenlerinin de çok desteği oldu. Yeni bir kardeşin gelmesiyle ilgili oyunlar oynadılar. Ada'nın güzel bir resmini Batu'nun odasına koyduk. Sonra kardeş gelince Batu'nun resmini onun odasına koyduk. Batu Ada'ya hediye getirdi: Bir gitar ve bir keyboard, yani müzik yapabileceği bir sistem...
L.Ü.: Bir gün ama şöyle dedi: "Niye bunu doğurdunuz?"...
E.Ü.: Tabii onun için her şey değişti. Hiçbir şey eskisi gibi değildi. Ben hamilelik ve doğumdan sonra onunla oyun anlamında fazla ilgilenemedim. Ama çok sevecen ve şefkatle yaklaştım ona. Bu aralar Batu'ya masal anlatıyor, onu seviyor, öpüyor. Aslında bir yandan da Batu onun çok hoşuna gidiyor. Bir tek bize aşırı tepki gösterdi, hoyrat davrandı. Bağırma şeklinde konuşuyordu bazen.
L.Ü.: Anlayacağınız bize çektirdi.

* Levent bey, oldukça yoğunsunuz. Bu arada bebek sahibi de oldunuz. Nasıl idare ettiniz bu kadar sorumluluğu?
L.Ü.:
İlk 2-3 ay çok yoğun geçti. Provalarım, dizi çekimleri ve devam eden bir tiyatro oyunu vardı. Çok zorlandım. Şu aralar biraz rahatım. En azından Ada'yla vakit geçirebiliyorum. Batu zaten geldiğimde uyanık oluyor. Ama Ada'nın yattığı saat belli olduğu için, gelince onunla zaman geçiriyorum. Gerçekten artık sınırda yaşıyorum. Zaman anlamında duvara yaslanmış durumdayım. Bir günden bir saat daha bekleyeceğimi hiç ummazdım. Bazen "Bugün 25'nci saat olsa, 1-2 saat daha olsa" dediğim oluyor.

BEKÂRETİ KAYBETTİK...

* Anne-baba olarak duygularınızı öğrenebilir miyim?
L.Ü.:
Kardeşi doğduktan sonra Ada'ya, "İleride biz gidince birbirinize destek olun diye, size böyle bir durum yarattık" dedik.
E.Ü: Bazen "Evde sıkılıyorum" diyor. Şimdi bile yavaş yavaş eğlenceli şeyler yaşamaya başladı. İleride oynayacak bir arkadaşı olmuş olacak. Duygular demiştik, değil mi? Ben kendimi çok tatmin olmuş hissediyorum. Çocukların olması çok güzel, çok sıcacık bir duygu. Kim bunu bir kere daha, bir kere daha, bir kere daha yaşamak istemez ki...
L.Ü.: Bekâreti kaybettik anlayacağınız... (gülüşmeler)
E.Ü: Çok keyifli ama...
L.Ü.: Ada'ya "Biz gidince ileride birbirinize destek olun" dedik ya, birileri "Kardeşin oldu mu?" diye sorunca, "Evet oldu, annem-babam gidince biz de oyun oynayacağız" diyor (Gülüşmeler...)

* Ebru Hanım geçen röportajımızda bir kitap hazırlığı içindeydiniz. Ne durumda, piyasaya çıktı mı? Konusu neydi?
E.Ü.:
Evet 'Bir İlişki 50 Günde Nasıl Kurtulur?' isimli kitabım piyasaya çıkıyor. Kitapta iki çocuklu, evli bir çift var. Onların hayatından 50 güne bakıyoruz. İlişki tıkanma ve kopma noktasına geldiği günden başlayarak... Mayısta raflarda olacak. Bu benim yazdığım bir kitap. İkinci projem de Doğan Cüceloğlu ile birlikte olacak. Çok keyifli tarafı olan, sürpriz bir proje.
Haberin fotoğrafları